Rehine - BxB

By LisaY33

1.2M 81.9K 35.5K

Yarın dönemeyeceğim çünkü şeytan, bir iblisini bana ayırdı. Uyarı!!! Madde kullanımı ve +18 unsurlar içermekt... More

Giriş: Soygun
1
2
3
4
5
6
7
O Kadar Da Masum Değilim
9
10
11
12
13
14
15
Tam Bir Efsane
17
18
19
20
21
Bana Güvenme
Sevip Ölüme Terk Etmek
24
25
26
27
28
29
I Fucked Up
My Daddy's Got A Gun
32
İntikamını İstiyorum
High All The Time
35
We Fight Every Night
We All Go To Hell
38
39
40
Ukala
Hepsini Alabilir Misin?
You Know That; I Love You Boy
45
Melekler Ölmeyi Hak Eder
Son: Soygun
Şeytan - Taekook
Özel Bölüm

42

11.1K 840 338
By LisaY33

Bıkkınca açıp kapadığım gözlerim tamamen yumulduğunda başımı da arkaya attım. Göğsümü olabildiğince çok şişirerek derince soludum. Nefes bir inleme gibi döküldü dudaklarımdan.

Bu, uzun süre sonra ilk kez kendimle başbaşa kalışımdı. Etkisinde olduğum bir ilaç yoktu. Kriz anında da değildik. Odada benden başka ses yapan tek şey saatti. Düşüncelerim ile tek başıma kalmıştım.

Bana inanmışlardı. Masada şu zamana kadar olduğum en ciddi halde oturup, zamanında mal çaldığım bir kaynağın adamıymışım gibi davranırken bana inanmışlardı. Aralarında konuşmaları için zaman vererek odayı terk etmiştim. Yaşlı kurt içinde olmam gereken arabayı çoktan yollamıştı. Her şeyi düşünüyorlardı. Her bir ayrıntı kıymetliydi onlar için. Yıllarca tek çalıştığım için büyük işleri bile küçük hilelerle halletmeye alışmıştım. Şimdi onlarla çalışmak garip bir rahatsızlık veriyordu. Geleceği göremiyordum ama rahatsızlık duyduğum şey bu değildi. Kalıp kral olmakla ilgili süslü sözler edebilirdim. Kalıp kral da olabilirdim ama kaleler dünyanın en güçlü surlarına sahip olsalar bile eninde sonunda yıkılıyorlardı. Açıkta, görünür olan her şeyin kaderi buydu. Bana haşere demelerinden bunun için rahatsız olmuyordum. Kurtlar dövüşlerde ölürken böcekler yaşıyordu. Rahatsız olduğum şey tam olarak buydu. Açıkta olmaktan hoşlanmıyordum.

Kaçmak kolaydı, bunu seviyordum. İstediğim gibi yaşayıp kaçmayı istiyordum ama Arslan'ı da istiyordum ve o peşimden sürükleyebileceğim biri değildi. Onun için buradaydım.

Omzumun üzerinden iki haftadır ona hasta yataklığı eden geniş yatağa baktım. Yanından ayrılmadığım için odayı çoktan ezberlemiştim. Nefes alsam onun kokusunu alacağım kadar uzun zamandır burada kalmıştı. Yatağa bakmak sesini kulaklarımda duymamı sağladı.

"Doruk." Adımı duyduğum ilk anda gerçek olduğunu anlayamadım. Yorgun gelen tonu ve kapıdan gelen ses gerçekten burada olduğunu gösterdi. Gözlerimi ona kaydırdım.

Dudaklarım yukarı doğru kıvrılırken onları durdurmadım. Ne zaman beni bu kadar etkilemişti, bilmiyordum. Bildiğim tek şey kaybetme fikrinin verdiği korkuydu.

Kapıyı kapatarak bana doğru adımladı. Önümde durduğunda alnını başıma dayayarak yaslandı bana. Kokusu içime dolarken az önce sıkıntıyla aldığım havanın aksine içim tatlı bir huzurla doldu. Ona dudaklarımı uzatmak isterdim ama bunun için fazla yorgun görünüyordu.

"Başardın." Sabah sesi ile konuştuğunda kafamı hafifçe kaldırdım. Sesini uzun süredir kullanmamış mıydı, yoksa bilerek mi yapıyordu? Belki de sadece yorgundu.

"Ben gideyim." Dedim koluna bakarak. Yarasından beri tek kolunu rahatlıkla kullanamıyordu. Dinlenmesi gerekirdi.

"Nereye?" Bozmadığı kalın ve çatallı sesi ile yutkundum. Uğraşmadan seksi olmak... İç çekmem düşüncemi bile böldü.

"Gideyim de dinlen." Dedim ayaklanarak. Gülüşü sorgulayıcıydı. Onun bu tavrı kendimi sorgulamamı sağlarken söylediğim şeyin saçmalığını fark ettim. O uyurken gitmiyordum ki!

Uyuşturucudan sonra uyku düzenim olmamıştı ama yine de gitmiyordum. Sabah olana orada burada dolanıyordum ama eninde sonunda Arslan benim olduğum odaya gözlerini açıyordu. Fark ettiğim davranışıma karşı dudaklarım hafifçe aralandı. Kaçıyordum, Arslan'dan kaçıyordum!

"Doruk?" İsmimi soru sorarcasına söyledi ama cevabı ben de bilmiyordum. Bunun için gözlerimi kaçırarak başımı aşağı indirdim. Ne diyecektim ona? Beni geriyorsun mu? Germiyordu ki! İlk defa sevişmeyecektim ya, onunla bile ilk değildi.

Parmaklarını mavi tutamlara daldırarak saçlarımı hafifçe çekti ve beni gözlerimizi birleştirmeye zorladı.

"Bilmiyorum." Dedim dürüstçe. Garip bir heyecan vardı üzerimde. On sekizlik tecrübesiz ergenler gibi hissetmem çok tuhaftı.

"Beni gerçekten seviyorsun değil mi?" Cümleyi benim zamanında yaptığım gibi tonladı. O, benim için uğraştığında böyle derdim, beni kendisinden üste koyduğu zamanlarda.

"Hayır! Yani evet ama..." Ben kafa karışıklığı ile aklımı toparlayamazken Arslan sadece güldü. Hiç gerçekten sevdiğim biriyle birlikte olmamıştım. Birlikte olduğum herkesin sahip olduğu tek özellik iyi bir bedendi. Sikmekte gayet iyiydim ama sevişmek, sevişmek çok başka bir şeydi. Sadece onun aşkı varken bile yeterince mükemmeldi.

"Siktir!" Dedim farkına vararak. "Seni gerçekten arzuluyorum." Arslan'ı her saniye arzulama potansiyeline sahiptim; ama bahsettiğim şey bu değildi. O beni sevdikten sonra duşta arzuyla sikmişti, daha kibar haliyle aşkla ve ben de şimdi onun gibi hissediyordum. Bana dokunmasını istiyordum tabii ki ama asıl isteğim ona dokunmaktı. Zevk almaktan çok, onu hissetmek istiyordum ve bu gözümü korkutuyordu.

"Ben de kaçmıştım." Dedi beni rahatlatmak isteyerek. "Seni sevdiğim anda eline bir silah tutuşturarak kaçtım. Ben, senden daha zalimdim." Haklı olmasına rağmen inatla salladım başımı. Ben, ondan kaçmamalıydım.

"Seviş benimle." Cümlem ondan çok kendimeydi. İçimde kanıtlamam gereken bir çok şey vardı, öncelikle sevginin benim için öncelik olan şeylerin önüne geçmeyeceğini kendime kanıtlamalıydım. Kalbim korkuyla atıyordu. Onu kaybetmek istemediğim için sevdiğimi kabul etmiştim ama onu hayatımın merkezine koymak bana göre değildi.

Anlıma düşen saçları geri iterek yüzümü tamamen açığa çıkardı ve; "Seni öyle güzel sikeceğim ki daha fazlası için başımda ağladığın gibi ağlayacaksın." Diyerek zalimce bir hazla gülümsedi.

