İNCİ

By asin1lnm

2.8M 129K 16.7K

Polis Bey Ahmet Emir'cim: Nasıl görmedim seni İnci: İşinin başında olduğundan görmemiş olabilirsin İnci: Vurm... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56

27

49.2K 2.4K 141
By asin1lnm

"GÜLÜ SUSUZ, SİZİ YENİ BÖLÜMSÜZ BIRAAKMAM"

🥹İNCİ 🥹

Bölüm şarkısı: Mabel Matiz/Antidepresan

"GİTME BURADAN SEN OLMADAN BEN ASLA YAŞAYAMAM"

Ahmet Emir ARCEK

Telefonun peş peşe çalmasıyla gözümü açıp aramayı cevapladım. "Ne oldu Selim?" Öksürdü, sesi çıkmıyordu.

"Komiserim." dedi ve iyi şeyler olmadığını anladım. "İnci Hanım'ın apartmanında olay olmuş, gelmeniz gerekiyor."

"Tamam, geliyorum." Telefonu kapatıp evden hızla çıktım. İnci demişti, gelmen gerek demişti.

Kapının önünde duran ambulansı gördüğüm an adımlarım daha da hızlandı ama olduğum yerde duruyor gibi hissediyordum.

Ambulansın içine yerleştirdikleri kadını gördüm, İnci değildi.

Sakin ol Ahmet Emir.

Merdivenlerden çıktım, kalabalıktı.

İnci yoktu.

Selim beni görür görmez yanıma geldi. "Ne olmuş?" diye sordum ama merak ettiğim tek şey İnci'nin nerede olduğuydu.

"Kocası dövmüş kadını. İnci hanım ile Oktay diye bir adam çıkmış. Biz gelene kadar kendilerince müdahale etmeye çalışmışlar ama adam Oktay ile kavga ederken İnci hanıma da vurmuş. Biz geldiğimizde baygın bir şekilde yerde yatıyordu."

Konuşuyordu ama aklımda sadece İnci'ye gelen zarar vardı. "Nerede şimdi?" diye sordum.

Konuşmakta zorlanıyordum. "Hastaneye götürdüler komiserim, aşağıdakilere sorarsanız yönlendirirler. Burada sizlik bir şey yok şimdilik."

Bir şey demeyip merdivenleri indim. Bahçede toplanan kalabalığın içine girip bulduğum bir yere oturdum.

Nefes alamıyordum sanki. Yanıma biri gelmişti ama kafamı kaldırıp bakamıyordum. "Ahmet Emir!" Ensemde bir el hissettim. Kafamı kaldırıp kim olduğuna baktım. "Başkomiserim." Ayağa kalktığımda omuzumu sıktı. "Git nereye gidiyorsan, bu halinle görmek istemiyorum seni." Bir şey diyemedim.

Konuşacak gücüm yoktu.

Ne oluğunu bilmemek o kadar boktan hissettiriyordu ki. Hastaneye gitsem ne ile karşılaşacaktım, ne kadar vurmuştu o it ona?

En kötüsü de beni aramıştı, benden yardım istemişti ama yetişememiştim.

Kimseye yetişemediğim gibi İnci'ye de yetişememiştim.

999
İnci Arıkan

Uyandığımda ambulansın içinde olduğumu hatırlıyordum. Hemşire nasıl hissettiğimi sormuştu. İyiyim demiştim ama değildim.

Gözlerimi kapatıp kendimi yormamamı söylemişti. Dediğini yapıp gözlerimi kapatmıştım ve uyandığımda Ahmet Emir yanımda olsun istemiştim.

Şimdi ise bir odadaydım ve yanımda kimse yoktu. Az önce bir hemşire gelmiş, kolumdaki serum sandığım şeyi çıkarıp yerine başka bir şey takmıştı.

Yakınlarıma haber vermem gerektiğini, yalnız başıma burada durmamın doğru olmadığını söylemişti. Onaylamıştım ama yanımda kalabilecek kimsem de yoktu.

Telefonumu almamıştım, yanımda hiçbir şeyim yoktu. Korkunç bir durumdaydım.

