◇♡ Kördüğüm ♧♤

By cansu2305

1.1M 30K 4K

Zine Beritan . Beritan aşiretinin namsalmış güzellikteki yegane incisi. Töreye kurban edilmiştir. Mirhan Bayk... More

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
DUYURU ❤
17. Bölüm
18.Bölüm
Yeni bölüm değil :(
19. Bölüm
Dilberciler & Zineciler
20.Bölüm
21.Bölüm
Kapağımıza hoşgeldin diyelim 😊
22. Bölüm ( doğum günüme özel )
23. Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27. Bölüm
Yazardan 2
28. Bölüm
29. Bölüm
30.Bölüm
önemli
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
istişare ...
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
whatsapp
37. Bölüm
Hikaye ve Yazar hakkinda Bilgiler
38. Bölüm
39.Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
yeni kapak
44. Bölüm
bőlűm deģil :(
haydi millet buraya 🤩🤩
45. Bölüm
Son duyuru..
• Final •
Kitap önerisi
Finalden kesit..
Zine teyzemizden küçük bir anlatım...
Can canlaaar 😄
yeni Kitap
Karo As ◇

13. Bölüm

25.9K 630 24
By cansu2305

Hatırlatma:
" emin ol affedecek ağa, ama ben.."

Mirhan içkinin etkisi ile kendini öylece uykuya teslim etmişti. Elleri zine'nin ellerine kenetli, diz çökmüş vaziyette kafasını döşeğin kenarına iliştirmişti. Bu görüntüyü gören her insan mirhan'ın zine'ye kör kütük aşık olduğunu düşünebilirdi.
Ki biri vardı ki o bu görüntü ile öyle düşünmüştü.

Dilber uzun süre ikiliyi izlemişti. Dolabın önünde çökmüş kafasını iki elinin arasına almış öylece bakıyordu. Düşünceleri birbirini kovalıyordu.
O huzuru seven bir kadındı. Huzuru sağlamak adına kuma sı ile bile iyi geçinmeye çalışan ona bir abla şevkati ile yaklaşan muhteşem yürekli bir kadındı.
Bu görüntü ne kadar canını yaksada izleyip duruma kendini alıştırmaya çalışıyordu.
İçinden
" ağam o seni affedecek affetmesinede ben nasıl eski ben olacağım? Nasıl sevgine inanacağım? Sana bir daha öyle sevgi ile bakabilecekmiyim?" Diye kendi kendine sormuştu.
Şüphesiz dilber bu sözleri hiç bir zaman mirhan ağa'ya soramayacaktı.
Bilirdi. Bilirdi bir ağa'ya baş kaldırmanının hesap sormanın sonuçlarının ağır olacağını.
Oda bir ağa kızı idi.
Nasıl bu raddeye gelmişlerdi onu düşünüyordu deli gibi. Düşüncelerinden sıyrılıp yavaşca kapının kolunu indirmiş odadan çıkmıştı.
Mutfağa doğru inen merdivenlerden inmiş bi bardak alıp sürahi den suyunu doldurmuştu. Sırtını tezgaha dayamış eli ile tezgahtan destek alıp suyunu içiyordu.
Sahi çok mu iyiydi dilber? Böyle olmamalı mıydı? Çevresinde üstüne kuma gelen kadınların hepsi kumalarına hayatı zindan ederken dilber neden bunu yapmıyordu?
Doğru olan neydi?
Çoğu filimlerde romanlarda aşirete karşı gelinir işte öldürme planları yapılır vsvs bunlar hepsi laf.
Aşirette kadının hakkı kısıtlıdır. Kuma'nı indirmek mi istiyorsun onu gözden düşüreceksin. Yada belki saç başa girip kavga edecek veyahut iftiralar atacaksın.
Bunları dilber yapabilirmiydi?
Yapmazdı. Dilber o tiğniyette bir insan olmamıştı hiç bir zaman. Asil bir kadındı.
Kocasını seven ailesinin şerefini geldiği konağın namusunu düşünen bir kadındı dilber.

Üstüne kuma gelen kadına yol yordam gösterem hatta ve hatta ona kocasını baştan çıkarma taktikleri veren kişi idi dilber.
Ne tuhaf..
Kim bilebilirdi ki birgün böyle bişey olacağını. O bayki konağına gelin geldiğinde hele ki kocasına kör kütük aşık olarak geldiği evde böyle bişeyi yaşayacağını hiç ama hiç düşünmemişti.