Yutkunduğumda orman yeşili gözleri adem elmasını takip etti. Gözleri çoktan odak noktam olduğunu gösteriyordu. Onu merkezde istemediğimi savunuyordum ama çoktan yapmıştım bile. Tepkim duygularımı belli etse de kuyruğumu dik tutmak isteyerek konuştum.

"Göz yaşı bezlerimi aldırdım." Beni ağlatamazdı dimi? Sonuçta en son gördüğümden beri siki daha da büyümüş olamazdı.

"Başarırsam..." Parmakları; saçlarımdan çeneme, oradan da dudaklarıma kaydı ve baş parmağı ile okşadı. "Seni iplerle asarım ve sabaha kadar üzerinden inmem." Baş parmağını hafifçe kaldırarak dokunuşunu ayırdı ve sonra tekrar indirerek hafifçe vurdu.

Odada yüzüne taktığı sakin maske biz yalnızken çatlıyordu. Yalnız kaldığımız anda başka birine dönüşüyordu; acımasız birine.

"Siktir..." Dokunuş bile beni tahrik ederken kelimeyi neredeyse inleyerek söylediğimde daha fazla kendini durdurma gereği duymadan yanaştı bana.

Dudakları, dudaklarıma değdiği noktada durdu ve konuşmak ister gibi kendi dudaklarını yaladı. Dili dudaklarıma değdikten sonra fısıldayarak; "Çok eğleneceğiz." Dedi ve sonunda dudaklarımızı birleştirdi. Bu sefer kalbi aşkla çarpan o değildi. Kendi duygularını aştığı için eski sert haline dönmüştü. O zevk alırken ben viagra atmış gibi yerinde duramayan kalbimle boğuşuyordum.

Ellerim benim aksime ne yapacağını bilerek düğmelerine yöneldi. Dili; dudaklarımdan içeri girerken, dudaklarının özlemi ile sızlayan dudaklarımla, onu daha fazla hissedebilmek için alt dudağını sertçe kavradım ve peşinden dudağının en dolgun kısmını ısırdım. Ne kadar sert olduğumdan emin değildim ama ısırığım ile neredeyse hırlarcasına inledi.

Gömleğini yarısına kadar sıyırmıştım ki;  "Arslan Bey..." Ses duyulduktan hemen sonra kapı açıldığında Arslan hızla üzerimde doğruldu ve omzunun üzerinden baktı kapıya.

Adam her ne diyecekse odasına girecek kadar önemli olmalıydı ama yine Arslan omzunun üzerinden ona bakarken öfke doluydu. Hiçbir şey benden daha önemli değilmiş gibi baktı ona.

"Kapat kapıyı." Kendini dizginlemeye çalışarak konuştuğu için öfkesi sesini iyice derinleştirmişti. Adam acele ile çıktığında Arslan o hiç girmemiş gibi gözlerindeki öfkeyi silerek arzuyla baktı bana.

"Emrettiğinde o kadar çekici oluyorsun ki, sadece sesini dinleyerek bile..." Cümleyi bitiremeden kırmızı dudakları ile susturuldum.

"Biliyorum." Dedi nefes nefese kalıp benden ayrıldığı anda.

1000 kelime oldu diye bölüyorum ve hayatımın en detaylı smutunu yazmaya gidiyorum. Hadi bismillah.

Resmi bdsm koyuyorum ama maalesef pek uygun bir yerde değiller bunun için.

Continue Reading

You'll Also Like

1.2K 108 25
BENİM HİKAYEMDE STAR AŞK TANRISI MARCO İSE SONSUZ GÜÇ TANRISI
255K 10.8K 34
Kocam, bin adamın bir kurşunuyla öldürüldü. Ben ise, bin kurşunla tek bir kişiyi öldüreceğim. "AKSİYONUN EN ÇARPICI SERİSİ" Kocası, bir suikastte öl...
291K 1.4K 10
Diğer insanlardan farklı olduğunuz için dışlandığınızı hissettiniz mi hiç? Aileniz tarafından bile? Ve biriyle aranızda hiç tanımlayamadığınız bir i...
EFES By Khalesi

Teen Fiction

2.4M 148K 42
[TAMAMLANDI] Abimin arkadaşına saplantılı bir şekilde bağlanmak mı?