Ne kadar daha yattım anlamamıştım ama uyurken yanıma birinin geldiğini hissetmiştim. Ahmet Emir olduğunu anlamam da uzun sürmemişti.

Yüzüme doğru eğilip, saçlarımı geriye doğru attı. Yaklaşıp alnımdan öptü.

Hepsini hissetmiştim ama gözlerimi açamıyordum.

"Buradayım ben." dedi. "Yalnız değilsin." Bir daha öptü alnımdan.

Akşama doğru kendime gelmiştim ve Ahmet Emir bir an olsun ayrılmamıştı yanımdan. Yanı başımda oturmuş beni izliyordu. Bende yatıyordum öylece.

Ağrılarım azalmıştı ama sürekli titreme geliyordu. Aklımda tuhaf tuhaf şeyler dönüyordu.

"Hava almak ister misin biraz?" diye sorduğunda kafamı iki yana salladım. "Ayağa kalkacak gibi hissetmiyorum." diyerek cevapladım.

"Tamam." dedi ayağa kalkıp. "Hemşirelere söyleyeceğim ve yemek getireceğim sana. Karnın acıktı." Gülümsedim yarım ağız.

"Acıkmadım sevgilim. Midem bulanıyor hem." dediğimde ofladı. "İtiraz hakkın yoktu oysa ki." Yanıma gelip dudaklarını dudaklarımla birleştirdi.

Telefonunu çıkarıp birileriyle konuştuktan sonra kapıyı açıp odadan çıktı. Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.

Ahmet Emir sesli bir şekilde odaya girince gözlerimi açıp ona baktım. Elinde yemek poşeti vardı. Omuzlarımı düşürüp yüzümü ekşittim. "Yemek istemiyorum Ahmet Emir." dedim ama asla umursamadı.

Tekerlekli masayı yatağa doğru çekip poşeti üzerine koydu. Kollarımdan tutup oturmama yardım etti.

Yemek poşetini açıp kasede duran çorbanın da kapağını açtı. Eğilip kokladı çorbayı, ne olduğunu anlayamamıştı sanırım. "Ben olsam içmezdim bunu." dedi ve peçeteye sarılı olan kaşığı alıp çorbayı karıştırdı. "Ne çorbası lan bu, kötü kokuyor." Kurduğu cümleler beni güldürdü. Amacının da bu olduğunu anlamıştım. "Brokoli sanırım." dediğimde kaşığı çorbaya daldırıp ağzıma doğru uzattı. Kaşıktaki çorbayı içtim. Tadı kötü değildi.

"Nasıl içtin ya." diye sordu iğrenirmiş gibi. "Çok konuşma ya, mercimek çorbasını sevmiyorsun daha." dediğimde daha fazla konuşmamam için ağzıma bir kaşık çorba daha soktu. "İç iç, afiyet olsun." dedi.

Beni beslediğinde ağlamak istemiştim ama her şeye de ağlamak istiyorsun diyerek susturmuştum kendimi.

"Yarın çıkacaksın hastaneden ama o eve geri dönmeni istemiyorum." dedi. "Ev bakmaya başlarız sana, kendini iyi hissedene kadar benimle kalırsın." Kafamı sallayıp onayladım. O demeseydi ben diyecektim taşınayım diye.

Yatağın üzerinde duran battaniyeyi aldı. Odanın içinde fark etmediğim tekerlekli sandalyeyi de aldı, yatağın yanına koydu. "Yürüyecek halin yoksa oturursun buraya, ben gezdiririm seni." dedi.

Gözlerim doldu tekrar. Hayır dedim içimden, ağlamayacaksın sus.

Kendimi iyi hissettmem için uğraşıyordu. "Tamam." dedim. Ayaklarımı yavaşça yataktan sarkıttım. Saçlarım enseme yapışmıştı, terlemiştim. "Tokam yok ama saçlarımı toplamak istiyorum." dedim.