Mirhanı ilk gördüğünde henüz 16 yaşında bir kızdı dilber. Onu bir düğünde görmüş görür görmez eli ayağı birbirine dolanmıştı. Kaçamak bakışlar atmış onu göz ucuyla izlemişti. Bi an
Mirhan ile göz göze gelmişlerdi ki o an yanaklarını al basmıştı. Elliyle yüzünü yellerken mirhanın ona gülümsediğini fark etmiş daha çok kızarmıştı.

İki hafta sonra komşuya gittiğinde bir çocuk ona not getirmişti. Notun içinde
" seni bekleyeceğim melek yüzlüm mezarlığın ilerisindeki tepeye gel" yazıyordu. Notun altında ise "M.B"
Dilber o an deli gibi gülüyor bi yansan etrafına bakığ bir yandan komşunun evine ulaşmaya çalışıyordu. Arkadaşı sevda ya durumu anlattığında ona yardım etmiş tepeye gitmesine yardımcı olmuştu.
Tepeye vardığında mirhan ağa ona sırtı dönük bir şekilde manzarayı izliyordu.
Ayak seslerini duymuş olsa gerek
" gelmeyeceksin sanmıştım dilberim" demişti sakin bir ses tonu ile.
" b-ben ş-şey" diyebilmişti dili döndüğünce.
Mirhan arkasını dönmüş ve şuan tam dilberle yüz yüze gelmişti.

" dilberim ben seni o ilk gün gördüğümde al al basan yanaklarını yellediğinde kalbimi sana hapsettim. Beni kendine bağladın. Eğer ki bende seni az da olsa kendime çekmişimse geri çevirme beni. Yemin ederim ki seni asla üzmem üstüne gül koklamam seni dünyanın değil gönlümün kraliçesi yaparım kalbimdeki tahtına kurulursun".
Çok kıroca gelmiş olabilir kulağa fakat bu sözler dilber için en güzel şiirin sözleri kadar anlamlı ve hoştu.

" seni o ilk gördüğüm an sana vuruldum ben mirhanım. Beni gönlüne hapset birdaha ordan çıkarma. Seni ömrümün son demine kader seveceğim senden başkasına yar olamam ben" diyebilmişti dilber göz yaşları içersinde.

İki aşık birbirlerine gözü yaşı bir şekilde bakıyorlardı ama o yaşların içinde aşk sevgi tutku hasret vardı.
Bir an duraksamış sonra mirhan kollarını dolamıştı dilberinin beline. Dilber de ona sarılmıştı.
1 sene öyle böyle gizli gizli tepelerinde buluşmuş birbirlerine notlar yazmışlardı.

Birgün yine tepelerinde buluştuklarında mirhan
" dilberim hasret kaldığımız her an benim için ölüm gibi. Eğer sende istersen anama açılayım münasip bir zamanda seni istesinler. Karım ol helalim ol çocuklarımız olsun" diyip dilbere sarılmıştı.

" hele benim için. Sensizlik ölümden beter. Artık karım helalin olmak istiyorum. Konuş gelsin istesinler"
Birbirlerine hiç ayrılmayacakmış gibi sarılmıştı ikili o gün.
Akşamında mirhan annesine konuyu açmış annesi kendince münasip olduğunu fakat babasına danışması gerektiğini son kararın onun vereceğini söylemişti. Sabahı zor eden mirhan annesinin müjdesi ile evde deli danalar gibi hopluyor zıplıyor nağralar atıyordu.

Dilberin ailesine çok geçmeden haber ulaşmış onlarda bekledilerini söylemişlerdi. Bir cumartesi istemeye gidilmişti.
Aileler hemen kaynaşmış kopmayacak bir bağ kurmuşlardı.
4 gün 4 gece düğünleri sürmüştü iki aşığın.

Ondan sonraki hergün bi masal gibi geciyordu. Onları gören herkes gıpta ediyor hatta ve hatta çoğu genç kız ve adam kıskanıyordu bile.
Bir diyarbakıra mağl olmuştu aşkları.

