"Bu bok acımasızlıkla başladı, şimdiyse sönmeyen bir alev gibi bitmiyor. Senin sonunu getireceğim, o alevi söndüreceğim."
Praskovya
Sabah saat 8-9 civarları kettle'ı açıp kahvemi yapmıştım. Bardağa doldururken kapı yine gümbürdeyerek çalmaya başlayınca gözlerimi devirip ofladım.
"Abel eğer yine sensen, bu sefer seni geberteceğim!"
Bağırışımla beraber kapıya yürüdüm ve hızlıca kapıyı açtım. Karşımda gördüğüm Styles'la beraber gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Bana sertçe bakıyordu.
İçeri girdi ve arkasından kapıyı kapattım. Evin içinde dolaşıp duruyordu, bir sıkıntı olduğu belliydi. Sorumu yönelttim.
"Ne oluyor?"
Döndü ve bana öylece bakıp birden bağırmaya başladı.
"Ne mi oluyor? Sen hiç gündeme bakmaz mısın? Ülke bunlarla çalkalanıyor, Vesna! Bunlar ne?"
Bağırışıyla irkilip elinde gösterdiği şeylere baktım. Abel'la olan fotoğraflarımız Styles'ın elindeydi. Gözlerimi açtım.
"İyide bunları kim çekti?"
Styles yandan bir "hah" sesi çıkarıp sinirlice güldü.
"Gerçekten onu öptüğünü kabul ediyorsun yani?"
Tek kaşımı kaldırdım.
"Reddetmiyorum zaten, ne var bunda?"
Bana tersçe bakmayı sürdürdü.
"O adamla yakın olamazsın, Vesna. Düzgün birine benzemediği belli."
Kaşlarımı kaldırdım ve ona karşı çıktım.
"Sen ne dediğinin farkında mısın? Buna karışacak son kişi bile değilsin. Abel, Öteleyicilerin bir üyesi ve onun hakkında böyle konuşamazsın."
Dediklerimle sinirlice üstüme yürüdü ve yüzüme doğru sertçe bağırmaya başladı.
"O zaman git ve erkek arkadaşın Abel'a dikkatli olması gerektiğini, onun yüzünden itibarının zedelendiğini anlat!"
Gözlerimi devirdim.
"Ne zedelenmesi?"
Styles güldü ve kafasını salladı.
"Tabii ya, ne zedenlenmesi... Birisi seninle gölde oturduğumuz fotoğrafları çekmiş. Aynı şekilde Abel ile seni de çekip her yerde yayımlamış! Ama hiçbiri hanım efendinin umrunda değil ki! Ülke yanarken onun tek derdi sevgilisiyle öpüşmek!"
Söyledikleriyle bir iki adım geriledim. Gerçekten gittikçe boka batıyorduk.
"Ne demek yayımlanmış? Styles ne yapacağız? Eminim ki bu Fedrick'in işi. Bu kesin olarak belli. İyi de fotoğrafı çekmek için benim evime kadar girmiş olmaları lazım, Styles! Kapıda korumalarım var, sen ve Öteleyiciler dışında kimseyi almıyorlar!"
Styles dediğimle yüzüme bakarak düşünmeye başladı.
"Evet, Fedrick'in işi olduğu belli. Önemli olan kısım fotoğrafçı kim?"
Derin bir nefes alıp sesli bir şekilde ofladı ve arkasını döndü.
"Gerçekten yine bir oyuna getiriliyoruz, Vesna Praskovya."
Styles bunu dedikten sonra hızlı bir şekilde pencereye döndü ve kapıya çıkıp etrafı kontrol etti.
Eve geri girip perdeleri kapatırken telefonun çalmaya başladı. Arayana baktım, Louis. Hızlıca yanıtlayıp kulağıma götürdüm.
"Praskovya, o fotoğraflar ne? Sikeyim, arkandaki herkesi kendine düşman etmeye mi çalışıyorsun? Neler dönüyor!?"
Telefonun açtığım gibi adeta bağırmaya başlayınca kulağımdan çekip yüzümü buruşturdum.
"Louis, ben de bilmiyorum ama gerçekten olay sandığın gibi değil. O fotoğrafları kimin yayımladığını bulmamız lazım. Onu halletmeye çalışın. Fotoğrafçıyı da bulmamız lazım. Gerçekten kafayı yiyeceğim. Ne sikim dönüyor bilmiyorum. Fedrick çok fazla ileriye gitmeye çalışıyor ama onu da halletmemiz lazım."
Söylediğim sözlerle karşıdan bir bıkkınlık sesi geldi. Bir süre konuştuk. Sonrasında telefonu kapayıp; Koltukta, ellerini birbirine kenetleyip oturmuş ve bir şeyler düşünen Styles'ın yanına gittim.
Styles ayaklanıp elini bana uzattı.
"Kalk, gidiyoruz."
Daha nereye gittiğimizi soramadan elini telsizine uzatıp altındakilere emir yağdırmaya başladı.
"Başkanlık, hızlıca bir halka sesleniş düzenleyin. Ortada büyük bir sorun var. Vesna ve ben bunu ortadan kaldıracağız."
Neler döndüğünü anladığımda arabaya binmiştik, bana doğru dönüp arabayı çalıştırırken konuştu.
"Geri kafalı bir halka sahip olduğun için; Onlara fotoğrafların montaj olduğunu ve Fedrick'in bunları yaptığını söyleyeceksin. Onlar da inanacak zaten. Fedrick'i halka düşman et."
___________
Elimdeki mikrofonla karşımdaki kalabalığa doğru bağırdım.
"Yani anlayacağınız, sevgili halkım; Styles düşman değil, dost. Fedrick Wright tarafından oyuna getirildik. Styles yahudi değil, hristiyan. Bana güvenebilirsiniz. Her şeyden eminim. Fedrick istediği kârı elde edemeyince benim fotoğraflarımı montajladı ve yayımlamaya çalıştı. Bu ne cürret!? Ona haddini bildireceğiz! 'Biz asla pes etmeyiz!'."
Karşıdaki kalabalıktan çıkan beni destekleyen yüksek bağırış sesleriyle Styles'a döndüm, bana sinsice gülümseyerek bakıyordu.
Bir aşamayı daha tamamlamıştım. Bizi kimse oyuna getirmeyecekti.
Fedrick'i oyun dışı etmemiz lazımdı, ama aptal adam kendini korumayı biliyordu. Aklıma gelen fikirle halka seslendim, biraz acımasızca olacaktı ama yapacak bir şey yoktu.
"Eğer sizden birisi Fedrick'i görecek olursa yapacağı şey ona zarar vermek olsun. Hiçbir şekilde ceza almayacaksınız!"
Halkın gaza gelişini çıkardıkları sesten duyabiliyordum. Styles bana doğru panikle geldi.
"Hayır, hayır Vesna. Böyle olmaz. Bu sadece bir nevi iç savaş çıkarmak olur. Yapma."
Onu engelledim.
"Sen karışma."
Dişlerini birbirine geçirdi ve hiçbir şey demeden arkasını dönüp gitti.
Önümdeki kalabalığa baktım ve derin bir nefes aldım. Kimse özgürlüğümü sikemezdi. Yeri geldiğinde sinsiydim, şeytandım. Ama en önemlisi ben annemin kızıydım.
"Hey Fedrick, evinde televizyonun karşısında kırışmış alınınla nasıl da telaşla izliyorsun bunu değil mi? Büyük adamlar büyük silahlarla geliyor. Ben de senin yerinde olsam telaşlanırdım."
Çığlık, alkış ve ıslık sesleriyle nefeslendim ve konuşmama devam ettim.
"Kaçmayı deneme. Ülkeye giriş çıkış havadan, sudan, topraktan denetleniyor. Bizzat yeni atanacak Milli Savnuma Bakanımız Harry Styles sayesinde. Dışarıya da çıkamayacaksın çünkü halk senin ne bok olduğunu öğrendi. Hayır kurumuna da hiçbir türlü bağış gelmeyecek. Kendini zeki sanıyordun değil mi? Oh, bir anlık bir yükselmeydi sanırım..."
Elimdeki mikrofonu yere fırlattım ve Styles'ın peşinden arabaya doğru yürüdüm.
Fedrick akıllıca oynuyordu, evet. Ama unuttuğu bir şey vardı.
Ben halkımı ondan iyi tanıyordum.
_________
ay fedrick ne salak adamsin sen ya bide zeki saniyo kendini
ne ara aralik oldu bu arada aq
neyse belki diger bolumu birazdan atarim
806