Kırmızı

By soul_suckers

5.5K 616 681

Bir adam celladına aşıktı. Bir kadın onu arayan divaneye aşıktı. Ve aşk, bu ikisine hayrandı. ××××××××××××... More

Benim Olmayana Aşığım
Ürpertici His
Kırmızı Gözlü Adam
Kerem
Bir Rüya Gibi
Gizli Diyarın Gizli Komşusu
Korku
Rüya
Mor Gözler
Karanlığın Efendisi'nin Kalbi
Sen Nesin Böyle?
Tek Bir Damla Kanın
Temas
Uyanış
Gerçekler
Gerçekler 2
Hepsi Yalan
Sevgilim
Kıskançlık Ve Öfke
Git ARON
Kalp kırıklığı
Belki De Aşktan'dı
Bırakma Beni
Peşindeler

Yaşlı Misafir

205 26 37
By soul_suckers

Medya= Blue
@05Kitapseverbiri1114

~

Yorum ve oy yapmayı unutmayın..

××××××××××××××××××××××××××××××××

Hep aklıma geliyorsun bak gördün mü? Senin de gidecek başka yerin yok.

Özdemir Asaf

××××××××××××××××××××××××××××××××


                             < 10 >

Duyduğum kuş cıvıltıları gözlerimi açmama neden oldu. Kendimi cennette hissediyordum, huzurlu ve mutluydum. Aralanan gözlerimi odamın içinde gezdirmeye başlarken ilişti yaşadıklarım aklıma. Göz bebeklerim dahi büyürken titrek bir nefesi ciğerlerime çekip rüya olup olmadığını anlamaya çalıştım.

Çok gerçekçi olması bir yana bir o kadar da fantastikdi. Gözleri bana tüm hediyelerin en güzelini veriyordu. Yakışıklı yüzü kalbimin ritmini bozarken kan kırmızısı gözlerinin mor olması hayranlıkla ona bakmama yetmiş de artmıştı bile. İç çektim kalbimin hızıyla birlikte ve doğruldum. Yataktan kalkacağım zaman duyduğum kapı sesi bir küfür savurmama neden oldu. Sabahın bir vaktinde kim olabilir diye düşünürken odadan çıkıp indim aşağı.

Kapıyı yavaşça açıp bana bakan kadına baktım. "Buyurun?" garip giyimini inceledim. Etek vardı altında, üzerinde ise beyaz gömleğe benzeyen bir penye. Omuzlarında ise pelerine benzer eski püslü bir ceket vardı. Epey kirliydi. "Merhaba kızım"

"Merhaba teyze, bir şey mi oldu?" ormana bir bakış attı "Çok susadım güzel kızım, bana biraz su verir misin?" tebessüm ettim tatlı tatlı konuşması ile. "İstersen içeri gel teyze, dışarısı soğuk bekleme"

Gözleri parlamış ve sanki bunu beklemezmiş gibi şaşkınlıkla içeri bir adım atmıştı ama ayakkabısının kirli olduğunu görerek durdu. Utanmaması için vestiyerden bir terlik çıkarıp hızla önüne koyarak mutfağa gittim. Duyduğum sesler onun eve girdiğini belirtmişti. Dolabın içinden temiz ve biraz büyük bir bardağa sürahide ki suyu koyarak arkamı döndüm ama onun kapı pervazında tebessüm ile bana baktığını görmeyi beklemediğim için irkilmiştim. "Özür dilerim kızım, korkuttum mu seni?"

Yutkunarak tebessüm ettim onun gibi "Yok estağfurullah, sadece beklemiyordum sizi burada. Gelin salona geçelim" Bardağı eline vererek önden yürüdüm ve koltuklardan birine oturdum. Şöyle bir eve bakıp karşımda ki tekli koltuğa attı kendini ve suyunu içti. "Burada tek başınıza ne yapıyorsunuz?"

