Atıfet

By cokguluyombenya

6.9M 271K 35.7K

Betül yetenekli bir aşçıdır. Çevresinin ısrarıyla evlenmek için evlilik görüşmeleri yapmaya başlar. Bu görüşm... More

Tanıtım
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Final
Özel Bölüm.1
Özel Bölüm.2
Özel Bölüm.3

Bölüm 17

166K 6.8K 599
By cokguluyombenya


Betül hemen ertesi gün öğlen işten eve geldikten kısa bir süre sonra Fırat'ın gelmesine oldukça şaşırdı. Yarım gün izin almış olmalıydı. Betül kendini bu garip konuşmaya hazırlamıştı. Hoşlandığı, sevdiği adam ona aşık olduğu kadını, neden sustuğunu ve dahasını anlatacaktı.

"Bir şey içer misin?" diye sordu Betül tam karşısındaki koltukta oturan Fırata. Adamın yüzüne pencereden içeriye giren güneş vuruyordu.

"Gerek yok. Teşekkür ederim"

Betül iki elini birbirine kenetleyip beklemeye başladı. İlk o konuşmalıydı. Öyle de oldu. İlk Fırat konuşmaya başladı.

"Nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum. Çünkü bazı şeyleri anlatmak benim için çok zor olacak"

"İlk aşkından bahsederek başlayabilirsin" dedi Betül kalbinde hafif bir kırgınlık hissetmeden edemedi.

"Esra... O zamanlar lisedeydik ve o herkesten farklıydı. Çok iyi bir kalbi vardı. Beni hep desteklerdi. Ve bende gençliğinde verdiği heyecanla ona kapıldım. Başta fazla ciddi bir şey değildi ama sonra o Atakan ile ilgilenmeye başlayınca ona olan sevgimin derinliğini anlamaya başladım. Ama her şey için çok geçti. O gençliğimin en güzel hatırası."

"O bir hatıra değil. Hatıralar geçmişte kalan şeylerdir. Sen hala onu seviyorsun" dedi Betül kalbinin acımasını umursamadı.

"Artık sevgiden çok ona saygı duyuyorum. O iyi biri eşi de öyle" dedi Fırat. O zaman neden öpmüştü onu?

"O zaman sen neden...?" diyen Betül utanarak sorunun sonunu söylememeyi tercih etti.

"Ben ne?"

Fırat karşısındaki kadının sıkıntılı bir hale girdiğini görebiliyordu. "Sen neden yaptın yani... şeyi?"

Fırat soruyu yanlış anladı ve farklı bir cevap verdi. "Ona söylemedim çünkü gerçekten iyi bir arkadaş. Öyle kalması en iyisi"

Betül gözlerini devirdi. İç çekerek ayağa kalktı. "Ben bir kahve yapayım" dedikten sonra aceleyle mutfağa ilerledi. Fırat ona artık aşık değilse neden böyle davranıyordu? Öğrenmesini istememesi normaldi. Uzun zamandır arkadaş oldukları için bunu öğrenmek Esra için felaket olurdu.

Betül farklı düşüncelerle boğuşurken Fırat yavaş adımlarla mutfağa girdi. "Yardıma ihtiyacın var mı?" diye sorduğunda sandalyeye çıkıp cezve arayan Betül'ü korkuttu. Betül bir an dengesini kaybedip sallanmaya başlamışken Fırat ani bir refleksle Betül'ün boştaki elini tuttu. Betül dengesini geri sağladığında derin bir nefes aldı. "Beni korkuttun!"

Sonradan Fırat'ın elini tuttuğunu fark etti. Genç adamın elini geri çekmesini beklemeye başladı. Ancak Fırat elini çekmiyordu. Betül tek eli ile cezveyi alıp sandalyeden indi. Fırat hala elini tutuyordu. Betül bakışlarını yavaşça eline doğru indirdi. Fırat tuttuğu eli yavaşça bıraktı.

"Şimdi yapıyorum kahveyi."

Fırat etrafındayken yaptığı işe odaklanması imkansızdı. Fırat beyaz buzdolabına yapıştırılmış fotoğrafları incelemeye başladı. "Oradakiler yeğenlerim"

"Biliyorum. Çocukları çok seviyorsun."

Betül kahveyi karıştırmaya başladı. "Evet. Çocuklara bayılırım. Aşçı olmasaydım öğretmen olmak isterdim"

Fırat başını olumluca salladı. Betül ile yeğenlerini birlikteyken görmüştü. Fıratta yeğeni olsun isterdi. Ancak ailesine göre önce onun evlenmesi gerekiyordu. Sonra sıra nihayet Ömer'e gelecekti.

Fırat şimdiden doğmayan yeğenlerini özlemini çekiyordu."Randevulara hala devam ediyor musun?" diye soran Betül oldu.

Fırat bakışlarını genç kadının üzerine çekti. "Evet. Evlenmem gerek. Düşüncelerim biriyle uyuşursa tabi" diyerek cevapladı Fırat ve içindeki dürtüye engel olamayarak "Peki sen devam ediyor musun?" diye sordu.

Sormaması gerekirdi. Böyle bir şeyi merak etmemesi gerekirdi. Ama bir an merak etmişti. Betül'ün başka erkeklerle görüşüp görüşmediğini bilmek istemişti.

Betül sıkıntıyla ensesine ovuştururken "Şey... Aslında ara vermiştim ama tekrar başlayacağım" dedi.

"Neden?"

"Çünkü benimde evlenmem gerek."

Betül ile ortak yönleri olduğunu görmek Fırat için karmaşık bir duygunun başlangıcıydı. Bu duygu ileride onu çıkmazlara götürecek, birçok kez hatalar yapmasına neden olacaktı.

Betül yaptığı kahveleri salona getirdi. Fıratta hemen onun arkasından salona girdi. Madem öğlen için izin almıştı bunu sonuna kadar kullanmalıydı.

"Sormak istediğin başka bir şey yok mu?" dedi Fırat kahvesine uzanıp oturduğu koltuğa iyice yayıldı. Elbette Betül'ün sormak için can attığı bir soru daha vardı. Ancak nasıl soracağına bilmiyordu. Ne demeliydi? 'Beni bir daha öpme' 'Beni tekrar öp'

Betül başını iki yana doğru sallayıp saçma düşüncelerinden arınmayı çalışırken Fırat onun bu garip ikilemini görüyordu. Sesini çıkarmadan Betül'ü izlemeye başladı.

Genç kadın bir şeyler düşünüyor ardından bunu onaylamayarak başını iki yana hafifçe sallıyordu. Çok komik görünüyordu. Fırat elindeki kahvesini masaya bırakıp kollarını göğsünde birleştirdi.

"Sormak istediğin her neyse sor lütfen. Kendine bu kadar eziyet etmene gerek yok"

Betül yanaklarının kızardığını hissetti. "Gerçekten bir sorum yok" diyerek kahvesini yudumladı. Sonrasında sessizlik oluştu. İkisi de kahvesini yudumluyor ve arada birbirlerine bakıyorlardı.

Betül sorsa ne kaybederdi? Bir özrü hak ediyordu. Fırat'ın o günkü davranışı Betül için anlamı büyük bir davranıştı ve onun bunu sadece ceza vermek için yaptığını düşünmek onu deli ediyordu. Bu yüzden bir özrü hak ediyordu.

Betül birden kendini konuşurken buldu. "O gün olan şey için... özür dilemeyecek misin?" dedi yavaşça.

Fırat o sırada biten kahvesini masaya koyuyordu. Doğrularak iç çekti.

"O günkü şey için özür dilerim. Yaptığım gerçekten aptalcaydı ancak sende sus dediğimde susmalıydın"

Betül kahvede gezinen bakışlarını Fırat'a çevirdi. "Biraz bekleseydin susacaktım"

Fırat derin bir nefes verdi. "Bunun aramızda bir sır olarak kalmasını istiyorum."

Betül sinirlenmeye başlamıştı. Sanki sokaktaki herkese bu olayı anlatacaktı. Sinirli bir şekilde "Merak etme kimseye Fırat beni susturmak için-" derken aniden duraksadı.

