Gül'e Ait (TAMAMLANDI)

Door mineselen

5.9M 319K 22.1K

Duygularını rafa kaldırmayı hayat biçimi olarak seçen genç adam, sevmenin ne demek olduğunu bilse de sorumlul... Meer

Gül'e Ait Tanıtım
Gül'e Ait 1. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 1. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 2. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 2. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 3. Bölüm 1.kısım
Gül'e Ait 3. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 4. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 4. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 4. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 5. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 5. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 5. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 5. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 5. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 6. Bölüm
Gül'e Ait 7. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 7. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 7. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 8. bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 8. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 8. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 8. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 8. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 8. Bölüm 6. kısım
Duyuru
Gül'e Ait 9. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 9. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 9. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 10. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 10. Bölüm 2. kısım
DUYURU
Gül'e Ait 10. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 10. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 10. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 10. Bölüm 6. kısım
Gül'e Ait 11. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 11. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 11. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 11. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 12. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 12. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 12. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 12. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 12. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 12. Bölüm 6. kısım
Gül'e Ait 13. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 13. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 14. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 14. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 14. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 14. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 14. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 15. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 15. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 15. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 15. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 16. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 16. Bölüm 2. kısım
Duyuru
Gül'e Ait 16. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 16. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 16. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 16. Bölüm 6. kısım
Gül'e Ait 17. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 17. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 17. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 18. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 18. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 18. Bölüm 3.kısım
Gül'e Ait 18. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 18. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 18. Bölüm 6. kısım
Gül'e Ait 19. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 20. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 20. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 20. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 21. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 21. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 21. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 21. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 21. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait Final 1- 1. Bölüm 1. kısım
Final 1- 1. Bölüm 2. kısım
Final 2- 1. Bölüm 1. kısım
Final 2- 1. Bölüm 2. kısım
"Gül'e Ait" Bitti
İyi Olan Kazansın! (Tanıtım)
İyi Olan Kazansın! 1. Bölüm
İyi Olan Kazansın! 2. Bölüm 1. kısım
İyi Olan Kazansın! 2. Bölüm 2. kısım
İyi Olan Kazansın 3. Bölüm 1. kısım
DUYURU
İyi Olan Kazansın! 3. Bölüm 2. kısım
İyi Olan Kazansın! 3. Bölüm 3. kısım
İyi Olan Kazansın! 3. Bölüm 4. kısım
İyi Olan Kazansın! 3. Bölüm 5. kısım
İyi Olan Kazansın! 3. Bölüm 6. kısım
İyi Olan Kazansın! 4. Bölüm 1. kısım
İyi Olan Kazansın! 4. Bölüm 2. kısım
İyi Olan Kazansın! 5. Bölüm 1. kısım
İyi Olan Kazansın! 5. Bölüm 2. kısım
İyi Olan Kazansın! 5. Bölüm 3. kısım
İyi Olan Kazansın! 5. Bölüm 4. kısım

Gül'e Ait 11. Bölüm 5. kısım

59.4K 3.5K 315
Door mineselen




'Çok şükür! Kendine gel Gülizar, beş dakika sonra evdesin. Korkulacak hiçbir şey yok. Sakince ilerlemeye devam et. Asaf neden cevap vermedi acaba? Bir şey mi... Yok canım, görmemiştir, yoksa ne olacak! Hay Allah, ne kadar loş, diğer yoldan mı gitseydim! Saçmalama yürü işte.'

Havanın kapalı olmasına günlerin kısalığı da eklenince, karanlık kuytulardan her an birisi çıkıverecekmiş gibi gelen ağaçlık alanda korkarak yürürken, bahçe ışıklarıyla aydınlanan yoldan gelmediğine bin pişman oldu. Az kaldığını tekrarlayarak ilerlediği sırada sağ tarafından dal kırılmasını andıran bir ses duyup dikkat kesildi. Bulunduğu yerde kıpırdamadan çevreyi dinlerken, aynı ses tekrar kulağına çalınca, elektriğe tutulmuş gibi silkelenen bedeni, ağzına gelen yüreğiyle haykırmamak için kendisini zor tuttu.

'Abim... Saçmalama abim olamaz, buraya giremez! Sakin ol, sakin ol Gülizar, belki köpek falandır ya da kapıdaki adamlardan biri... Ya değilse, Asaf bu yolu kimse bilmiyor demişti! Belki o da yanılıyordur, yine de tanımadığım birisi.'

"Kiii... Kim var... Ora... Orada?"

'Allah'ım sen yardım et! Yaklaşıyor, buraya doğru geliyor. Ne yapacağım? Asaf! Asaf'ı arasam... Hayır, kendine gel, buraya ulaşması bile kim bilir ne kadar sürer. Abim bir şekilde burada olduğumu öğrenip duvardan atlamış olabilir mi? Hayır, hayır o olmamalı!.. Kahretsin, geliyor!'

"Haaa!.. Kii... Kiiiim..."

Ortamın ürkütücü görüntüsü içine hücum eden eski anılarla birleşince, çıkmayı ret eden sesini kontrol edemeyerek, karşıdaki kimliği meçhul varlığa bağırmayı başaramadı. Homurdanmayı andıran garip bir uğultuya ayak seslerinin eşlik etmesi üzerine algı idrakini kaybeden beyni kendisine yenik düştü. Kaçma dürtüsüyle dizginleyemediği bedenine, düşünme yeteneğini kaybeden aklına söz geçiremeyince, devreye giren içgüdüleri, hayatta kalma arzusuyla mantığının önüne geçti. Kendi aklı varmışçasına harekete geçen ayakları düşe kalka güvende olacağı tek yere koşarken, ne ağaca vurduğu etinin kanamasını ne de avucunun içinde oluşan sıyrıkları hissedebildi.

'Kaaaaçççç... Kaaaçç geliyor. Asaaff!'

Arkasından yaklaşan ayak seslerinden ve Asaf'dan başka her şeye kapanan idraki, adını bağıran kişinin kimliğinden habersiz, evinin kapısına kadar durmadan koşmaya devam etti. Titreyen elleri anahtarı yuvasına sokup çevirmeyi başarana kadar, saatler gibi gelen dakikalar boyunca hayatta kalmak, aşkını tekrar görebilmek için yalvarıp durdu. İçeriye girdiği anda beyninin tehlike olarak algıladığı kişiyi arkada bırakmanın verdiği rahatlamayla, derin bir nefes alıp kapıya uzandı. Çarparak kapatmasının ardından, titreyen bacaklarıyla ağlayarak karanlık koridordan yatak odasına doğru koşturdu.


***



Ayaküstü konuşmalarının ardından abisini eve girmesini bekleyen genç adam, peşinden giden Faruk'la vedalaşarak ana kapıya doğru ilerlemeye başladı. Aynur'dan öğrendiği, tahmin ettiği üzere Gülizar'ın yarım saat kadar önce ayrılmasına şaşırmadığını, henüz beylerle karşılaşmaya hazır olmadığını düşünerek, ceketinin cebine uzanıp telefonunu eline aldı. Neden haber vermediğini merak ettiği sırada genç kızdan mesaj geldiğini görünce, gülümseyerek yazdıklarını okumaya başladı. Arayıp, birazdan geleceğini söyleyeceği sırada, yanına yaklaşan elemanlarından İlhan'ı fark ederek yaklaşmasını bekledi.

"İyi akşamlar Asaf abi."

"İyi akşamlar. Her şey yolunda mı İlhan?"

"Bilmiyorum abi, eee..."

"Ne oluyor İlhan?"

"Abi, istemeden Gül Hanımı korkutmuş olabilirim!"

"Nasıl?"

Duyduğu sözlerle harekete geçmek için pozisyon değiştirirken, bütün sinir uçları uyarılarak kaşları çatıldı. Güvendiği bir elemanı olduğu halde gayri ihtiyari öldürecekmiş gibi baktığı adamın ürktüğünü, geri çekilmeye yeltendiğini hissettiği halde baskısını arttırıp tersçe sorusunu yineledi.

"Ne oldu İlhan?"

"Ben de tam anlayamadım! Gül Hanım, 04. 30 civarı bu köşede bir süre oyalanıp ardından karşıya geçti."

"Eee... Uzatma, aradan geçen patikaya yönelmiş!"

"Bildiğinden haberim yoktu. Yardımcı olmak için peşine takıldım, daha yanına yaklaşamadan koşarak..."

"Siktir! Korkmasına sebep olmuşsun. Seslenmedin mi?"

"Bağırmaz mıyım abi, ne olduğunu anlayamadan koşmaya başladı. Ben yetişene kadar evden içeriye girmişti. Yerde bunu..."

"Allah kahretsin!"

Gülizar'ın telefonunu görmesiyle kaptığı gibi harekete geçen genç adam, bir yandan küfrederek gücünün son limitinde ağaçlık arazinin içine daldı. Aklına gelen kötü düşünceleri savmaya çalışırken, evine varana kadar duraksamadan koşturmaya devam etti. Işıkların yanmadığını fark etmesiyle tedirginliği artarken, zili çalmaktan vazgeçerek kapıyı açtığı gibi içeriye girdi. Hiç ses duyulmayan alanda ilerlediği sırada, neyle karşılaşacağının stresini bütün vücudunda hissederek koridorun ışığını yakıp genç kıza seslendi.

"Gülizar!"

İşittiği garip sese müteakip yatak odasına yönelmesiyle, gözlerini etrafta gezdirip nereden geldiğini anlamaya çalıştı. Atağa kalkan duyularını dizginlemeye çabalarken, sakin kalması için kendisini uyarmaya, korkuyla hareket eden bir insanın saklanma dürtüsüyle kuytulara kaçacağını bilerek heyecanını kontrol altına almaya çalıştı. Usulca girdiği odada köşede büzülmüş karartıyı gördüğü an rahatlamaya karışan üzüntüsü burun kanatlarının titrememesine, vücudunun ürpermesine sebep oldu.

"Gülizar, ben geldim Asaf..."

Dikkatli adımlarla sokulduğu bedene iyice alçalttığı sesi ile kendisini tanıtırken, içler acısı haline dayanamayıp onu bu hale getirenleri pişman edeceğine yemin etti.

"Gülizar!.. Gülizar, benim Asaf... Ben geldim güzelim, Asaf... Sakın korkma olur mu? Güvendesin... Her şey yolunda, korkulacak hiçbir şey yok. Gül'üm, hadi kaldır kafanı..."

"Iıııııhh... Aa... Aaasaaafff! Aasaaaff..."

"Evet! Benim Gülizar, Asaf."

Yavaşça yere çömelirken kıpırdanmaya başlayan bedenin, yukarı kalkan başın hareketlerini gözlemleyerek kendisini görmesini bekledi. Koridorun ışığında ortaya çıkan yüzün perişan halini fark edince, usturuplu bir küfür savurmamak için iradesine hakim olmaya çalışarak gülümsemeyi denedi.

"Gördün mü canım, benim. Yanına geliyorum Gülizar."

"Asaf!" 'Allah'ım, Asaf geldi. Çok şükür!'

Algı yeteneğini geri kazanan beyni, karşısındakinin Asaf olduğuna ikna olunca büyük bir rahatlama duygusuyla derin bir nefes alarak girdiği katatonik halden kurtuldu. Gücünden güç alma arzusuyla kendisine uzanan kollara atılırken, tek dizi üzerinde duran adamın dengesini kaybedip yere düşmesine sebep oldu. Bedenine sarılan kollar sımsıkı göğsüne yasladığı sırada, içine girme, onda kaybolma arzusuyla ağırlığını üzerine bıraktı.

"Gel... Geldin! Çok şükür geldin Asaf'ım."

"Hıııı!.. Evet canım, geldim." derken bir yandan kucağına aldığı Gülizar ile birlikte geri geri giderek duvara yaslandı. Beklediğinden daha kötü bulduğu genç kızın sakinleşmesi, güvende olduğunu anlaması için sırtına dökülen saçlarını okşarken, nefes alıp vermesi makul düzeye inince elini yanağının görünen kısmına götürüp usulca üzerinde gezdirdi.

"Gülizar... Hadi kaldır başını güzelim, nasıl olduğunu görmek istiyorum."

"Asaf!.."

"Oooofff... Şu haline bak!"

"Hıı!"

Ağlamaktan kızarmış gözlerine, boyaların yol yol aktığı yüzünü incelediği sırada, burnunu çekmesi üzerine sırıtırken yatak örtüsüne uzanıp kenarıyla temizlemeye girişti. "Allah'ım, rakuna dönmüşsün... Kendine ne yaptın böyle?" diye laf kalabalığı yaparak gevşemesini sağlamaya çalıştı.

"Rakun mu? Aaahh! Çok... Çok mu kötü görünüyorum?"

"Hayır, nasıl göründüğün umurumda değil. Onu kast etmedim."

"Şey, Pınar'a giderken makyaj yapmıştım. Asaf, ona silmeseydin kirlenecek!"

"Yıkarız. İyi misin canım?"

"Şim... Şimdi iyiyim, sen yanımdayken çok iyi, eee... Be... Ben, Pınar'lardan dönüyordum, sonra tam pati... patika da giderken peşime birisi..."

"Biliyorum."

"Yaaa!"

"İlhan... Bizim elemanlardan bir arkadaş, yanlış yola saptığını düşünüp uyarmak için sana ulaşmaya çalışmış."

"İlhan mı? Ama o yolu bilmiyorlar demiştin! "

"O kadar da değil Gülizar, güvenlik görevlileri korumakla yükümlü oldukları bölgenin her yerini avucunun içi gibi bilir. Suç bende, aklım sıra espri yapmıştım."

"Öz... Özür dilerim Asaf, ben çok korkmuştum, o yüzden... Şey zannettim, o... Onu... Çok özür..."

"Gülizar! Sana bahçe içerisindeyken tehlikeli hiçbir şey olmadığını da söyledim."

"Biliyorum, ama kendime engel olamadım. Hava kararmaya başlamıştı ve ortam çok korkutucuydu. Zaten ürkmüştüm, bir de arkamdan birisinin geldiğini duyunca sinirlerim bozuldu. Bağır... Bağırmaya çalıştım Asaf, denediğim halde bir türlü sesim çıkmadı. Sanki, sanki her an bir ağacın arkasından a... abim..."

"Anladım, haklısın!'

"Özür, özür di... dilerim."

Minik çenenin titremeye, gözlerin dolmaya başladığını fark etmesiyle, "Hııııışşşttt tamam geçti." diye telkin etmeye çalışırken, mahcup ifadesine dayanamayıp burnunun ucuna bir öpücük kondurdu. Tekrar göğsüne yasladığı genç kızın başını omzuna doğru çekerken minik yüzünü görebilecek şekilde kaldırarak kısık sesle söze girdi.

"Üzülmeyi bırak artık. Kendini perişan etmişsin, yine ağlamaya başlarsan kızarım Gülizar."

"Pe... Peki!" 'Ağlamandan hiç hoşlanmıyorsun değil mi Asaf'ım, üzülmeme dayanamıyorsun. Allah'ım, iyi ki sen varsın, iyi ki seni karşıma çıkardı.'

"Güzel... Anlaştık o zaman. Neden ana yoldan gelmedin Gül'üm?"

'Gül'üm! Bir insan bu kadar mı tatlı olabilir. Aşkım. Ne desem? En iyisi dürüstçe cevap vermek ama ya saçmaladığımı düşünürse.'

