15

27.7K 2K 361
                                    

Birkaç yıl önce şu an bulunduğum durumda olsam şoktan kıpırdayamazdım ama geçen yıllarda o kadar çok şeyle uğraşmıştım ki artık donup kalmıyordum ama korku ezberlenip, öğrenilemeyen bir şeydi ve kıpırdayabilsem de inme inecek kadar çok korkuyordum şu an.

Arslan beni de peşinden sürükleyip yataktan indirmemiş olsa şu anda yaşıyor olmazdım. Onun refleksi bizi kurtarmıştı ama belli ki bu durundan çıkmak için benim zekama ihtiyacımız vardı çünkü onun yaptığı tek şey cenin poziyonu almış bedenime siper olmaktı ama böyle çok fazla dayanamazdık. Kapı zorlanıyordu ve duvarlar kurşun geçiriyordu. Bizimle duvar arasında olan eşyalar sadece şimdilik koruyordu bizi.

"Çıkmalıyız." Dedi Arslan. Haklıydı da camlardan dolayı doğruluğumuz an hedef tahtası olurduk. Yerden gitmeye çalışsak boş duvara denk gelecektik ve oradan vururlarsa yine açık hedef olmuş olurduk ama burada kalamazdık da.

"Şu komidini al!" Dedim bağırarak. Kurşunlar sesimi bastırıyor olsa da o duydu ama nedenini anlamadığı bakışlarından belliydi.

"Önümüze siper olur, arka odaya kaçar, zaman kazanırız." Beni başıyla onaylayarak kollarını üzerimden çekti ve daha da yere yapışarak komidine yöneldi. Oldukça ağır görünüyordu ama o yine de kaldırdı ve bana doğru getirdi.

Yardım etmek isteyerek tutmaya çalıştım ama; "Sadece ilerle!" Dedi.

Komutuna uyarak durmadım ama ellerim hala bağlı olduğu için oldukça zordu.

Kurtulursak bu ipleri ona bağlamaya yemin ediyorum.

Diğer odaya geçmeyi başardığımızda komidini kapının önüne koydu ve kapıyı kapatarak kilitledi. Bu daha küçük bir odaydı ve arka tarafta kaldığı için küçük bir camdan başka açık yeri yoktu. O da neredeyse tavandaydı.

Arslan'ın bütün eşyaları buradaydı. Ben kapanan kapıyla doğrulurken o tam kalkamadan eşyalarına koştu ve çantaların birinden silah çıkardı.

Masada duran bıcağa yönelerek elime aldım ve; "Kes artık şunları!" Dedim yalvarırcasına. Silahı belindeki silah askısına koydu ve bana yönelerek ipleri kesti. Sonunda serbest kalan ellerimle rahatlarcasına nefes verdim. Bileklerim kesilmemişti ama kıpkırmızı olmuşlardı.

"Zor değil, güvenlik kilidini aç sürgüyü çek ve sık, korkma." Arslan elime silah tutuştururken hızlı bir açıklama ile eğitim vermeye çalıştı.

Kullanmayı biliyordum ama hiçbir zaman tam olarak birini yaralamamıştım, sadece korkutmakta kullanmıştım. Yine de şu an bir önemi yoktu. Vicdan azabı çekecek olsam dün patlattığım araba için çekerdim.

"Arkadan çıkalım." Dedim küçük camı göstererek.

"Çoktan tutmuşlardır." Planlı bir saldırı olduğu belliydi. Ben kapıya ulaşmaya çalışırken Arslan beni tutmasa şu an içeride cesetlerimize bakıyor olurlardı. Yani tahminen her yeri taramış ve bunu da düşünmüşlerdi.

"Başka ne yapacağız? Kaç kişi olduklarını bilmiyoruz. Birkaçını indirsen bile eninde sonunda onlar seni indirir. Ayrıca şimdiden polis yola çıkmıştır." Burada kalamazdık. Her türlü yakalanırdık ve ölümün polisten bir farkı yoktu.

"Ben oraya sığamam Doruk, gitmek istiyorsan sana yardım ederim ama benim kapı dışında bir çıkışım yok." Yeşil gözleri sürgüsünü çektiği silahta olduğu için ona bakışımı göremedi. Onun başka bir çıkışı yoktu, ben ölsem de ölmesem de bunun ona yardımı olmazdı. Bundan dolayı yolluyordu beni.

Kalıp ona yardım edecek kadar aptal olmak isterdim ama sanırım sandığımın yerine aptal değil cesurdum. Hem de nerede korkaklık yapmam gerektiğini bilecek kadar cesurdum.

"Sakın ölme." Dedim cama doğru ilerlemeden önce.

"Yaşarsam seni keşlerin yanından alırım." Dedi o da ters yöne, kapıya doğru yönelirken.

Dolabın üzerine çıkarak elimi uzattım  ve vurmalarını bekledim ama belli ki fark edecek kimse yoktu.

Çıkmadan önce ufak bir duraklama yaşadım. Ona söylediğim son cümlenin bu olmasını istemiyordum.

"Arslan..." Dedim ve bunun son defa olmamasını umdum. Bana doğru döndü.

"Lütfen ölme." Aynı cümleyi söylemiş sayılırdım ama bu hissettiğim duyguyu anlamasını sağlayacak kadar iyiydi. Gülümsediğini gördüğümde kendimi camdan dışarı bıraktım ve elimden gelen en hızlı şekilde koştum.

-Lisa neden en önemli yerde bitiriyorsun? Okuyucularını deli mi etmek istiyorsun?

+İşler böyle yürüyor iç sesim, merak onları geri getiriyor.

-Merak ettikleri için değil, Smut olma ihtimali olduğu için geliyorlar.

+Kalırlarsa smut da yazarız anam ;)


-Lisa

Rehine - BxBOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz