Bakıcım BxB

By ssakinolun

72.8K 5.7K 547

Ageplay kitabı DEĞİLDİR. Doğu isimli kitabımdan gördüğümüz Burak'ın babaları Emin ve Aslan'ın kitabıdır. More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
32
33
34
35
36
37
38
39
Final
Özel bölüm
Özel Bölüm 2

31

1.2K 124 7
By ssakinolun

Uykusuzluktan artık başım dönmeye başlamıştı. Ama Burak asla uyumuyordu. Artık başka çaremiz olmadığı için hastaneye gitmeye karar verdik biz de. Zaten ateşi de çıkıyordu ara ara, tıpkı şu an olduğu gibi.

"Aslan hazırladın mı her şeyi?"
"Hm hmm, hazır."

Çantayı alıp odadan çıktım. Emin de arkamdan gelirken koridora geçtiğimiz an annemlerin kaldığı odanın kapısı açılınca oraya döndüm.

"Aslan, hayırdır bu saatte?"

Babam odadan çıkıp yanımıza gelince annem de hemen arkasından çıkmıştı.

"Hastaneye gidiyoruz."
"Ne oldu? Burak'a bir şey mi oldu?"
"Uyumuyor birkaç saattir. Ateşi de çıkınca götürelim dedik."
"Sizin bu haliniz ne oğlum? Böyle arabada uyusun kalırsın sakın sürmeye kalkışma!"
"Anne çocuk hasta diyorum sen ne diyorsun bana ya?"
"Aslan hadi çocuk ağlamaktan fenalaşacak artık!"

Emin telaşlı telaşlı arkamdan konuşunca kısaca ona bakıp önüme döndüm.

"Tamam tamam gidiyoruz."
"Durun, böyle kaza falan yaparsınız siz. Ben bırakırım. Hadi."
"Gerek yok."
"Oğlum gerek yok olur mu sen daha düz yürüyemiyorsun!"
"Aslan tamam bıraksın işte baban yeter ki gidelim artık."

Burak gerçekten artık çığlık çığlığa ağlamaya başlayınca kafamı salladım hemen. Mecburen hep beraber evden çıkıp arabaya geçtik. Arabada Burak'ı kucağıma alıp biraz da ben uğraştım sakinleştirmek için. Arabanın da etkisiyle hafiften mayıştığı için biraz daha sakindi şimdi.

"Hayır gece gece ne oldu ki çocuğa?"
"Diş çıkarıyor."

Emin kısaca cevap verip çantayı karıştırmaya başlayınca ona döndüm.

"Ne arıyorsun?"
"Diş kaşıyıcıyı çantaya atmıştım ama bulamıyorum şimdi."
"Ver bana."

Aldığı stresli nefeslerin arasında çantayı bana uzatıp Burak ile ilgilenmeye başlayınca çantayı karıştırıp en altta kalan oyuncağı bulup Burak'ın eline verdim. Ağlamasa da hala mızmızdı.

"Seçkin az daha hızlı sürsene şu arabayı. Çocuk durmuyor baksana."
"Sürüyorum işte."

Nihayet hastaneye gelince acilden giriş yapıp sıra beklemeden içeri girdik. Saat sabahın körü olduğu için tek tük insan vardı zaten. Annemler dışarıda beklediler kalabalık yapmamak için.

Kısaca tedavi edip ilaç vereceğini söyledi. Zaten yapılacak başka bir şey yoktu.

"Aşkım şunu tutsana bir."

Emin çantayı bana uzatınca bir elimle tuttum sıkıca. İçinden bir örtü çıkarıp fermuarı kapattı.

"Ne yapıyorsun?"
"Üşüdü çocuk burada. Soğuk baksana."
"Soğuk değil ki."
"Aslan buranın soğuğundan uykun açıldı hala soğuk değil diyorsun."

Söylenerek Burak'ın üzerine örtüyü örtüp kucağına alarak sıkıca etrafına sardı.

"Hemşire nerede kaldı acaba?"
"Gelir şimdi."

Dediğim gibi çok geçmeden hemşire gelip iğne yaptı hızlıca. Burak'ın sakinleşmesi bu sefer çok uzun sürmedi. Kuzucuk ağlamaktan o da yoruldu herhalde hemen susup uyku moduna geçti. Beraber acilden çıktık nihayet. Annemler kapının önünde bekliyorlardı zaten bizi görünce yanımıza geldiler hızlıca.

"Ne oldu, bir şeyi mi varmış?"
"Yok. Sadece diş çıkarıyor."
"İyi bari. Hadi gidelim, siz de yatın uyuyun. Sizin haliniz Burak'ınkinden de kötü."

Arabaya binip yola koyulduk hemen. Burak zaten yorgun olduğu için arabanın da sallanmasıyla uykuya dalmıştı çabucak. Eve gelince de hemen yatağa attık kendimizi.

.....

Sabah gözlerime giren ışıkla uyanınca daha gözlerimi bile açamadan kaşlarımı çattım. Zorlanarak da olsa uyanınca kafamı çevirip yanımda uyuyan sevgilimi gördüğümde gülümsedim ve yaklaşıp boynundan öptüm bastırarak.

"Emin."
"Hmm?"
"Hadi uyan sevgilim."
"Tamam birazdan."
"Olmaz kalk hadi."

Ona kalk dememe rağmen kokusu yüzünden neredeyse boynunda uyuyakalacağımı fark edince kendimi geri çekip gerindim.

