SİYAH

By poncikss1234

5.4K 2.8K 5.2K

Bazı anlar vardır ki hiç ummadığınız zaman birisi gelir ve sizi sıkıştığınız durumdan kurtarır. Hayatım bird... More

1- Adım
2- Zaman
3- Oda
4- Bakış
5- Kırılmış Fayans
6- Anlaşma
7- Sarılma
8- Yıkıldım Yıkıldık
9- Sigara Dumanı
10- Balo
11- Puzzle
12- Kalp
13- Alışkanlık
14- Hediye
15- Gülüş
16- Yüzük
17- Kar Tanesi
18- Mektup
19- Eski Ev
20- Deniz
21- Küçük Civciv
22- Tenime Yazılmışsın
23- Hastane koridorları
24- Yıldızlar
25- Güven
26- Araba
27- Haykırış
28- salıncak öpücüğü
29- Liyza
30- Kedi
31- Boşluk
32- Fotoğraf Albümü
33- Ayrılık
34-Siyah Gül Demeti
35- Geçmişin İzleri
36- Papatyalı Dere
37- Evlilik Teklifi
38- Kalabalık Düşünceler
39- Şirket Ziyareti
40- Yangın
41- Öğrenmeye Başlamak
42- Kız Çocuğu
43- Siz Kimsiniz?
45- Elmas'ın Günlüğü
46- Mezarlık Ziyareti
47- Doktor Kontrolü
48- Okunan Günlükler
49- Nikah Tarihi

44- Siyah Defter

73 26 93
By poncikss1234

"Hayatınızda var olan insanla yeni bir tanışma yoluna girseydiniz neler olurdu?"

"Ey sevgili sevgilim; bu yolda ikimiz için var olmuşken, pes etmek bize yakışmaz"
-Güray Kaya

-Siz kimsiniz?
Sahi ben kimim? Gerçekleri nasıl anlatacağım?
Baştan yürüyeceğim yolda, ya yarı yolda kalırsam, o zaman ne olacak?
-Güray Kaya

Güray Kaya anlatımıyla;

Bana "siz kimsiniz?"Dedikten sonra ki süreçte kendimi tanıtmıştım. Kendimi tanıtma aşamasında  ona evleneceğimizden hiç bahsetmemiştim.

Beni daha tanımayan bir insana bunu söylemek gülünç duracağından dolayı o toplara girmek istememiştim.

Elmas'ın sesi kulaklarıma geldiğinde ona dönüp tebessüm ettim. Bu tebessümlerimin amacı; ona güven vermek, desteklerimi hissettirip ona yapabileceğinden emin olması, bana güvenmesiydi.

"Memnun oldum." Dediğinde ona buruk gülümseme ile baktım. Başka bir şey diyemeyeceğimden dolayı izin isteyerek dışarıya çıktım. Sandalyede oturan bizimkileri de odaya çağırdım.

Hepsi sıra sıra odaya girdikten sonra koltuğa Ateş ve Liyza oturdu. İlk başta Ateş kendini tanıttı. Elmas tebessüm ederek cevap verdiğinde, Ateş'in bana olan üzücü bakışları altında ezilirken derin nefesler aldım.

Hepsi  teker teker kendini tanıttıktan sonra daha fazla yormamak adına odadan çıkmaya hazırlanırken, bende kapının ağzında durup onları izledim.

İçimden "Her şey geçecek, sadece bu dönem bizim için zorlu bir dönem, hep beraber halledeceğiz."Dediğimde sesli bir nefes aldım.

Elmas'a dönüp konuşmaya başladım;

-Nasıl hissediyorsun? Ağrın ya da sızın var mı? Varsa doktoru çağırayım, ne dersin?

-Ağrım yok lakin sızım var, doktorluk bir durum değil.

-Yeniden doğmuş gibisin, beni de yeniden hayata döndürür müsün?

Bu soruyu sorduğumda Elmas kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Normalde evde olsak ve ben bu soruyu ona sorsam, güler ve şunu söylerdi;
"Ben hayatında var olduğum sürece zaten hayatta olursun." Derdi.

Elmas ile birlikte birkaç dakika daha sohbet ettikten sonra izin isteyip dışarıya çıktım.
Ateşgil sandalyede oturduklarını gördüğümde onların yanına adımlarımı yönlendirdim.

Ateş bana bakıp gülümsedi ve Kağan'a dönerek yarım kalan sohbetlerine devan ettiler.

Doktor yanımıza doğru geldiğini gördüğümde, oturduğum yerden kalkıp doktora doğru bende adım attım.

Doktor yanıma geldiğinde selamlaştık ve doktor hız kesmeden beklediğimiz o açıklamayı  yapmaya başladı;

-Güray bey öncelikle büyük geçmiş olsun, Elmas hanımın durumunu hepiniz  biliyorsunuz.
Çok zor bir süreç olduğunu sizlere  tekrar hatırlatayım istedim.
Hepinizin  sabırlı olmanızı istiyorum. Kesinlikle onun dediklerini kırmadan, sinirlenmeden ve en önemlisi dikkate alarak dinlemenizi istiyorum.
Cümleleri size göre basit gelebilir lakin her an bir şey hatırlayıp size bir mesaj da verebilir.
Size önerim şudur; evinizde boş bir defter varsa onu Elmas hanıma verin.  Neler hissettiğini, söylemek isteyip de söylemeyemediği ne varsa oraya yazsın. Siz de okursunuz ve ona göre şekil alırsınız. Dediklerimin hepsini uygulayın. Elmas hanımın ne dediğini anlamak için de kulaklarınızı dört açın, tekrardan geçmiş olsun diliyorum.

-Doktor bey, kendisi zaten günlük tutuyor. O günlüğü ona tekrar versem, bir şeyler hatırlayabilir mi?

-Güray bey, Elmas hanımın günlüğünü hiç okudunuz mu?

Kafamı onaylamaz bir şekilde salladım. Doktor da anlayışla bakıp gülümsedi ve ardından konuşmaya başladı;

-Eve gittiğiniz vakitte onu her zamanki oturduğu yere oturtun. Günlüğünü ona verin ve okumasını sağlayın. Bir şeyler hatırlaması hem bizler için hem de onun için çok önemli. Dediğim gibi ona yeni bir defter ya da sizin deyiminiz ile bir günlük verin. Yazmaya başladıkça o karanlık dünyasından çıkacağını düşünüyorum.

Anlayışla onaylarken ben de konuşmaya başladım;

-Doktor bey evimize  ne zaman dönebiliriz?

-Yarın öğleden sonra çıkış işlemleri için burada olun. Şimdilik benim gitmem gerekiyor. Size iyi  günler diliyorum.

Tebessüm ederek başımı salladım ve doktorun yanımdan ayrılışını bir süre izledim. Doktor gözden kaybolduktan sonra Elmas'ın yanına doğru adımladım.

Elmas'ın yatağının yanına doğru geldiğimde, Elmas meraklı gözler ile beni seyrediyordu.

Doktorun dediği cümleleri ona söylemek için konuşmaya başladım;

-Yarın öğleden sonra evimize gideceğiz. Buradan çıkacaksın, evde daha rahat olacaksın. Şimdi istersen yat dinlen biz buradayız. Bir şey olursa eğer düğmeye bas hemen gelirim, şimdi uyu tamam mı? Ben seni dışarıdan izliyor olacağım.

Elmas evi duyduğunda endişelenmiş gözlerle bana baktı. Endişesini anladığım için bir şey demeden yanından kalktım ve çıkışa doğru yürümeye başladım.

Zaman daha ne kadar benim lehime olacaktı?

Kağan benim yanıma doğru yürümeye başlarken ona döndüm. Yanıma geldiğinde konuşmaya başladı;

-Abi zor biliyorum, biliyoruz. Nasıl her zaman güçlü durduysak şimdi de güçlü durmak zorundayız. Yarın öğlen evde serüvenimiz başlıyor. Hazır ol ve gücünü kendine göster.

-Kağan ne zaman her şey düzelecek?

-Sen düzelince düzelecek. Sen, bir yerden sonra düzeltebileceğini bildiğin o yolu yarı da bırakırsan o zaman düzeleceği varsa da düzelmez.

Bu konuşmanın ardından Kağan benden izin isteyip eve gideceğini söyledi. Aslında benim de eve gitmem gerekirken hastane koridorlarında beklemeye devam ediyordum.

Ateş, Beriz ve Liyza'yı da yolladıktan sonra Elmas'ın kaldığı odaya doğru yürümeye başladım.
Kapıya geldiğimde uyuyacağını düşünüp sessizce kapıyı açtım. Uyuduğunu gördüğümde aynı sessizlik ile yanına doğru adımladım.

Yanına geldiğimde yüzünü yan duvara dönük bir şekilde  gördüm.

Rahatsızlık vermemek adına yanında bulunan koltuğa kendimi bırakırken ellerim saçlarıma gitti.
Kafam o kadar doluydu ki Elmas'ın uyanıp beni izlediğini görmemiştim.

Ona baktığımda, içten bir tebessüm ederek onu sakinleştirmek istedim.

Tedirgin, korkak ve en önemlisi savunmasız göründüğünden dolayı onu kırmamak için elimden geleni yapıyordum.

Kafamda ona nazikçe söyleyebileceğim durumları düşünürken Elmas'ın sesini duydum. O an neler söyleyeceğimi unuturken Elmas'a dönüp baktığımda cümlesini tekrar etti.

-Su verir misin?

Ayağa kalkıp yan tarafta bulunan komodinin çekmecesinden Elmas'ın bardağını çıkartarak suyu doldurdum.

Uzattığımda teşekkür edip suyu içmeye başladı.

Onu izlediğimde eski halinden eser olmayan Elmas'ın hâlâ nasıl bu kadar güzel olduğunu düşündüğümde, ona gerçekten aşık olduğumu anladım.

Aşk nedir?

Aşk; iki insana verilen en güzel duygudur. Sevgi, saygı, hoşgörü içerisinde büyüyen bir duygu kavramıdır.

Su bardağını bana uzattıktan sonra komodine tekrar koydum.

Koltuğa oturduğumda Elmas ile konuşmam gerektiğini kendime hatırlatıp durdum.

-Elmas kendini iyi hissediyorsan eğer sana birkaç şey söyleyeceğim, dikkatle dinle olur mu?

Elmas meraklandığı için yattığı yerden kendini doğrultup bütün dikkatini bana verdi.

Bende onun hazır hissettiğini düşündüğümde konuşacaklarıma devam ettim;

-Elmas zorlu bir süreç içine girdik. Hem benim hem de senin mücadelen ile beraber bu zorlu süreci atlatmaya çalışacağız.
Nasıl desem ki, bir kumpas kuruldu. Bu kumpas, bazı insanlar tarafından bize kuruldu. Şimdi bu dediklerimi anlayamaya bilirsin hak veriyorum. Zamanı gelince sen bana diyeceksin zaten. Şimdi seninle küçük bir oyun oynayalım, senin için uygun mu?

Elmas kumpas dediğimde güldü ve konuşmaya başladı;

-Ne kumpası Güray? Ben evimde günlük yazarken annem ile babam tartışıyorlardı.

O an anladım ki Elmas çok eski zamanlarını hatırlıyordu.

Sakin olmaya özen göstererek tekrar konuşmaya başladım;

-Ben sana kendimi tanıtmıştım, sende bana kendini tanıtır mısın? Birbirimizi daha iyi tanırız, ne dersin?

Her cümlemi seçerek ona sunmaya çalışıyordum. Yanlış bir şey dememek için kendimi sıkıyordum.

Elmas derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı;

-İsmimi biliyorum, Elmas Yakan. Annem ile babamın adlarını biliyorum, Hakan Yakan ve Feril Yakan. Kardeşim var mı yok mu onu bilmiyorum. Erkek arkadaşım yok.  Çevremde arkadaş dediğim insan da yok. Tanrus adında birisini tanıyorum. Evimi biliyorum, bahçeli küçük bir ev. Annem ile babamla yaşıyorum. Bildiklerim bu kadar.

Eski zamanları hatırladığı için çok zorlanacağımı düşünüyorum. Bu düşüncelerimin haklılık payları beni sinirlendirse de pes etmeyecektim.

Ev;

Elmas'ı her zamanki koltuğuna oturturken Ateş'e seslendim.

Ateş yanıma geldiğinde ona "siyah renkli, yanında kalemi olan bir not defteri" almasını söyledim.

Ateş ikiletmeden onay verdiğinde bende Beriz'e seslendim. Mutfaktan çıkan Beriz'e "yemek hazır mı?"Diye sordum.

Hazır olduğunu, masaya gelebileceğimizi söylediğinde Elmas sakince benden destek alarak ayağa kalktı.

Beriz Elmas'a gülümsediğinde Elmas'ta Beriz'e karşılık verdi. Liyza da arkadan bize bakarken Elmas, Liyza ile göz göze geldi.

Elmas'ın yüzündeki gülümseme sönerken Liyza'ya baktım. Sorun yok der gibi baktığında ona tebessüm ettim.

Masaya oturduğumuzda kapı çalmaya başladı. Beriz ayağa kalkarak kapıya doğru ilerledi.
Gelen kişinin Ateş olduğunu gördüğümde elindeki poşete baktım.

Ateş ayakkabılarını  çıkarttıktan sonra poşetle beraber montunu ayakkabılığa astı.
Ateş herkese selam verdikten sonra odasına doğru yol aldı.
Üstünü değiştirdiğini gördüğümde, üstündeki kazağın benim olduğunu gördüm.

Ateş masaya geldi ve sandalyesine oturdu.

Sessizlik hakimken Elmas Liyza'ya bakarak konuşmaya başladı;

-Seni bir yerden tanıyor gibiyim, ama nereden olduğunu tam kestiremiyorum.

Liyza hiç bozmadan konuşmaya başladı;

-Hep beraber bu evde yaşadığımız için tanıyor olabilirsin, daha önce hiç karşılaşmadık.

Liyza'nın açıklamasından Elmas'ın tatmin olmadığını tahmin ettiğimden dolayı konuyu değiştirmeye karar verdim.

-Elmas, yemekleri beğendin mi?

Elmas; "güzel olmuş ellerinize sağlık"dediğinde Beriz "afiyet olsun"dedi.

Yemek faslı bittikten sonra Elmas'ı ayağa kaldırıp yürütmeye başladım. Elmas ağırlığını bana vermemeye özen göstererek yürümeye çalıştığında ona; "Kuş gibisin Elmas, ağırlığını bana ver." Dedim.

Elmas kıkırdadıktan sonra koltuğa özenle yerleştirdim. Ateş elindeki poşeti bana uzattığında başımla teşekkür edip poşeti açtım.

Elmas merakla ne çıkacağını beklerken siyah ay desenli not defterini ona doğru uzattım. Elmas'ın hayran dolu bakışlarını gördüğümde istemeden saçlarını okşamaya başladım.

Elmas'ın bir şey diyeceğini düşünürken, kendisi not defterine bir şeyler yazmaya başlamıştı.

Ayağa kalkıp kendi koltuğuma oturduğumda, Elmas bana seslendi. Ona dönüp baktığımda gözlerinin ışıltısı; sanki gökyüzünde parlayan yıldızları anımsatıyordu. 

-Bugünden itibaren herkes bu deftere tarih yazarak duygularını bu sayfalara yazsın. Hepinizin duygularını çok merak ediyorum. Güray ilk sayfayı sen yazar mısın?

Bu tarz konularda hiçbir deneyimim yoktu. Küçükken de günlük tutmazdım, not almazdım. Onu kırmamak adına tebessüm ederek elindeki not defterini aldım.

Birkaç dakika düşünüp yazmaya başladım;

"07.07.2023"
"Güray Kaya"

-Normalde böyle bir becerim yoktur, senin için bu sayfayı doldurmaya çalışacağım. Elmas Yakan sen hayatımda gördüğüm en güçlü kadın, en başarılı kadınsın. Arkanda sonuna kadar duracağıma yemin ediyorum. Küçük, kısık mavi gözlerinle bana baktığında, kocaman okyanusun derinliğinde kendimi bulmuş gibi hissediyorum. Her bana gülümsediğinde içimde yeşeren filizlerin daha da büyümesini sağlıyorsun. Elmas Yakan, sevdiğim kadın. Sana bir şey soracağım; benimle evlenir misin?

Kalemi bıraktıktan sonra Elmas'a defteri verdim. Elmas heyecanla okumaya başladığında hemen gözlerimi ondan çekip başka bir yere bakıyormuş gibi izlenim verdim.

Elmas elindeki kalemi sayfalara gezdirmeye başladığında ne yazacağını çok merak etmiştim.

Ateş bana ne yazdığımı sorduğunda ona gülümseyerek konuşmaya başladım;

-Ateş bey üstünüzdeki ne kadar güzelmiş, nereden aldınız?

Ateş üstündeki kazağa baktığında kahkaha atıp "senin miydi?" Diye sordu.

Başımla onay verdiğimde Elmas kalemi bırakmış, yazdıklarını okumak için izin istiyordu.

Herkes bir anda susarken Elmas derin bir nefes alıp sessizce yazdıklarını okumaya başladı;

"07.07.2023
"Elmas Yakan"

-Hiçbir şey hatırlamıyorum, sizinle olan anılarım sanki dünyadan silinmiş gibi. Sizinle olan hatıralarımı hatırlamak için neler yaparım, bir bilseniz... Beni bu halimle kabul ettiğiniz için teşekkür ederim, iyi ki varsınız. Güray'a ayrı teşekkür etmek istiyorum. Güray benim için sanki karanlık odamdaki penceremden sızan ışık gibi.  Senin aydınlığın bana nedense güven veriyor. Önceden sana nasıl davranıyordum, bilemiyorum. Diğerlerine de nasıl davranıyorum, bilemiyorum. Konumuza gelecek olursam eğer, evlilik teklifini bir yerden hatırlıyorum. İlk uyandığımda elimde yüzük vardı. Bu yüzük bana nasıl geldi bir fikrim yokken, siyah bir yüzüğün, siyah bir adamdan gelmesi zaten olası bir durumdu. Evlilik teklifini kabul ediyorum. Güray Kaya, bunu şimdi okumayacaksın. Ben hatırladığım zaman, sana kendi ellerimle bu defteri teslim edeceğim.

"Parkta benimle oynayan simsiyah giyinimli o çocuktun. O çocuk beni o parkta neden terk etti?"

Selam siyah ailesi, yeni bölüme hoş geldiniz. Bu bölüm benim için hem üzücü oldu. Taslakta kalmasını istemiyorum, size takdim ediyorum. İyi okumalar diliyorum🫀
Sol yıldızı parlatmayı unutmayın⭐️

Medyalar; Güray'ın Elmas'a aldığı not defteri ( günlük)

"No1- Yarım Kalan  Sigara"

Sizi seviyorum, kendinize iyi bakın,görüşmek dileğiyle✨🙏

Kapı ve Ölüm sokağına da bakmanızı tavsiye ediyorum🤍

Continue Reading

You'll Also Like

1.6M 52.8K 24
"Zorla evlendik farkındasın değil mi?" dedim dehşetle. Umursamadı ve gözlerimin en derine bakıp, belimde olan eli belimi okşamaya başladı. "Evet kar...
251K 16.2K 21
17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha...
855K 28.1K 56
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!
180K 6K 43
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...