Atıfet

By cokguluyombenya

7M 274K 35.9K

Betül yetenekli bir aşçıdır. Çevresinin ısrarıyla evlenmek için evlilik görüşmeleri yapmaya başlar. Bu görüşm... More

Tanıtım
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Final
Özel Bölüm.1
Özel Bölüm.2
Özel Bölüm.3

Bölüm 7

180K 7.5K 1.3K
By cokguluyombenya

Fırat parmaklarının arasındaki sigarayı içine çekip arkadaşına doğru döndü. "Ne var lan? Gittim işte konuştum kızla. Ama kız benden çok şey istiyor olmaz böyle" dedi Fırat.

Annesinin bulduğu bir başka kız ile dün görüşmüş ve sinirlenmişti. Bir kadın ondan ne kadar çok şey isteyebilirse istemişti. Evi olsun, arabası olsun, o olsun bu olsun... Fırat sinirlenip yemeği erken bitirmiş annesine bu kızı hiç beğenmediğini söylemişti.

"Ulan sen tanıdığım Fıratsan herkese bir şey bulursun" dedi Batuhan.

"Yok be oğlum. Harbiden hiçbiri bana uygun davranmadı"

"Ne istiyorsun ki sen?"

Fırat kısa bir sessizliğin ardından konuştu. "Ne bileyim yuvamızı öncelikle saygı ve sevgiyle örelim. Elindekilerle yetinebilsin. Ailemi sevsin"

"Çok bir şey istemiyormuşsun"

"Değil mi kardeşim ya? Bu kadar mı zor? Hep maddiyata bakıyor bu kadınlar"

Batuhan güldü. Fırat ile sigarayı tüttürmeye devam etti.

Zahide Hanım oğlunu bulabildiği tüm kızlarla tanıştırmıştı. Fırat hepsine bir bahane bulmuştu. Fulyadan da abisini tanıştırması için arkadaşlarından birilerini bulmasını istemişti ancak oradan bir ses çıkmamıştı.

"Bizim bu oğlan kimseyi beğenmiyor Emine. Sonunda ikna ettik evlenmeye şimdide kız beğenmiyor" dedi Zahide.

"Sorma Zahide. Senin bu oğlan da pek nazlı"

"Bırak onu da nereden kızı bulacağım ben şimdi?"

"Tanıdıklara sor bakalım. Var mıymış etrafta evlenecek"

Zahide Hanım bazı numaraları tuşluyor, sonra siliyordu. "Ne diyeceğim ben şimdi elaleme? Bizim oğlan evlenecek kız gerek mi diyeceğim?" dedi Zahide Hanım.

Emine Hanım derin bir iç çekti. İki kadın da bir çözüm yolu aramaya devam etti.

Betül "Hoşçakal Betül" diyen iş arkadaşlarına gülümseyerek el salladı. Kader ile bugünlük işi bitmişti.

"Of Kader. Galiba bu görüşme işini bırakacağım. Olmuyor işte kimseyle ciddi düşünemiyorum." dedi Betül. Gerçekten yapamıyordu. Görüştüğü hiçbir erkeği kocası, hayatını geçireceği kişi olarak göremiyordu.

"Ah aklıma bir fikir geldi. Gece kulübüne mi gitsek? Geçen arkadaşlarımla gittim ve dehşet biriyle tanıştım. Çok çekici kişiler var" dedi Kader.

"Saçmalama. Hiç öyle yerlere gitmedim"

Oralar hiç Betül'e uygun yerler değildi.

"Ne olacak kızım ya. Ben her hafta giderim. Öyle filmlerdeki gibi değil"

"Hayır Kader olmaz"

Betül arkadaşı ile restauranttan çıktığında gördüğü arkadaşı ile gülümseyerek bağırdı.

"Ayça! Burada ne işin var? Senin düğün için hazırlık yapman gerekmiyor mu?" dedi Betül. Ayça arkadaşının ellerini tuttu.

"Hayır gerekmiyor. Biraz takılalım dedim. Bu arada merhaba Kader."

"Selam Ayça. Bende tam Betül'e kulübe gitmemiz gerektiğini söylüyordum" dedi Kader dalgalı, yeni patlıcan moruna boyadığı saçlarını geriye doğru atarken.

"Bu çok iyi bir fikir!" dedi Ayça.

"Hayır iyi bir fikir değil. Ve senin nişanlın buna izin vermez" diyerek itiraz etti Betül.

"Hayır verir. Çünkü kendisi de gelir. Hemen Batu'ya mesaj atıyorum" dedi Ayça telefonunu çıkarıp.

"Hayır. Gitmek istemiyorum."

"Amma naz yaptın Betül ya. Yemeyecekler seni." dedi bu sefer Kader.