"Ne düşünüyorsun yine... Gülizar!"

"Yok... Eee ben, ora... oradayken düşündüm de..."

"Haa!"

"Sonra, dedim ki..."

"Hı hı! Eee..."

"Bu yol daha kısa, bir de o... O tarafta..."

"Anladım, kapı vardı. Sen de önünden geçmeyesin diye patikadan gitmeyi tercih ettin."

"Kız... Kızdın mı Asaf?"

"Başlama yine, tabii ki kızmadım. Oldu bitti, zamanla her şey yoluna girecek korkularından sıyrılacaksın. Bir de şunu sormayı bıraksan harika olacak. Bazen beni çok yoruyorsun Gülizar."

"Yaa! Hak... haklısın, öz... özür dilerim." 'Bıktı, aptallığınla adamı bıktırdın. Git diyemiyor ama gitmeni istiyor galiba! Aptal, aptal...' "Zaten bir kaç güne alçım çıkacağı için ayrılacaktım. Sen ne zaman is... istersen gide..." 'Allah'ım!' "...giderim."

"Neee? Ne saçmalıyorsun sen be! Ne gitmesinden bahsediyorsun?"

"Sen... Sana hem eziyet verdim, hem de zor duruma soktum. İnan istemeden oldu Asaf." 'Onsuz ne yapacağım, nasıl ayakta duracağım. Sakın ağlama Gülizar, sakın, adamı iyice deli etme.'

"Haydaaa! Gülizar, sözlerimden bunu mu çıkardın?"

"Başka bir şey mi söylüyordun?" 'Yanlış mı anladım acaba? Lütfen öyle olsun!'

"Hey Allah'ım! Sürekli, sana kızar mıyım diye düşünmenden bahsediyorum. Hem bu gitme lafı da nereden çıktı?"

Genç kızın gözlerini kaçırmaya çalışarak dişleriyle dudağının ucunu ısırmaya başladığını görünce, parmaklarının ucuyla çenesini tutarken, "Sen ne gizliyorsun benden bakayım?" diye baskısını arttırdı. Kırpıştırdığı kirpiklerini izlediği sırada aklından geçenleri anlamaya çalışarak kaşları çatıldı. Gitmesi düşüncesi karşısında, hissettiği hoşnutsuzluğun ifadesine yansıdığından habersiz, kollarındaki bedeni sıkarak iyice kendisine çekti.

"İyi... İyi niyetini su istimal ede... Şey, yani... Kolum artık iyileşti Asaf, sana yeteri kadar yük..."

"Nasıl böyle düşünebilirsin Gülizar, ne suiistimali, ne yükü?"

"Hıı! Ama..."

"Ne yani, alçın çıkınca seni göndereceğimi mi düşündün?"

'Göndermeyecek misin? Lütfen öyle de! Saçmalama Gülizar, buna mecbur. İstekliymiş gibi davranamazsın! Yine de keşke...'

"Cevabını bekliyorum?"

"Bil... Bilmiyorum! Benim yüzümden hayatın tahakküm altına girdi."

"Velev ki öyle, sana ne..."

"Asaf!"

"Bak beni de ters ters konuşturuyorsun. Hiç şikayet ettiğini duydun mu Gülizar, gitmeni istediğime dair en ufak bir imada bulundum mu?"

"Hayır!" 'Bu sefer gerçekten kızdı! Lütfen öyle bakma Asaf... Ne demem gerekiyor şimdi! Kahretsin, düşünme yeteneğimi de kaybettim. Kalacaksın mı demeye çalışıyor, burada mı yaşayacağım! Sorsam... Sus Gülizar, bekle.'

"O zaman ne demeye kendi kendine neden gelin güney oluyorsun. Dışarıda abilerin kol gezerken, hayatta kalman için bu kadar çabalamışken, seni o zebanilerin kollarına atar mıyım?"

"Ama ben, bil... bilmiyordum Asaf, düzelince başımın çaresine bakmam gerekir diye... Şey, öyle işte!"