"Hayatım annemler erken uyanır kalkalım."
"Tamam."

Huysuz yüzünü görünce gülerek elimi uzatıp yanağını sıktım hafifçe. Tam bu sırada bir eksik hissedince kaşlarımı çattım.

"Lan."
"Noldu?"
"Burak yok!"
"Ne?"

Emin anında doğrulduğunda ben de hızlıca kalkıp yastıkları kaldırdım.

"Aslan salak mısın! Çocuk bu bozuk para mı?"

Bunu derken kendisi de yatağın altına bakıyordu ama buna gülemeyecek kadar telaş yaptığım için hemen yataktan kalktım.

"Aşkım gece uyanıp yatağına mı götürdün?"
"Hayır Aslan niye götüreyim çocuk hastaydı zaten!"

Yine de kontrol etmek için hızlıca odadan çıkıp Burak'ın odasına gittim. Emin de peşimden geliyordu. Hızlıca kapıyı açıp beşiğin boş olduğunu görsem de bir ümit etrafa baktım.

"Lan!"
"Aslan."
"Nerede?"
"Bir dakika. Bir dakika sakin düşünelim."
"Emin ne sakini oğlum yok!"

Evi kontrol etmeye başladık aynı anda. Ücra köşelere bakma fikri bile geçiyordu aklımdan telaşla.

"Ulan daha yürümeyi bilmiyor bu çocuk! Nereye gidecek?"

Emin omzuma çarparak önümden geçip salona gidince arkasından gittim hemen.

Salona girer girmez yerde annem, babam ve Burak üçlüsünü görmek aklımın ucundan bile geçmezdi. Sabah sabah o kadar malız ki annemlerin evde olduğu ikimizin de asla aklına gelmiyor ve biz yürüyemeyen bir bebeğin ortadan kaybolduğunu düşünüyoruz.

"Oğlum."

Emin hala aynı korkuyla gidip Burak'ı kucağına alıp sarılınca yanına gidip omzundan ve boynundan öptüm derin derin.

"Hayırdır sabah sabah ne bu özlem?"

Annem gülerek konuşunca ona döndüm yavaşça.

"Anne ne özlemi, korkudan ölüp kalacaktık kenarda."
"Ne diyorsun Aslan düzgün konuş! Niye korktunuz?"
"Burak yoktu yanımızda. Sabah sabah da kafamız çalışmıyor zaten sizin olduğunuzu bile unutmuşuz. Evde Burak'ı arıyoruz."

Emin hala Burak'a sıkı sıkı sarıldığı için gülerek elimi beline atıp hafifçe sıktım.

"Ben de sabah kapınızı çaldım çaldım ses gelmedi. En son girdim baktım Burak uyanmış öylece duruyor sizi uyandırmasın diye alıyım dedim."

Kafamı salladım sadece söylediğine. Daha sonra da Emin'e döndüm.

"Gel sevgilim, kalktığımız gibi geldik bir elini yüzünü yıka bembeyaz oldun."

Burak'ı kucağından almak için uzandığımda kafasını salladı hafifçe.

"Aslan biraz bekle lütfen."

Burak'ı vermeden odaya ilerleyince arkasından gittim. Odaya girer girmez yatağa oturunca sessizce yanına oturdum.

"Sevgilim."
"Aslan."

Bir anda kafasını omzuma yaslayınca ensesinden tutup hafifçe okşadım.

"Güzelliğim."
"Aslan çok korktum."

Ağladığı sesinden belli olurken Burak'ın ortamızda olmasına aldırmadan beline sarıldım sıkıca.

"Biliyorum sevgilim. İstediğin kadar ağlayabilirsin."

Burak'ı gördüğüm an o kadar rahatlamıştım ki o an düşündüğüm tek şey sadece çok salak olduğumdu çünkü annemleri unutmuştum. Ama Emin büyük ihtimalle Burak'ı gördüğünden beri sadece o kısacık kaybolduğunu sandığımız anın etkisindeydi. O yüzdendi benden bile önce Burak'ı kucağına alıp sıkıca sarılması.

"Güzel sevgilim benim."

Burak ikimizin arasından kıpırdanıp Emin'in boynuna kollarını sarıca ikimiz de ona döndük.

"Oyy bebeğim."

Emin ağlamaları arasında Burak'ı sıkıca sarınca gülerek dudaklarına kapandım.

"Hadi bi duş al, kendine gel."
"Sen de gel."
"Emin misin?"
"Sadece duş Aslan."
"Tamam tamam. Burak'ı anneme bırakıp geliyorum. Sen hazırlan."
"Tamam son kez öpeyim."

Burak'ı son bir kez öpüp bana uzatınca miniğimi alıp odadan çıktım.










Continue Reading

You'll Also Like

1.1M 15.3K 38
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...
YUVA By _twclr

Teen Fiction

801K 39K 50
Amelya 20 yıl sonra aslında ailesinin gerçek olmadığını intikam için bebeklerin karıştırılmasına nasıl bir tepki verecek gelin hep birlikte okuyup öğ...
363K 22.3K 44
17 yıl önce annesi tarafından ölü olarak bildirilen Neva... Yıllardır onun hasretiyle yanıp tutuşan Akay ailesi... Ama... Ortada bir sorun vardı.Neva...
314K 20.4K 22
17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha...