Kırmızı

Por soul_suckers

5.5K 616 681

Bir adam celladına aşıktı. Bir kadın onu arayan divaneye aşıktı. Ve aşk, bu ikisine hayrandı. ××××××××××××... Más

Benim Olmayana Aşığım
Ürpertici His
Kırmızı Gözlü Adam
Kerem
Bir Rüya Gibi
Gizli Diyarın Gizli Komşusu
Korku
Rüya
Mor Gözler
Yaşlı Misafir
Karanlığın Efendisi'nin Kalbi
Sen Nesin Böyle?
Tek Bir Damla Kanın
Temas
Uyanış
Gerçekler
Gerçekler 2
Hepsi Yalan
Sevgilim
Kıskançlık Ve Öfke
Kalp kırıklığı
Belki De Aşktan'dı
Bırakma Beni
Peşindeler

Git ARON

112 12 5
Por soul_suckers

Medya= Maneskin - The Loneliest

'Kitap ile o kadar alakalı bir müzik ki, anlatamam'

××××××××××××××××××××××××××××××××

+Umarım getirir seni bana yarınlar.

×××××××××××××××××××××××××××××××

Yorum ve oylarınızı bekliyorum bebeklerim.

                                      < 20 >

Vera

Öylece uzanmış izliyordum tavanı. Aklım bambaşka yerdeydi, geziyordu bensiz huzurla ama ruhum bu dünyada kalarak acı çekiyordu durmadan. Azap gibiydi adeta. İç çektim karnımda duran parmaklarım ile oynarken. Göz kapaklarım bir türlü açılmıyor, açıldığı zaman da zor kapanıyordu.

Zorla kapanan gözlerim beni feci yoruyordu. "Kızım?" Kapımın tıklatılması ile annemin huvur veren sesini işittim. "Efendim anne?". Boğuk çıkan sesim annemi telaşa sokmuş olucak ki odaya kaşları çatık girdi. Bakışları benimle anında buluştu ve gevşedi. "Noldu sana? Solgun duruyorsun?" yutkundum bu dediğine. "İyiyim anne merak etme beni"

Yanıma geldi ve elini alnıma koydu. Soğuk eli irliktti beni . "Bu mu iyi halin Vera? Ateşin var senin belli. Kalk bir duş al, sonra da sana vereceğim ilacı iç" yorgun argın bir nefesle dediğini yapmak için ayaklandım. Şöyle bir üzerimi süzdükten sonra odadan çıktı. Peşi sıra üzerimi çıkarıp duşa girdim. Kolumu kaldıracak bir halimin olmaması beş dakikalık bir duşu bana yarım saatte almama neden olurken bir hızla çıktım.

Adeta kutuplarda kalmışcasına titriyorken hızla annemin ben duştayken çıkardığı pijama takımını giyerek ilaçları içtim ve attım kendimi yatağa. Üzerimi örtme zahmetine girişmedim bile, duş uykumu getirmişti. Öylece uyku ve uyanıklık arasında kalmışken üzerim örtülü. Tebessüm ettim.

"Teşekkür ederim anne" yanağıma konan buz gibi el gözlerimi aralamama neden oldu yavaşça. Gördüğüm gözler soğuk elden daha çok şok etkisi yapmıştı bende. Alışkın olmam lazımdı ama hala da alışamamıştım onun bir an da belirmesine. "Vera?". İç çektim "Aron?"

"İyi misin?" Çıktım şoktan ve bayık bakan gözlerimi saniyelik kapattım. "Hıhı". Şüpheli bakıyordu, kaşları anneminkiler gibi çatılmış, gözleri durmadan gezinmişti üzerimde. "Bu iyi halin mi?". "Aron, annem gibi yapma sende. İyiyim işte, sadece ateşim çıktı" başını salladı ve ayaklandı. Gözleri cama dönmüş öylece dururken odanın içinde Mahber belirdi.

Bana bakan gözlerle korkuyla irkilirken yanıma oturdu Aron "Sakin ol sevgilim" son kelimesinin güzelliğine tebessüm edemedim bile. "Vera i-" bakışları ona keskin bir bakışla bakma Arona değerken cümlesi durdu, beraberinde ise ona boş boş bakacağım bir kelime ile devamını getirdi "Efendim, iyi misiniz?"

Güldüm alayla "Şahaneyim". Sessiz kalmışlardı bir kaç saniye ama Aron bu sessizliği bozdu. "Hastalanmış, elinden ne gelir?". "Muayene etmem lazım Majesteleri". "İyi, yap o zaman" dedi ve ayaklandı. Mahber onun yerine geçerken beni de omzumdan tutarak sırt üstü yatırdı. Yine o tavanla bakışma sürecim başlamıştı. Bembeyaz tavan nedense beni sakinleştitirken bedenimde anlamsız bir kıpırtı oluştu. Anlamayarak Mahbere baktığım zaman şokla aralandı dudaklarım.

"Aa" diye bir ses çıktı dudaklarım arasından. Avucunu bedenime tutmuş, teninden yayılan sapsarı ışıklarla bedenimin üzerinde geziniyordu. Tebessüm etti Aron yanıma gelirken. Baktım ona şaşkınlıkla. "Daha göreceğin çok şey olucak Vera" Kaşlarım havalandı merakla ama beraberinde yine hücum eden yorgunluk gözlerimi Mahbere çevirmeme ve beraberinde kapatmama neden oldu.

Ne kadar geçti öyle emin değilim. Huzurla kapalıydı gözlerim, ruhumda ki acı az da olsa dinmişken Mahberin telaşlı sesini işittim. Omzundan tutup beni sarsıyorken irkilerek ve korkuyla gözlerimi araladım. "N-Noluyor?" gözlerimin açılması onun huzurla nefes almasını sağladı. Yanı başımda bana korkuyla bakan Arona baktım. "Ne bu haliniz?"

Birbirlerine bir bakış atmış ve sessiz kalmışlardı. "Yok bir şey sevgilim, iyi misin sen?" iç çektim yerimde gerinirken "Az da olsa iyiydim beni öyle uyandırmanıza kadar ". Yanağımı okşamaya başladı. Bakışları öyle garipti ki, anlam veremiyordum buna. "Korkutma beni Aron, ne oluyor?"

Yüzünü yüzüme yaklaştırdı, nefesimi tutmuş ne yapacağını beklerken alnıma sıkı bir öpücük kondurmuştu. Heyecanla titredim. "Uyuma tamam mı?" kaşlarım çatıldı Mahberin cümlesine. "Neden?". "Seni yani sizi tedavi edeceğim, o yüzden uyıymamanız lazım".

"Mahber ne bu resmiyet Allah aşkına" dedim soluma yatarken ama o izin vermeyerek beni tekrar kendine çevirdi. "Lütfen" demesi öylece durmama neden oldu. Kenetledim gözlerimi gözlerine, anladım o an da bu yalvarışının nedeninin daha büyük bir mesele olduğunu. "Bir şey var" dedim cevap beklemezcesine. Sanki cümlem kendime kanıt sunar gibiydi.

İstediğini yaptım dalgın dalgın tavana tekrar bakarken. Titremeye meyilli elleri yine aynı o şekilde üzerimde gezinmeye başlarken küçüklülğümü düşündüm. Normal bir çocuktan farklıydı ailem. Annem, yalnızca iki üç kere gördüğüm babam ve akrabalarım bana ve anneme karşı bambaşkaydı.

Ama buna rağmen güzel bir hayatım olmuştu, daha doğrusu ben kendimi öyle görüyordum. Dışarıdan bakanın bu kıza yazık dediği hayatta ben gayet de mutlu yaşamış, çevreme bu mutluluğumu örnek göstermiştim. Çocukluğumdan farklı bir şeyler olduğu belliydi. Yaşayışım bambaşkaydı diğer çocuklara nazaran.

Belki de bu yüzden ki kıskançlıklar. Gözlerim dahi diğer insanlar gibi değildi, bambaşka yerlere odaklanır bir şey arardı. Kalbim gördüğü kişinin aradığım kişi olmasını ister gibi atar, göz göze geldiğimiz an da sönük kalırdı. Hep bir eşya arardı ellerim gözlerim ve kalbim gibi. Adımlarım ona giderdi ben bilmeden. "Düşünme fazla" saçlarımı okşayan Arona baktım. Yüzünde ki garip tebessümle bakıyordu bana.

Doğru ya aklımı okuyordu. Unutuyordum her daim kendimi unutmaya başladığım gibi. Farkettiğim şey korkutmaya başlamıştı beni. Evimin yolunu unutmuştum bu yaşadıklarım yüzünden." Düşünmek rahatlatıyor beni" başını salladı "Biliyorum ama beni bulamamış gibi düşünmen canımı yakıyor" Kaşlarım havalandı yavaşça. Atmaya başladı kalbim. Her bir kişi için hızla çarpan ve gözlerini görmemle sönen kalbim nedensizce ona baktığı zaman dinmiyor, aksine git gide artıyordu hızı.

Yutkundum aklıma ilişenler ile. Annesi Ruşa'nın sorusunu düşündüm. Onu görürsen tanır mısın diye sormuştu bana, tanır mıydım? Kalbim tanımış gibiydi bana nazaran. Öyle ki bana bile anlatıyordu tüm bunları.

Bulmuştum sanırım, bu yaşıma kadar aradığımı bulmuştum. "Kayıyor ellerim ellerinden" Benden bağımsız çıkan kelimelerime şaşırırken kaşları çatıldı Aronun. Mahber dahi durmuş şokla bana bakarken neden böyle bir şeyi dediğimi anlamaya çalıştım. Bir güç zorla söylettirmiş gibiydi, komik olsa da öyleydi.

"Vera?" Arona baktım. Kaşları hala da çatıktı "Efendim?". "Neden dedin bunu?" dudaklarım bilinmesizce aralanıp kapandı. Ne diyecektim ki? "Bilmiyorum.. Neyse, Mahber bitmedi mi hala?" konuyu kapatmak güzeldi. Huzur vermişti bana. "Şey, bitti"

Yavaşça doğrularak başımı yatak başlığına yasladım. "Eee, hala yorgunum ben." Başını salladı "Biliyorum"

Tek kaşım havalandı "Hm, yani?". Hala bana bakan Arona baktı. Ona onun gibi bakacak cesaretim olmadığı için karşı duvara baktım bu sefer de. Adeta duvarlarla akraba olmuştum. "Vera"

"Hm?" Bakmadım Arona, Mahberden hala cevap bekliyordum ama o yalnızca film izler gibi bizi izliyordu. "Vera!" Sinirli çıkan sesi ile gözlerim kapanıp açılırken yavaşça döndüm ona. Keskin bakışları beni ortadan ikiye yarmış gibi ürpertti bedenimi. "Git Mahber" başını salladı Mahber ve Arona selam verip bana kısa bir bakış atarak kayboldu ortalıktan. Ardından kalan Arona tezat gri bulutlara baktım. "Sevgilim" der demez çeneme parmaklarını sararak yüzümü kendine çevirdi.

"Güzel gözlerini benden çekme" Yutkundum "O zaman benden bir şey saklama" dudakları kapandı sıkıca. Sessiz kaldı ve beni haklı çıkardı. Derin bir nefesi ciğerlerime sinirle çekerek başka yöne baktım. Kurtarmıştım yüzümü parmaklarından. "Herkes hakkımda her şeyi bilirken ben sadece adımı biliyorum" dedim kendi kendime. Sinir oluyordum tüm bunlara. "Herkes hakkımda bir fikir sahibi" dedim ve sessiz kalarak gözlerimi yumdum. Öfkem ağır basıyordu kalbimde ki o hisse.

"Vera-"."Git Aron" cümlem bittiği gibi kendime kızsam da artık iş işten geçmişti. Ellerimi birbirine sinirle sararak tuttum nefesimi. Gitmesin istiyorken diğer yanım gitmesi için adeta haykırıyordu. Benim hakkımda bir çok bilgiye sahip olanların yanımda olması sinir ediyordu beni. Yalnız kalmak istiyordum. Onlardan, her şeyden uzak.

Açmadım bu yüzden gözlerimi, dakikalarca yanımda oturan adamın yavaşca ayaklanıp gitmesini dahi umursamamış, açamamıştım gözlerimi.. Bıkmıştım.

Bölüm Sonu

Seguir leyendo

También te gustarán

1.7M 74.3K 62
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
1.5M 48.5K 39
Üzerime doğru yürümeye devam etti. Gelip tam karşımda durdu. Gözünü kırpmadan yüzümü inceliyordu. Gözlerini gözlerime dikti. Soru dolu bakışlarla y...
644K 24.3K 86
Genç kızın arkadaşının verdiği yeni numarayı yanlış yazan kızın gelecekteki kocasına tesadüfen yazması. İlk başta kız engel yesede engel bir şekilde...
105K 457 7