Fırat nedenini anlayamadığı bir şekilde Betül'ün cümlesinin sonunu getiremeyişi ile keyiflendi. Betül gözlerini birkaç saniye sımsıkı kapattı. Sonra ayağa kalkıp "Kahveni içtiysen ben seni geçireyim" dedi.

Bu Fırat'a gitmesini söylemenin bir başka yoluydu. Fırat hiç gidesi gelmese de ayağa kalktı.

"Kahve için teşekkür ederim" diyen genç adam kapının dışında ayakkabısı giyiyordu.

"Afiyet olsun" dedi Betül ve az sonra Fırat'ın gidişini izledi. Fırat apartmandan çıkarken rahatlamış gibi hissediyordu. Sanki bu olayı çözdüğü için özgür gibiydi. Betül'ün anlayışlı biri olması işine yaramıştı. Onun yerinde başka biri olsa Fırat'a neler yapardı?

Fırat yürüyerek kendi mahallesine gitmeye başladı.

Betül yanan yanaklarına su serptikten sonra salona geçti. O anı düşünmek tüm yüzünün yanmasına, vücudunda da birtakım hareketliliğe neden oluyordu. Kadınlar sevdikleri adamlar tarafından öpüldükten sonra böyle mi hissediyordu?

Onlarınkine öpücük denemezdi. Özür dilenilen bir şey öpücük değil hata olurdu. Yine de Betül bu hatayı sevmişti. Fırata karşı beslediği atıfet ise gün geçtikçe artıyor gibiydi.

Fırat'ın da kendisine karşı bir şeyler hissetmesini ne çok isterdi. Bu garip durumla ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Fırat randevuya çıktığı birini beğenir ve evlenmek isterse ne yapardı? Betül o zaman bu şehri terk eder ailesinin yanına dönerdi. Ailesinin istediği biriyle evlenir, Fırat'ı unutmaya çalışırdı. Ama unutmazdı.

Fırat eve geldiğinde annesi şaşkınlıkla oğluna baktı. "Oğlum hayırdır bu saatte evde ne işin var?" diye sordu Zahide Anne.

"İzin aldım anne. Yorgunum bu sıralar. Alabilmişken aldım" dedi Fırat ve annesinin oturduğu koltuğa oturdu.

Annesinin defterde bir şeyler çizip durduğunu gördü. Defterde yazılı isimlerin üstü çiziliyordu. "Ne yapıyorsun anne?"

Zahide Anne elinde telefonla bekliyordu. Fulya'nın dediği gibi yapıyordu. Bu sıralar kızının aklının garip oyunlara çalıştığını fark etmişti.

"Betül kızıma görüşme ayarlıyorum oğlum. Dün benden rica etti kız" dedi Zahide Anne ve telefona sarıldı. Fırat kaşlarını çatarak annesinin durdurdu.
"Senden rica etti öyle mi?"

"Evet oğlum. Kız evlenip çoluk çocuğa karışmak istiyor. Bende etraftaki münasip talipleri topladım yazdım bir kağıda."

Fırat hissettiği bu garip hissin ne olduğunu bilmiyordu ama o kağıdı yırtıp atmak istediğini çok iyi biliyordu.

"İyi yapmışsın" dedikten sonra salondan çıkıp kendi odasına yöneldi. Rahat bir şeyler giymek için dolabını karıştırırken garip bir his vücudunu ele geçirmişti.

Ayça elinde Betül'ün en sevdiği tatlıyla arkadaşını ziyarete geldi. Kaç gündür ulaşamadığı arkadaşı düşündüğünden daha bitik haldeydi. Derdini dinleyip çözüm bulmak için çabalayacaktı. Hatta kesinlikle çözüm bulacaktı.

"Anlat bakalım derdini güzelim"

Betül parmaklarıyla oynarken içinden geçenleri söylemeden duramadı. "Fırat'ın beni seveceğini sanmıyorum Ayça. Ben...boşuna uğraşıyorum"

"Ne oldu? Bir şey mi dedi?"

Betül başını iki yana salladı. "Hayır demedi. Ama aramızdaki mesafe hep aynı. Bir şeyler olsun istiyorum. Ona doğru adım atmak istiyorum"

Ayça bir süre düşündükten sonra arkadaşının elini ellerinin arasına aldı. "Ona doğru atacağın en büyük adım onu sevdiğini söylemek olur. Buna hazır mısın?"

Betül bunu nasıl söylerdi? Öpücük olayını kimse bilmese de o biliyordu. Fırat onu öptükten sonra şıpsevdiler gibi onu sevdiğini mi söyleyecekti? Hayır bunu yapamazdı.

"Ama bunu yapmak istemiyorsun gibi duruyor. O zaman geriye tek ve çok basit bir yol kalıyor. " dedi Ayça emin bir şekilde. Batuhan'ı tavladığı taktikleri uygulatacaktı.

"Kıskançlık! Her erkeğin düşmanı. Onu kıskandıracağız. Hem de çok kıskandıracağız. Artık harekete geçme zamanı. Oturup Fırat Beyin keyfini beklemeyeceğiz. "

"N-Nasıl?"

"Orasını bana bırak güzelim! O Fırat seni sevecek merak etme" dedi Ayça muhteşem bir şekilde gülerek. Bir an kendini bir filmdeymiş gibi hissetti.

"Anlatsana işte Ayça" dedi Betül ısrarla.

"Ay tamam. Şimdi Fırat'ın yapmayı en çok sevdiği şey ne?" diye sordu Ayça.

"Arkadaşlarıyla vakit geçirmek"

"Bingo! Peki şimdi ben ne yapacağım? Batu'yu arayacağım ve haftasonu bir yerlere gidip yakın arkadaşlarla kaçamak yapacağımızı söyleyeceğim. Elbette Batu da peşimden gelecek tabi boş gelmeyecek arkadaşlarını da getirecek" dedi Ayça.

"Emin misin?"

"Hemde çok. Bana güven" dedikten sonra devam etti. "Sonra hazır beylerde gelmişken hep beraber eğleneceğiz. İşte bundan sonrası sana kalıyor. Artık orada gözde bir bekar bulup konuşman lazım. Fırat deliye dönecek"

Betül planının işe yarayabileceğini düşündü. Başka bir şansı yoktu. Ayça'ya güveniyordu.

"Tamam. Ben varım" dedi Betül arkadaşının elini sıkarak.

"Tamam Kader ve Fulyaya da haber verelim" dedi Ayça hemen her şeyi organize edebildiği için mutluydu. "Yeri ben ayarlayacağım. O yüzden sen onu düşünme" dedi Ayça ve telefonda hızlıca bir şeyler yazdı.

Birkaç dakika sonra Kader ve Fulya da Ayça'nın planını onaylanmıştır. Gerçekten ile yarayacak mıydı?

Betül için yeni bir umut mu doğacaktı yoksa umutları tamamen bitecek miydi? Bunu ancak haftasonu öğrenebilecekti.

Continue Reading

You'll Also Like

381K 37.6K 52
''Umutsuzluğun uçurumuna siyah güller serilmiş bir aşk hikayesi.'' ••• Yayımlanma tarihi: 08.06.2019 Genç Kız Edebiyatı #4 29.12.2020 Klasikler #1 24...
474K 37.9K 42
Bir sırrın içine gizlenen bir nefret. Adamın nefretine günah keçisi seçilen bir kız.. Duygu ailesiyle İstanbul'a taşınan genç bir kızdır. Liseye deva...
159K 6.4K 32
***TAMAMLANMIŞTIR*** Babası en güçlü mafyalardan olan Doruk, bir gün bir kızı kendine aşık etmesi için görevlendirilir. Hayatındaki acılarla baş ede...
217K 13.6K 25
_𝚃𝙰𝙼𝙰𝙼𝙻𝙰𝙽𝙳𝙸_ İnadı uğruna tanımadığı ve onunla evlenmek istemeyen adamla evlenen bir kadın.. Kadına göre sırlarla dolu bir adam.. °°° "Bira...