"Ne demek bilmiyordum! Benden böyle bir şeyi nasıl beklersin? Bu kadar zaman beni hiç mi tanımadın Gülizar? Sorumluluğunu aldığım bir insanı orta yerde bırakacak, başımdan savacak adam mıyım? Hele bizim gibi yakın bir, eee... Dostluk kurmuşken."

"Lütfen Asaf, lütfen kızma! Sen mükemmel bir insansın, ben, seni düşündüğüm için gitmemin uygun olacağını söyledim."

"Bunu şahsıma hakaret sayarım. Düşünme Gülizar, çok fazla düşünüyorsun. Onun yerine bana sor?"

'Kalacağım! Çok şükür, çok şükür Allah'ım, sağ ol çok sağ ol! Asaf'ımı görmeye devam edeceğim, korkmadan, onun yanında olmaya devam edeceğim!'

"Anladın mı beni? Ne yapacakmışsın?"

"An... Anladım! Peki, sorarım."

"Nihayet... Beni çok kızdırdığını bilmeni..."

Alçılı elin kalkıp yanağına dokunmasıyla susarken, parmak uçlarıyla yanaklarından geçerek çenesine, oradan dudaklarına uzanması üzerine bakışlarını gözlerine dikti. Yaşların, parlamasına sebep olan gözlerinde, masumiyetin, minnettarlığın, sevginin, korkmuş bir çocuğun ve birçok duygunun saklı olduğunu okurken, bütün sinirine rağmen gülümseyerek karşılık verdi. Parmak uçlarına ufak bir öpücük kondurduğu sırada kilitlenen bakışların, yalnızlığının içine bahar ferahlığı gibi doğan kızın cazibesine kapıldığını, şimdiye kadar kimseye karşı hissetmediği duyguları, onda tattığını kabul etmek zorunda kaldı.

"Gülizar!"

Utangaç bir ifadeyle geri çekilen parmakların yerini, dudakların almasını arzulayarak yaklaştığı sırada, yarı yolda duraksamasına sebep olan iradesi, buna hakkı olmadığını bağıran iç sesiyle mücadeleye girişen duygularının çatışmasını yaşadı. Gün geçtikçe sınırlarını zorlayan, farklı bir tedbirle kendisinden uzaklaştırabileceği halde, bırakmayı başaramadığı genç kızla sınandığına, mutlu bir hayatı hak ederken eksik bir geleceği vaat edemeyeceğini hatırlamasına sebep oldu. Şimdi durmazsa yaşayacağı ve yaşatacağı pişmanlıkla, sonu görünmeyen bir yola gireceğini bilerek, bedeninden çektiği gibi göğsüne yasladı. Kokusunu çeke çeke saçlarının üzerinden öperken, 'Seni seviyorum güzelim, senin için her şeyi yaparım.' diye içinden geçirerek, daha fazla riske girmeden kalkmalarının en doğrusu olduğuna karar verdi.

"Hadi bakalım Rakun Hanım, şu yüzünü temizleyelim. Yoksa önce bir fotoğrafını mı çekseydim."

"Asaf ya! Aşk olsun, o kadar kötü mü görünüyorum. "

"Eeehhh, diyelim."

'Allah'ım, seni nasıl sevdiğimi anlatmaya kelimeler yeterli gelmiyor. Bir erkeğe bu kadar büyük bir aşk duymam günah mı? Parmaklarımı öptü, dudakları ne kadar yumuşaktı. Utanmazsın Gülizar, az daha öpüşmek istediğini belli edecektin. Sanki, sanki o da istedi! Saçmalama be... Bana öyle gelmiş olmalı, hem de bu çirkin halimle.'

"Çirkin değil ama komik göründüğün kesin." derken kucakladığı kızla yerinden kalkarak, doğrulmasına yardımcı olduktan sonra banyonun yolunu tuttu. Işığı açmasıyla elinin üzerindeki kurumuş kan lekelerini fark edince, önemli olmadığını savunması üzerine bir yandan söylenirken dezenfekte etmeye girişti.