"Evet! Haydi gidiyoruz" dedi Ayça nişanlısına mesaj çekerken. Onlar gidene kadar saat beş olurdu. Batuhan'da işten çıkar gelirdi. Hem belki Fıratı da getirirdi.

"Of iyi tamam ya" dedi Betül. Kader'in arabasına yöneldiler.

Batuhan hızla askeri kıyafetini çıkarıp normal kıyafetlerini giydi ve el çantasını aldı. "Ne bu acele lan?" diye sordu Gökhan.

"Ayça arkadaşlarıyla gece kulübüne gidiyormuş. Beni de çağırdı." dedi Batuhan. Ufak aynanın önünde saçını tarayıp, parfüm sıktı.

"Bizde gidelim mi lan?" diye sordu Gökhan. Geçen gün kulüpte bir afet ile tanışmış ancak numarasını alamamıştı. Hala üzülüyordu.

"Ne işimiz olur?" dedi Fırat umursamayarak. O sırada Batuhan'ın telefonu çaldı. "Aşkım çıkıyorum şimdi...Tamam aşkım Kaderi tanımıyorum. Betül'ü geçenlerde gördüm biliyorum... Ben gelmeden içki içeyim deme."

Batuhan arkadaşlarına doğru "Hadi ben gidiyorum" dedikten sonra kapıya yöneldi. "Dur lan bende geliyorum" diyerek öne atıldı Gökhan.
"Bende geleyim bari. Benimkinden ayrıldım nasıl olsa." dedi Alp.

"Sende gel Fırat." dedi Batuhan göz kırparak. Fırat'ın ikna olması zor olmadı.

"Eh peki madem. Anneme haber vereyim beklemesin"

"En son bu ekip ne zaman kulübe gitti?" diye sordu Alp. Fırat düşünür gibi yaptı. Cevabı kimse bilemedi. Oralar Gökhan'ın mekanıydı ancak hep beraber nadir giderlerdi.

Betül kulübe Ayça ve Kader'in zorlamasıyla girdi. Fazla dolu değildi. Etrafta öyle deli gibi oynayan kişilerde yoktu. Korkulacak çok bir şey yoktu. Işıklar yanıyor, hafiften bir müzik çalıyordu.

"Gördüğün gibi kimse yok. Azıcık beklersek dolar." dedi Kader. Barın oradaki ufak sandalyelere oturdu. Ayça ve Betül de aynı işlemi gerçekleştirdi.

Ayça telefonu ile uğraşırken Kader Betül'ün anlamadığı içki sipariş etti. "Ben daha önce hiç içki içmedim" diyerek itirafta bulundu Betül.

"O zaman ilk bizimle içtiğin için şanslısın güzelim" diyen Kader bardağı Betül'e uzattı. Betül bardağı eline alıp Ayça'ya ve Kader'e baktı.

"Tek yudumda iç" diyerek uyardı Kader. Betül sonrasında su bardağı gibi duran bardağı kafasına dikti. Çok acı ve garip bir tat almıştı. Yüzünü buruşturdu.

"Kusacağım galiba" dedi Betül midesine elini götürüp.

"Birkaç kez içince alışıyorsun" dedi Kader. Betül'e ikinci bardağı uzattı. "İçmek istemiyorum" dedi genç kız.

"Güzelim bu hayatta her şeyin tadına azar azar bakacaksın. Merak etme biz yanındayız" dedi Kader. Betül arkadaşına hak verdi. Bu hep merak ettiği bir şeydi. Merak ettiği şeyleri yaşamayacaksa bu hayatın ne önemi kalırdı ki?

Betül ikinci bardağı ve ardından üçüncü bardağı da kafasına dikip yüzünü buruşturdu. "Hayır. Hayır. Bir daha içmeyeceğim" dedi kesin bir dille.

O sırada "Aşkım" diyerek ayağa kalkıp koştu Ayça. Batuhan'a sıkıca sarıldı.

"Bir şey içmedin değil mi?" dedi Batuhan. "Tabiki hayır. Seni bekledim." diyerek göz kırptı Ayça.

Sonra Batuhan'ın arkadaşlarına döndü. "Hoş geldiniz çocuklar. Eğlenmeye mi, bana göz kulak olmaya mı geldiniz?"

"İkisi içinde" diyen Gökhan barda oturan iki kadına bakmaya başladı. Avını bulmuş, aslan gibi yavaş yavaş sinsice izlemeye devam etti.

"Ayça!" diyen sesle Ayça bara doğru baktı. "Ah bir dakika"

Kader, Ayça'ya bakarak "Üç bardak ile sarhoş olabilir mi biri?" diye sordu.

"Ah ben hiç iyi değilim" dedi Betül midesini tutarak. Kusacak gibiydi ama başı da dönüyor gibiydi. Uzanmak ve yatmak istiyordu.