"Yolumu kaybettim kızım." şaşırdım "Burada mı oturuyorsunuz?" Mahberi tanıyıpü tanımadığını merak etmeye başlamıştım. "Evet yavrum burada oturuyorum. Gölün yukarısı" Kaşlarım havalandı şokla. En az iki saatlik yoldu ve onun bu yaşına rağmen buraya kadar gelmesine hayret ettim. "Siz oradan mı geldiniz buraya kadar?" başını onaylar gibi salladı ve suyunu bitirdi. "Peki şimdi nasıl gideceksiniz?"

Dudaklarını büzdü. Karşımda adeta üç yaşında bir çocuk varmış gibiydi. "Bilmiyorum ki kızım, geldiğim yoldan giderim herhalde"

"Olmaz öyle şey, tek başınıza sizi bırakmam"

Gözleri parladı yine "Ne yapacaksın ki kızım?" saatime bakarak ayaklandım "Ben sizi bırakırım, üstümü giyinip geliyorum" hevesla başını sallamasıyla odama çıkarak üzerime siyah taytımı, uzun ve bol beyaz gömleğimi geçirerek ayağıma çizmelerimi giydim. Havanın soğuk olacağını düşünüp üzerime büyük ve uzun kırmızı hırkayı da geçirirken aklıma bir an o kırmızı gözlü adam geldi.

Gördüğüm her kırmızı renkte artık onu görmek yüzümde garip bir rahatlamaya neden oluyordu. İç çekerek çıktım odamdan telefonumu alırken, aşağı kata indiğimde teyzeyi göremedim. Bir an Kaşlarım korkuyla çatıldı ama yukarıdan duyduğum kapı sesi korkumu uçurup götürdü. Sessiz ve dikkatli adımlar ile yukarı kata çıktığım zaman onun çalışma odamda olduğunu görerek içeri girdim.

Duvara olan çizdiğim resme bakıyordu. "Çok güzelmiş" geldiğimi duymuş olmalıydı ki bana bakmadan konuştu. O görmese bile başımı salladım. "Evet, çok güzel"

"Ne anlatıyor bu resim?" tebessüm etmeye başladım yanına gelirken. Bakışları kısa bir an tebessümüme değdi. "Aşkımı" şaşırdı. "Aşık olduğun biri mi var?" bu telaşına anlam veremeyerek bakmaya başlarken o da fazla tepki verdiğini anlamış gibi gözlerini kaçırdı. "Şey, yani evli olmadığını düşündüm"

"Evet evli değilim ama aşık olduğum biri var" büyüyen gözleriyle gözlerime baktı. "Kim?"

"Kim olduğunu bilmiyorum" dedim dalgın bir sesle. Anlamasını ümit ettim ama ben dahi anlamazken onun anlamasını beklemek aptallıkdı. "Anlamadım kızım" iç çektim kalbimden geçeni ona anlatırken. "Birine aşığım. Yüzünü görmediğim, kokusunu solumadığım, sesini duymadığım. Belki bu sana komik gelebilir ama ben görmediğim birine aşığım" şaşkınlığı bu sefer de garip bir hale büründü. Ona kısacık baktığım an iç sesimi işittim.

Belki de gördüğün, duyduğun ve kokladığın

Ne diyorsun sen gene?

Etrafına bak diyorum, belki de o sevdiğini çoktan gördün.

Alayla göz devirip teyzeye baktım."Gidelim mi?" başını salladı ve peşime düştü aklı uçmuşken. Dalgın duruyordu, anlattıklarım ilgisini çekmiş olucak ki düşünüyordu. Onu ve iç sesimi duymamaya çalışarak evden çıkıp arabaya yaklaştım. Ardımdan paytak adımlarla gelmesi hoşuma gitmişti. Bebek gibiydi.

Ona hala da tebessüm ile bakarken yan kapıyı açıp onun binmesini bekledikten sonra kendi yerime geçerek arabayı çalıştırdım. "Gölün orası demiştin öyle değil mi?"

"Evet kızım" yavaş sürdüğüm araba ile ağaçların arasından ilerlemeye başladık. "Peki o aşkını bulsan tanır mısın?" irkildim bir an da bu sorusu karşısında. "Nasıl yani?" Bana baktı. "Hani dedin ya görmediğim birine aşığım diye, eğer görseydin tanır mıydın onu? Anlar mıydın?"

"Bilmiyorum, anlardım sanırım" huzurla tebessüm etmeye başladı bakışları camdan dışarı dönerken. "Eşimi çok seviyorum" dedi aşk dolu bir sesle. "Hayatta mı?"

"Hayatta ve onu kaybettiğim zaman ne yaparım bilmiyorum." Yutkundum bu aşkıyla. "Kötü düşünmeyin, hayatta neler olacağını bilemeyiz."

"Haklısın yavrum. Mesela belki de sen bu arabayı aşkına sürüyorsundur" şokla aralandı gözlerim. Heyecanla atmaya başladı kalbim. Hayallere daldı düşünecelerim ve bir gafletle gözlerim ormanda gezindi onu bulma amaçlı.

Yaptığım bu komik harekete yanımda oturan teyze gülerken utandım. "Nasıl da arıyor o gözlerin" bakamadım ona ve soluma döndüm. "Demeyin öyle,"

"Tamam, tamam kızma. Bu arada adın neydi?" ona döndüm ve kısa bir bakış attım. "Vera, sizin?"

"Ruşa" tebessüm ettim. "Çok güzel bir isminiz var, anlamı ne?". "Mutlu, neşeli anlamına geliyor Vera. Senin ismin de çok güzel, anlamını biliyor musun?"

"Hayır, araştırmadım". "O zaman benden duy anlamını -" merakla dikelirken konuşmasına devam etti. "Vera sakınan, kaçınan, çekinen anlamına geliyor.". Bir çok şeyden sakınan, kaçınan ve çekinen beni adeta ismim tamamlamış gibiydi. Ailemin böyle anlamlı bir ismi bana layık görmesi gururumu okşadı.

"Geldik" teyzenin kurduğu cümle ile arabayı durdurdum ve solda kalan eski püskü eve baktım. Rüzgar vursa yıkılacak olan ev kasvetli oldukça da korkunçtu. "Burada mı kalıyorsunuz?" Onu incitmemek için bir şey diyememiştim ama burada kalmasına gönlüm razı değildi. "Beni bıraktığın için teşekkür ederim kızım, seninle tanıştığımıza da çok memnunum"

"Asıl ben memnun oldum. Bir komşumun daha olduğunu bilmiyordum" buruşuk ve yumuşacık elini elimin üzerine atarak okşadı. Gözleri bir çok şeyi anlatıyordu bana. Sanki içinde gizli bir cümle var gibiydi ama üstüne örttüğü perde onu görmeme engeldi. Zorlamadım ve arabadan inerek kapısını açtım. Dikkatle inip bana baktı, beraberinde ise yanağımı bir anne şefkati ile okşayıp ev doğru yürüdü.

Kapıyı örtüp ardından ona bakarken ellerimi ceplerime soktum ve sırtımı arabaya yasladım. Kapıya yaklaşıp arkasını döndü ve bana el salladı. Yüzümde ki tebessüm büyüdü bu hareketine karşın. Onun gibi el sallayarak veda ettim ona içimden bir sesin bu son görüşmemiz olmayacağını fısıldarken.

Kapıyı açıp o kapkaranlık eve girmesi ile yaslandığım yerden doğrulup arabama bindim ama daha çalıştırmadan yan koltuğun üzerinde gördüğüm duraksamama neden oldu.

Bölüm sonu

Kızımızın çizdiği resimi şöyle sizlere emanet edeyim..

Continue Reading

You'll Also Like

10.5M 356K 28
BÖLÜMLER GERİ YÜKLENİYOR Şakadan zerre anlamayan birine okkalı bir şaka yaparsanız elde edeceğiniz şey yüklü bir para ve birkaç bin fazla tıklanma o...
3.4M 125K 70
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum... "1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak...
1.3M 76.6K 48
Hale, sosyal medyada yazdığı bir yorumun hayatını bu denli değiştireceğini nereden bilebilirdi ki.
1.7M 74.2K 62
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...