Cebinden bir toka çıkarıp saçlarımı toplamaya çalıştı. Yamuk yumuk asla sıkı olmayan bir şekilde topladı ve çok başarılı olduğuna emindi. "Çok güzel yapmadım mı?" diye sordu. "Çok güzel yaptın." dedim.

Ensem acıyordu ama umursamamaya çalıştım.

Sandalyeye oturduğumda odadan çıktık. Terasa gittiğimizi söylemişti ve yolda bir polis iki tane kahve vermişti. 

"Bu kim?" diye sordum adamın arkasından. "Benimkilerden biri." dedi. "Dikkat et dökme üstüne." diye de ekledi.

Yürümüyordum bile, dökmem çok saçma olurdu.

Terasa çıktığımızda yüzüme vuran hafif rüzgar beni biraz olsun kendime getirmişti. Elimden kendi kahvesini alıp yanımdaki sandalyeye oturdu.

"Kadın iyi, çocukları da öyle. Adam da bizimkilerin elinde ve bu işin içinde ben varsam asla kurtulamayacak ellerinden." Kahvesinden içti.

"Merak ettiğini anladım ama düşünmemeye çalış tamam mı?" Kafamı sallayıp kahvemden içtim bende. "Çok fazla vurmuştu kadına, yani ben sadece yüzüne dokundum ellerim hep kan oldu." Tekrar gözümün önüne gelmişti yerde yattığı hali.

"Halledeceğim ben." dedi ve başka bir şey söylemedi.

Benim de konuşasım yoktu, oturmuş kahve içmiştik öylece.

"İnci," dediğinde gözlerimi ona çevirdim. Efendim der gibi bakıyordum.

Derin bir nefes aldı seslice dışarı verdi. "Aramışsın beni gece, duymamışım." dedi. Eliyle burun kemerini sıktı. "Aradığında duysaydım eğer, bu halde olmazdın. Özür dilerim."

Kendini mi suçluyordu yani.

"Ahmet Emir'cim, lütfen konuşma böyle." diyerek elini tuttum. "Sen gelene kadar ben yine o kadına yardım etmeye çalışırdım, olan olurdu yine." diyerek üzülmesin diye uğraştım ama berbattım bence bu konuda.

"Diğer polislerden önce gelirdim yine de İnci, yetişebilirdim. Davar gibi uyuyordum ama."

Elini tutup bana bakmasını sağladım. "Daha fazla böyle konuşmaya devam edersen döverim seni, duydun mu? Elimi kaldırmaya halim yok ama seni dövmek için ayaklanırım Ahmet Emir." dediğimde dudakları istemsizce kıvrıldı.

777

🧚🏼‍♂️🧚🏼‍♂️🧚🏼‍♂️

Ayol hiç ölür müyüz ya, daaha neler!!!

Ahmet Emir bebişim dünyanın en tatlı polisi sensin, SENSİN...

Bölüm kısa demeyin vallahi keserim kendimi. -YARIN DA GELECEK BÖLÜM-

Teşekkürler canım, iyi günler.

instagram: asin1lnm

vallahi arada derede geliyosunuz görüyorum, 56 kişi mi olmuşuz ne. Nasıl seviniyorum bir bilseniz....

Continue Reading

You'll Also Like

4.3M 325K 58
"Bu kitap babası tarafından sevilmeyen ve hiç bir zaman sevilmeyeceğini düşünen kızlara ithafen yazılmıştır..." (Haziran-Temmuz ayları arasında kitap...
1M 23.3K 39
Tam sınıftan çıkıcaktım ki gelen sesle dikildim kaldım."sen kal ada yapamadığın son soruya bakalım" OLUR OLUR HOCAM BAKALIM. Dırırııırıırıfırı Canı...
3.5M 19.6K 5
* Kurgu ve isimler değiştirildi. "Bazen evler, sadece dört duvar olmaz." Kadın küçücüktü fakat adamın kalbinde adamdan bile daha daha büyük bir yer...
3.9M 66.5K 69
Eğlencesine gidilen konserde bir insanın hayatı değişebilir mi? Unutulan anılar adına nasıl birine aşık olabilir? Not: Özel Bölüm/ 3'den sonra başlay...