"Ne içmişti?" diye sordu Ayça.

"Tekila"

"İlk kez içki içen birine tekila verilir mi Kader?"

"Ne bileyim ben hep ondan içerim"

Betül başını masaya dayadı. O sırada "Ne oldu?" diye soran ses ile iki kadında sese doğru döndü. Fırat olanları merak etmiş, iki kadının yanında bitmişti.

"Betül ilk kez içki içiyor ve tekila içti. Sanırım midesi bulanıyor ve sarhoş oldu sayılır"

Fırat, Betül'ün yanına geçti. "İçkiye alışık olmadığı içindir" dedi.

Genç kızın sırtının sıvazlamaya başladı. Betül başını kaldırıp Fırat'a baktı. Batuhan ve Alpte bara oturmuştu. Gökhan ise sinsice Kader'in yanındaki yere oturmuştu.

"Selam ben Gökhan" diyerek elini kadına doğru uzattı. Saçının çok farklı bir rengi vardı ve kadının mavi gözlerini öne çıkarmıştı. "Kader" diyerek uzatılan eli sıktı Gökhan.

Herkes kendi halinde takılmaya başlamışken Ayça bilerek Betülden uzak durup onunla Fırat'ın ilgilenmesine izin verdi.

Betül aptal aptal sırıtıp duruyordu ama çok tatlıydı. Fırat gözünü ondan ayırmıyordu. Sonuçta bu kız kiracılarıydı ve ailesinden uzaktı. Onu koruyacak bir kendi ailesi vardı.

Çalan müzikle birlikte Betül doğruldu. "Dans edelim!" diyerek sandalyeden inip dengesiz bir yürüyüş ile piste doğru yürümeye başladı. Fırat bunu izlemekle yetindi. Arkadaşları sohbete dalmıştı.

"Kahretsin" diyerek ayağa kalkan Fırat, Betül'ü takip etti. Genç kız çokta fazla dolu olmayan pistte oynamaya başlamıştı. Sadece kolunu hareket ettirip duruyordu.

'Neyse ki pantolon giymiş' diye düşündü Fırat. Diğer türlü buradaki herkesi dövebilirdi.

"Betül dans etmeyi kes" dedi Fırat keskin bir dille. Onun duyduğundan emin değildi. Müziğin sesi artmıştı. O sırada genç kızın beline dolanan bir çift kol ile bakışları Betül'ün hemen arkasındaki adama döndü.

Genç kadını o tanımadığı kollardan kurtarıp adamı geriye doğru itti. Sinirlenmişti. Bu kadın hemen eski yerine oturmalıydı. Betül'ün kolunu sıkı bir şekilde tutarak sürükledi ve kalktıkları yere geri oturttu.

"Bana bak! Burada oturacağız!" diye bağırdı ve Betül'ün başını masaya dayayışını izledi. Sıradandı.

Beyaz, kolları nakışlı, ince beline doğru daralan bir gömlek giymiş, altına da kot giymişti. Kısa saçlarını bugün topuz yapmamıştı. Fırat buraya kafa dağıtmaya gelmişti fakat Betül ile ilgilenmekten dağıtamayacak gibiydi.

Betül başını tekrar doğrulttu. Bu sefer Fırat'ın beklemediği bir şey yaptı. Başını genç adamın koluna dayadı. Fırat o sırada bir içki istedi. Bari gelmişken bir şeyler içse iyi olurdu. Gökhan'ın, Ayça ve Betül'ün arkadaşı ile dans etmeye kalktığını fark etti.

Kıza üzülmüştü. Gökhan'a hiç güven olmazdı. Kolundaki ağırlığa doğru bakış atıp içkisini içti.

"Betül uyudu mu?" diye sordu Ayça. Fırat başını olumluca salladı. "Öyle görünüyor" dedi.

Betül tüm gece böyle koluna dayalı bir şekilde uyuyacak mıydı? Fırat genç kadını iki kolundan tutup dik durmaya zorladı. "Betül...Uyanmalısın. Hey!"

"Baba uyumak istiyorum" dedi Betül isyan ederek. Tüm geceyi böyle geçirmek için gelmemişti. O zaman gitse daha iyi olurdu. Fırat zorlukla ceketini giydi.

"Ben yani biz gidiyoruz" dedi Batuhan ve Alpe. Gökhan dans ettiği ve göz önünde olmadığı için ona haber vermedi.

"Betül'ü bırak geri gel" dedi Batuhan.

"O kadar yolu gidip geri mi geleyim?" dedi Fırat arkadaşına gülerek. Zaten etrafta da dikkat çeken bir kadın yoktu.