Aradan geçen 1 sene aşklarından hiç bir şey götürememişti taki o kara güne kadar.
Bir gece dilber merdivenlerden inmişti su içmek için. Uyku sersemi yürüken tezgahın üstündeki dolaba uzanmış üst raftan bir bardak almak istemişti. Bardağını zor bela almış suyunu doldurmuş içmişti.
Tam odasına doğru gidecekken mirhan ın amcası oğlu osman yan odadan çıkmış dilbere seslenmişti
" sen varya dünyada gördüğüm en adi insansın lan"
Dilber duyduklarına inanamazken osmanla göz teması kurmaya çekiniyordu. İçtiği bariz belli olan adamdan ürkmüştü.
" sen varya benim sana olan sevdamı bile bile şerefsizlik edip amca oğlumun nikahına girdin. Ben sana naptım lan? Neyim eksikti neyim?"

Acı gerçeği tekrar duymuştu dilber. Osmanın ona olan hisslerini biliyordu çoğu kez haber yollamıştı fakat dilber oralı olmamıştı.

" sen ne saçmalarsın. Ayıptır çocukluktu senin o yaşadıkların ben senin yengenim. Böyle şeylerle gelme. Ha neden o dersen kalbim onu seçti er'im onu bildim ona yandım. Allah nasip ederse onun çocuklarının annesi olacağım. Nolur birdaba böyle şeyler söyleme " diyip medivenlere yönelmişti.

" dilber sen beni yaktın ya bende seni yakacağım. O ateşte hergün yanıp beni düşüneceksin demiş koşar adım kadınla yaklaşmış çakı'yı kasıklarına doğru 6 defa batırmıştı.
Dilber osmanın omuzlarından tutmuş kıpkırmızı bir şekilde kas katı kesmişti. Konaktan bir hışımla dışarı fırlamıştı.

Gece uyanan hizmetlilerden biri dilberi kanlar iççnde görünce bağırmış tüm ev ahalisi bir kaç saniye içinde avluya toplanmıştı.
Deliye dönen mirhan karısını hastahaneye göz yaşları içinde yetiştirmişti.

4 saatlik ameliyattan sonra dilber yoğun bakıma alınmıştı. Doktor durumu hakıkında bilgi verirken kaderini değiştimişti.

" mirhan bey karınız çok zor bir ameliyat geçirdi. Rahmi çok darbe almıştı. Üzülerek bildirmek isterim ki aldığı darbe sonucu dilber hanımın anne olması mümkün değil. Komplikasyonlar nedeni ile rahmini almak zorunda kaldık. Metanetli olun. Geçmiş olsun"

Bunu duyan herkes çökmüş bitmişti. Mirhan deliye dönmüştü. 3 gün kimse ile konuşmamıştı. Aşiret toplanmış osmanın infazını emretmişti. Lakin osman sırra kadem basmıştı.
Dilber acı gerçeği öğrendiğinde kendini herşeyten soyutlamış bir ruh gibi geziniyordu.

Mirhan bile deva olmuyordu yaralarına. Durumu kendi başına hazmetmeye çalıştı. Osmanın ona yaptığını asla unutmadı ki bu mümkünde değildi. Ondan en güzel duyguyu çalmış onu yarım bırakmıştı.

Farkında olmadan göz yaşları akıtan dilberi geçmişten sıyıran bir ses gelmişti

" yine mi o anı düşünürsün "


Evet millet budefa dilberi açmak istedim. Çok fazla geri planda kalmıştı. Kurgu biraz zaman aldı. Umarım bölümü beğenirsiniz. Bir hatam kusurum varaa af ola.
Yorum ve beğenilerinizi bekliyorum canlar ❤😘😍

Continue Reading

You'll Also Like

952K 56.5K 73
"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli olarak ölecektim. Bu ruhu ölmüş, bedeni ya...
SARKAÇ By Maral Atmaca

General Fiction

1.7M 103K 7
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına...
4.2K 1K 49
"Biz iki kimsesiz birbirimize kimse olalım mı?" Gülüşlerine dokunmadım, dokunamazdım, nasıl kıyardım ki bendeki sana? Akide anlaşmak demekti peki b...
2.4M 106K 71
Bu imkansızdı işte ... "" Sözlüyüm ben ."" Dedi Havin . Cesur'un ise Havin'in bu tavrı hoşuna gitmişti. Her ne kadar ondan uzakta yaşamış olsa da Hav...