Bakıcım BxB

By ssakinolun

72.7K 5.7K 547

Ageplay kitabı DEĞİLDİR. Doğu isimli kitabımdan gördüğümüz Burak'ın babaları Emin ve Aslan'ın kitabıdır. More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
35
36
37
38
39
Final
Özel bölüm
Özel Bölüm 2

34

1.2K 114 8
By ssakinolun

"Nihayet."

Aslan eve girer girmez bunu söyleyince ister istemez güldüm. Annesi ve babası bugün dönmüştü. Olaysız olmuştu ama yine de hiçbir şey olmasa bile sinirler bozulmuştu. Artık önemli değil çünkü gittiler.

Kucağımda kıpır kıpır hareket eden Burak'ı odaya gidince oyuncak alanına bıraktım ve yanına oturdum. Kolu hala sargıdaydı ve bir saniye olsun onu boş bırakmıyoruz. İlla biriniz yanındayız. Zaten korkudan ayrılmak da istemiyorum.

"Güzel oğlum benim."

Aslan arkasından gelip Burak'ın bacaklarına kafasını yaslayıp göbeğinden öptü birkaç kez.

"Bebeğim! Seni yerim yer!"

Bir yandan da Burak'a düşmesin diye sırtından destek oluyordu. Burak ise Aslan'ın saçlarını çekiyordu gülerek.

İkisini izlemekten keyif aldığım için bir süre sadece onları izledim. Daha sonra fotoğraflarını çektim anı kalması için. İkisi şu an çok güzeldi.

"Aşkım senin artık işe gitmen lazım bence. Uzun zamandır uğramadın bile salona."
"Haklısın. Semih arayıp duruyor zaten."
"Sen git salona."
"Hadi kalk, beraber gidelim."
"Ben ne yapacağım şimdi orada Aslan? Hem işin yoğun olur şimdi senin."
"Hadi sevgilim. Hem sıkılmadın mı günlerdir evde?"
"Ya ne bileyim..."
"Hadi hadi, kalk beraber gidelim."

Burak'ın bacağından kalkıp hızlıca kucağına aldı ve ayağa kalkıp bana elini uzattı.

"Hazırlanalım."
"İyi tamam."

Elini tutup yerden kalktım ve beraber odaya gittik. Burak'ı yatağın ortasına bırakıp ikimiz de giyindik hızlıca. Daha sonra ben Burak'ın çantasını hazırlarken Aslan da giydirdi. Daha sonra Burak'ın pusetini de alıp evden çıktık. Önce her zamanki salona gidecektik, Semih ve Melike'nin olduğu salona. Sonra da diğer salonları görmeye gidecektik.

"Aslan Burak'ın sargısını ne zaman değiştirmeye gideceğiz?"
"Ben değiştiririm hayatım hastaneye gerek yok."
"Saçmalama Aslan. Yine çıkar falan olmaz."
"Oyuncak mı bu Emin durup durup çıksın?"
"Ya Aslan doktor dedi ya dikkatli olun bir kere çıkınca iyice hassas olur diye."
"Tamam hassas olur da dokununca da çıkmaz merak etme. Hem ben daha önce çok karşılaşıtım böyle şeylerle."
"Aslan karşılaştıysan da onlar kocaman adamlardır. Burak minicik bir bebek daha. Olmaz, güvenemem. Hastaneye gideceğiz."

Göz devirip bana kısa bir süre baktı ve geri önüne döndü.

"Boşuna gideceğiz oraya kadar. Zaten gidince hemşireler de diyecek kendiniz yapabilirsiniz diye."
"Olsun."

Güldüğünde ona aldırmadan yolu izlemeye devam ettim. Sonuçta bahsi geçen şey Burak ve onun güvenliği.

Salonun önüne gelince Aslan arabayı park edip inerek yanıma geldi. Burak'ı koltuğundan çıkarıp kucağına verdim.

"Çanta?"
"Ben alırım."

Hızlıca çantasını da alıp arabadan indim.

"Aşkım puset de var ya."
"Aa."

Unutmuştum bile onu. Çantayı hemen Aslan'a verip arabaya döndüm ve puseti alıp nihayet kapıyı kapattım.

"Sen çok yoruldun sanırım. Yanındaki puseti bile görmüyorsun da unutuyorsun."
"Dalga geçme benimle Aslan ya."
"Dalga geçmiyorum sevgilim ciddiyim. Bence bir tatile çıkalım."
"Aslan zaten bir haftadır işe geldiğin yok bir de tatile mi çıkacağız?"
"Patron benim kim karışacak?"
"Müşteriler ne olacak? Semih her gün seni gül cemaline, bülbül sesine aramıyor. Senin de işin gücün var, sorumlulukların var, insanlar seninle çalışmaya bir şeyler öğrenmeye geliyor."
"Beni benden çok düşünüyorsun Emin ya."
"En azından birimiz düşünüyoruz."

Konuşurken bindiğimiz asansörden inip koridoru geçerek salona girdik. Anında serinlik hissedince Burak'a döndüm. Üstü de ince gibiydi sanki.

"Burak burada üşür mü acaba?"
"Şimdi pusete yatırınca örteriz üstünü."

Bara gidince Semih bizi görür görmez hemen elindeki şişeyi bırakıp yanımıza geldi.

"Şükür kavuşturana. Abi yalvarırım şu çocuğu al başımdan bıktım yeminle ya."
"Düzgün konuş lan. Kimmiş bu?"

Onlar salon hakkında konuşurken ben de Burak'ı pusete yatırıp ince örtüyü de üzerine örttüm.

"Abi inat etti 'ben Aslan'dan başka hoca istemem' diye. Melike de çıldırdı kaç gündür. Her şeyi de yanlış kullanıyor zaten..."
"Aa Aslan!"

Üçümüz de aynı anda sesin geldiği yöne döndük. Geçen geldiğimde gördüğüm çocuktu bu. Aletin altında kalan.

"Niheyet geldin. Bir haftadır seni bekliyorum çalışmak için. Neredesin sen gerçekten?"
"Semih Burak'a mukayyet ol."

Birkaç adım atıp Aslan'ın yanına geldim ve çenemi omzuna yaslayıp önümdeki çocuğa baktım.

"Neden çalışmak için özellikle Aslan'ı beklediğini sorabilir miyim acaba?"
"Çünkü Aslan benimle ilk günden beri ilgileniyor ve iyi bir spor eğitmeni. Profesyonel biri."

Son söylediğini Aslan'a bakarak ve gülümseyerek söylemişti. Senden zaten ilk gün de hoşlanmamıştım.

"Evet profesyonel biri. Herkesle aynı şekilde ilgileniyor."

Tekrar bana döndü ve yüzündeki gülümsemeyi silip gözlerini kıstı.

"Pardon? Siz şu an neden bizim konuşmamızın arasına giriyorsunuz?"
"Bir konuşmanız olsaydı evet girmiş olurdum ama sizin arasına girebileceğim bir konuşmanız yok."

Sinirlendiği her halinden belli olurken Aslan'ın arkasından çıkıp yanına geçtim. Kafasını bana çevirip baksa da benim gözlerim karşıdaydı.

"Sen gerçekten o olduğun yerden bir çekilir misin artık! Aslan sen de konuşsana zaten günlerdir seni bekliyorum anca geldin bu sefer de bu adam çıktı karşıma!"
"Aynen Aslan söylesene bir şey."
"Ne diyim?"

Aslan hafif eğilerek kulağıma doğru konuşunca güldüm. Kafamı yavaşça ona çevirip elimi ensesine attım.

"Seni yerim."
"Yesene."

Hemen moda girip belimden tutarak kendine çekince daha çok gülüp yanağından tutarak kendime cektim hafifçe.

"Ya Aslan."
"Pardon! Ben buradayım hala!"

Bütün enerjim kaybolunca yavaşça ona döndüm tekrar.

"Salonumuzun en iyi eğitmeni Melike hanım sizinle ilgilenecektir. Kusura bakmayın ben şu an eğitim vermiyorum."

Aslan cevabını verince kafamı salladım iki kez aşağı yukarı.

"Aferin aşkım. Odaya gidelim hadi."
"Valla mı?"
"He. Burak'ı alıp geleyim."
"A-aşkım, çocukta travma olsun mu istiyorsun?"
"Ne diyorsun Aslan?"
"E odaya, Emin dalga mı geçiyorsun ya? Odaya gidelim dedin az önce?"
"Aslan bir haftadır işe geldiğin yok hala aklın fikrin oynaşta. Azıcık çalış çalış. Evine ekmek getir."

Dalga geçmemi umursamadan yanımdan geçip Semih'in yanına gidince gülerek arkasından gittim. Semih Burak'ı pusetinden çıkarmış öpücüklere boğuyordu.

"Semih üstünü örtelim mi?"
"A kusura bakma abi. Onu fark etmemişim."
"Yok canım ne kusuru."

Pusetteki örtüyü alıp Semih'in kucağında uslu uslu duran miniğimi sardım sıkıca.

"Şöyle tut da açılmasın."
"Tamam."

Semih Burak'ı kaldığı yerden öpmeye devam edince ben de Aslan'a döndüm. O işinin başına geçmişti nihayet. Melike ile bir şeyler konuşuyorlardı.

"Abi bir şey içer misin?"
"Olur. Sen kafana göre ver bir şeyler."
"Tamam abi."

Burak'ı yatırıp barın arkasına geçti. Salonda gözlerimi gezdirdim bu sırada. Aslında oldukça gürültülü bir ortamdı ama açtıkları müzikten dolayı can çekişme seslerini duymuyordum. Bahsettiğim sesler ise ağırlık kaldırmaya çalışırken bütün benliğini ortaya koyanların sesiydi. Gerçi ben daha bir bacağımı kaldıramıyorum ama bu önemli bir detay değil.

Gözlerim Aslan'ı aradı yine. Melike ile değildi çünkü Melike'yi görmüştüm ama Aslan yoktu.

"Semih?"
"Yaptım abi yaptım. Buyur."
"Yok yok, onu söylemicem. Aslan'ı görüyor musun?"
"Aslan abi duşlara gitmiş olabilir. Kontrol edecekti."
"Hmm. Tamam."

Önüme bıraktığı bardağı alıp keyifle içerken etrafı izlemeye devam ettim.

"Merhaba."

Yan tarafımdan gelen sesle kafamı çevirdim hızlıca. Ortama asla uymayan takım elbiseli adamı görünce ağzımdaki pipeti çıkarıp hemen bardağı tezgaha bıraktım.

"Merhaba? Tanışıyor muyuz?"
"Yok. Tanışmıyoruz ama sanırım Burak'ın bakıcısısınız. Sevmek için izin isteyecektim."
"Siz kimsiniz?"

Elim istemsizce Burak'ın pusetine giderken bir yandan da Semih'e baktım kısa bir an.

"Avukatım ben, Aslan bey ile görüşmem gereken birkaç konu vardı."
"Anladım."

Başka bir şey söylemeden Burak'ın pusetine eğilip sevmeye başlayınca sessiz kalıp onu izledim.

"Semih."
"Efendim abi?"
"Duş nerede Aslan'ı çağırayım."
"Ben çağırayım abi otur sen."

Semih hızlıca bardan çıkınca itiraz etmedim. Yanımdaki avukat hala Burak'ı sevmeye devam ediyordu bu sırada.

Continue Reading

You'll Also Like

149K 7.3K 19
Staj yaptığım hastanede karışan o kız çocuğu bensem?
2.6M 85.5K 60
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı?
25.5M 906K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
1M 34.2K 57
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!