"Çok sağol Fırat" dedi Ayça. Fırat samimi bir şekilde gülüyordu. Ayça Fırat'ın arkadaşına karşı boş olmadığını düşünmeye başladı. Öyle olsa onunla böyle ilgilenmezdi. Uzaktan çok iyi bir çift gibi duruyorlardı.

Betül'ün belini kavrayıp yürümesine yardım eden Fırat, sanki kolları kardeşi Fulya'ya destek veriyormuş gibi düşünmeye çalıştı. Betül bir şeyler mırıldanıp duruyordu. Fırat bugün gelmese ne olacaktı çok merak ediyordu.

Arabasının ön kapısını açıp Betül'ü koltuğa oturttu. Hırkasını ve çantasını arka koltuğa koydu. "Huh!" diyerek biraz dinlendi.

Sonrasında şoför koltuğuna geçip, arabayı çalıştırdı. Radyoyu açıp dinlendirici bir müzik aradı. Betül'ün uykusu gittikçe derinleşiyor gibiydi.

Sevdiği bir müziği duyunca o radyoda durdu. Yine yağmur yağmaya başlamıştı.

Yağmur damlaları arabasının camına patır patır düşerken hızla yolda gidiyordu. Kırmızı ışıkta durduğunda göz ucuyla Betül'e doğru baktı. Genç kadının büzüştüğünü gördü. Ceketini çıkarıp Betül'ün üstüne örttü. Sonuçta onu Fulya'nın yerine koyuyordu ve kardeşinin üşümesini hiç istemezdi.

Ardı ardına çıkan güzel müziklerle yola devam eden Fırat sonunda Betül'ün evinin önüne geldi. İç çekerek genç kıza baktı. Koluna dokunup "Betül evine geldik" dedi.

Betül başını diğer tarafa doğru çevirip huysuzlandı. Bu yaptıklarını hiç hatırlamayacaktı. Resmen Fırat'a işkence ediyordu. Fırat arabadan inip genç kadının çantasını arka koltuktan aldı. Apartmana girip ilk kattaki evin kapısını açıp çantayı içeriye koydu. Koridorun ışığını yaktı.

Arabaya geri dönüp Betül'ün kapısını açtı. "Betül, Betül" diyerek kadının yanaklarına hafifçe vurdu. Betül'ü arabadan indirip kucağına aldı. Başka çaresi yoktu. Yürümesini beklerse uzun süre beklemek zorunda kalacaktı.

Genç kadının belini kavrayan eli hissetmek istemeyeceği kıvrımları hissediyordu. Betül başını omzuna dayamıştı Eve girip kapıyı kapattı. İç çekerek Betül'ün odası olduğunu bildiği yere yöneldi.

O sırada Betül "Teşekkür ederim baba" diye mırıldandı ve Fırat'ın yanına uzun sayılabilecek bir öpücük kondurdu. "Seni çok özlemişim" diyen kadın tekrardan sessizleşti. Fırat ise olduğu yerde donmuştu. Az önce ne yapmıştı? Yanağını öpmüştü değil mi? Evet evet bu kadın onun yanağını öpmüştü. Tabi bunu onu babası sanarak yapmıştı.

Gözlerini kırpıştırarak birkaç adım daha attı. Betül'ü yatağına yatırıp ayakkabılarına uzandı.

"Kahretsin. Bakıcı mıyım ben lan?" diye mırıldandı. Kendini bakıcı gibi hissediyordu ancak şu an hissettiği tek şey ne yazık ki bu değildi. Savunmasız bir kadınla aynı odadaydı.

Betül kedi gibi yorganına sarıldı. Fırat'ın bakışları üzerinde gezinmeye başladı. O gerçekten bir kadındı. Giydiği dar pantolon ve hiç hoşuna gitmeyen gömlek bunu yeterince belli ediyordu. Gözü birden Betül'ün aynasına takıldı. Yanağındaki ruj izine dokundu.

Derin bir nefes alıp ışıkları kapattı. Mutfaktan peçete alıp evden çıktı. O insan gibi davranıp ona göz kulak olmuştu. Vicdanı rahattı.

Fırat yavaş adımlarla arabasına ulaştı. Evine gidip biraz kafasını dinlemenin tam zamanıydı. 

Continue Reading

You'll Also Like

25.8M 916K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
11.6M 177K 16
17 NUMARA'YI KİTAP SATAN HER YERDE BULABİLİR, SATIN ALABİLİRSİNİZ. BURADA YALNIZCA TANITIM AMAÇLI İLK ON BÖLÜM VE ÖZEL BÖLÜMLER YAYIMDADIR. Gecenin k...
10.9M 358K 70
Karanlığın Aç Çocukları Serisi, Akılbaz (1.kitap) ve Canbaz (2.kitap) olmak üzere burada yayımlanmaktadır. ____ Parmak uçlarım geniş omuzlarına doku...