"Ooofff Gülizar, neden söylemiyorsun?"

"Önemli değil Asaf, sadece sıyrık. Nasıl olduğunu ben de bilmiyorum, kaçarken herhalde bir yere çarptım."

"Acısını da mı hissetmedin?"

"Şey bir süredir farkındaydım da, eee..." 'Kucağından ayrılmamak için umursamadım desem çok şaşırır mı acaba... Evet aşkım, çünkü rahatımı bozmak istemedim, elim de acı da umurumda değil. Gülme Gülizar, yine sıkıştırmaya başlayacak.' "Ne bileyim önemsemedim."

"Gülizar!.. Ne gülüyorsun sen bakayım?"

"Hiiiiçççç!"

"Yemezler rakuncuğum, dökül bakalım."

'Salak, gene yakalandın, şimdi öğrenene kadar susmak bilmez. Düşün bakalım yine ne palavra sıkacaksın!'

"Vallaha Asaf, bir şey yok. Ayrıca teessüf ederim, bana rakun yakıştırmasını yapmaya utanmıyor... Aaaaayyyy, Allah'ım, şu halime bak!"

"Haaahhh... Gör de kendin karar ver."

Aynada ne halde olduğunu görmesiyle önce yaygarayı basan, ardından kahkahalarına ortak olan kızını temizlerken, çocuk gibi beklemesinde ki komikliğe sırıtarak işini halletti. Kısa süre önce iradesine hakim olma, aralarına mesafe koyma kararını tazelemesine rağmen, kolunun altına aldığı Gül'ünü mutfağa yöneltirken gününün nasıl geçtiğini sormasıyla, kendisini, tatlı sesinden yeni arkadaşlarıyla yaşadıklarını hevesle dinlerken buldu.



&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&


Herkese merhaba, siz sormadan söyleyeyim... Asaf'ın henüz bilmediğiniz bir takım yaşanmışlıkları var, geri durmasının sebeplerini yakın zamanda öğreneceksiniz :)) Bölümü inşallah beğenmişsinizdir.

Bu arada söylemek zorunda olduğum bir şey var. Farkındasınızdır, yaz tatili boyunca çok kısa süreli bir ayrılık dışında hiç aksatmadan bölüm yayınlamaya devam ettim. Malum, yakında okullar açılacak ve oğlumla tekrar ayrılmak zorunda kalacağız. Çocuğum geldiğinden beri anasını bilgisayarın önünde görüyor :) Müsaadenizle bir süre ara verip yavrumla zaman geçirmek, ufak bir tatil yapmak istiyorum, muhtemelen bayram arkası gibi tekrar tam gaz başlarım.

Denize Karşı'yı okuyanlar lütfen panik olmasın, son bölümü muallakta bırakmayacağım. Mutlaka bağlantıyı yapıp uygun bir yerde konuyu bağlayacağım. Lütfen, bu konuda anlayışınıza sığınıyorum :)

Yeni bölümde görüşmek üzere sevgiyle sağlıcakla kalın... Hayatınızdan huzur ve mutluluk eksik olmasın :)



Ga verder met lezen

Dit interesseert je vast

821K 34.6K 50
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
850K 16.7K 21
༺༻ Bütün hakları saklıdır "Ben geldim" Gülümseyerek ve son harfi uzatarak kurduğum cümle ile o da gülümsedi. Sandalyesini biraz masadan geri çekti...
1.3M 57.1K 46
~TAMAMLANDI~ 0545* Sizi "MAFYA" adlı gruba ekledi #Romantizm kategorisinde 1.Sıra✨ #3Ay kategorisinde 1.Sıra✨ #Siyah kategorisinde 1.Sıra✨ #Esir kate...
522K 4.5K 25
Hikayede sık sık +18 ve şiddete yer verilecektir! Yaş sınırını göz önünde bulunduralım.