Rehine - BxB

By LisaY33

1.2M 81.9K 35.5K

Yarın dönemeyeceğim çünkü şeytan, bir iblisini bana ayırdı. Uyarı!!! Madde kullanımı ve +18 unsurlar içermekt... More

Giriş: Soygun
1
2
3
4
5
6
7
O Kadar Da Masum Değilim
9
10
11
12
13
14
15
Tam Bir Efsane
18
19
20
21
Bana Güvenme
Sevip Ölüme Terk Etmek
24
25
26
27
28
29
I Fucked Up
My Daddy's Got A Gun
32
İntikamını İstiyorum
High All The Time
35
We Fight Every Night
We All Go To Hell
38
39
40
Ukala
42
Hepsini Alabilir Misin?
You Know That; I Love You Boy
45
Melekler Ölmeyi Hak Eder
Son: Soygun
Şeytan - Taekook
Özel Bölüm

17

27.6K 1.9K 766
By LisaY33

Heyecanla inip kalkan göğüslerimiz kıpırdayan, aldığımız derin nefesler ise duyulan yegâne şeylerdi. Ne Arslan ne de ben konuşmuyorduk.

Arabayı takip edilmediklerine emin olana kadar sürmüş ve bulanamayacak bir ara sokağa sokmuştu.

Az önce birini öldürmüş, dün de araba patlatmıştım, sadece iki günde olanları düşününce kıkırdayarak sessizliği bozdum.

"Kimdi onlar?" Dedim Arslan'a doğru bakarak.

"İletişimde olduğum tek kişiydi." Öne doğru eğilerek kafasını direksiyona yasladı. "Tarafımda olan son kişiyi de kaybettim." Sinirle gülümsedi. Çenesini sıktığını ortaya çıkan çene hattından anlayabiliyordum.

"Ne bok yedin sen?" Bunları yaşamak için gerçekten yanlış kişilere bulaşması gerekiyordu. Bir şeyler yapıyor, ajancılık oynuyordu. Mafyaya bilgi satıp, banka soyuyordu ama ne yaptığını asla tam olarak söylemiyordu.

Yeşil gözleri üzerimde dolandı. Az öncekinden daha farklı bir duygu vardı gözlerinde.

"Şansın varken kaçmalıydın." Diyerek açıkladı bakışını; minnettarlıktı bakışındaki duygu. "Yine de teşekkür ederim." Gözleri arkamdaki kapıya kaydı. "İstediğin zaman gidebilirsin."

"O kadar çaresiz misin?" Beni yanında isteseydi, bir fikri olduğunu ve yardıma ihtiyacı olduğunu düşünürdüm ama bu hali hiçbir umudunun olmadığını gösteriyordu.

"Ülkede peşimde olmayan kimse kalmadı, polisten mafyaya herkes beni gördüğü ilk yerde indirmek istiyor."

"Sende görünme." Dedim gülümseyerek. Mükemmel fikrimin alt anlamını anlayamadığı devirdiği gözlerinden belliydi.

"Bak, şu an yaşıyor musun? Evet. Tekrardan saldıracaklardır ama onu o zaman düşüneceksin. Tıpkı şu an olduğu gibi kaçacağız, bu kadar basit. Büyük düşünmene gerek yok. Nefes alıyorsun, bu kadar."

"Kaçacağız?" Derin ve manalı konuşmamdan takıldığı tek noktanın bu olmasına karşın onun gibi gözlerimi devirdim.

"Doruk, artık şakası yok. Kalırsan..."

"Kalmamı istiyor musun?" Dedim araya girerek. Sorumu yanıtsız bırakarak derin bir nefes aldı. Hala inatla bakıyordum ona. Buna bir cevap vermesi gerekiyordu. Ben bile aramızdaki gereksiz savaşı sürdüremeyecek durumda olduğumuzu görüyordum. Onun canını sıkmaya devam edecektim ama artık bela olmazdım. Yakalanma ihtimalimiz çok yüksekti.

"Evet." İtirafı ile sırıttım.

"O zaman bana gerçekleri anlat ve ne yapmam gerektiğini söyle."

*

Adamları geri dönemedi, ölmediğimi biliyorlar ama saklandığımı düşünecekler. Arslan'ın düşünceleri aklımda dönerken yüzüm ifadesizdi. Sokakta yürüyen çoğunluktan bir farksızdım.

Parmaklarımın arasında, kağıda sarılı esrar yavaş yavaş yanarken derin bir nefes aldım.

Topluluktan sıyrılarak ara sokağa girdim. Sokak bir öncekinden o kadar farklıydı ki bir anda başka şehre gelmiş gibi hissettim. Sokak ışığı bile yoktu. Mekanlardan gelen küçük neon ışıklar etrafı aydınlatıyordu.

Gösterişli mekanların arka kapıları böyle ucuz ara sokaklarda olurdu ve benim gibi özel müşteriler buradan içeri girerdi.

Gireceğim yer diğerlerinden daha büyük olduğu için arka kapı bile olsa birini dikmişlerdi. Adama yaklaşırken her zamanki sinir bozucu gülüşümü yüzüme kondurdum. Bu gülüş her zaman işe yarardı. Satıcı gülüşüydü bu, sadece benim gibi işin oruspuları bilirdi bunu.

İçeri girmek için hamle yaptım ama gülüşümü tanıyamayan güvenlik elini göğsüme koyarak durdurdu beni.

Yüzüne kondurduğu hayırdır bakışı kıçımın beyefendisinin yeni olduğunu gösteriyordu. Hani gülüşü tanımıyordu, saçlarımdan da mı anlamıyordu be?

Yeşil montumu açarak içindeki malı gösterdim. "Tedarikçiyi kapıda bırakma güzellik." Yanağından makas aldığım anda elime vurdu. Ben kıkırdarken elini üzerimden çekti.

"Sağ ol, sana da ayırırım." Dedim göz kırparak.

Sıradan kapıdan geçtikten sonra büyülü dünyaya vardım. Zaten bütün Narnia'lar böyle salakça yerlerin, sıradan kapılarında olurdu.

Barın kırmızı ışığı yüzüme vururken dilimi dişlerimde gezdirdim. Evimi özlemiştim.

Müzik eşliğinde attığım adımlar bile ritime uygundu. Yana doğru kayarak döndüm. İçerisi o kadar doluydu ki pist görünmüyordu bile.

Saklanmamı bekleyecekler, bense tam tersi inlerine gideceğim. Önemli olan korkutabilmek. İki kişiden fazla olduğumuzu düşünecekleri kadar kaos çıkarmamız lazım. Arabadaki sözleri aklımda dönerken gülümsedim. Kaos benim göbek adımdı. Yüz kişilik sorun çıkarabilirdim.

Müziğin sesi yavaşlarken gözlerimi yumdum. Aradığım enerji az önce tüttürdüğüm esrarla birlikte damarlarıma karışmıştı.

Piste doğru giderken; "Biraz sorun çıkaralım." Diyerek mırıldandım.

Birbirine giren renklerin ve seslerin keyfini çıkararak dans etmeye başladım.

Tek sorunum mal için para bulmakken hayat güzeldi ama Arslan bana bundan bile iyisini teklif ediyordu. Siktiğimin adrenalini her şeyden daha iyi kafa yapıyordu.

Eski pervasız günlerde olduğum gibi zevkle dans ederken tıpkı o günlerde olduğu gibi dikkat de çekiyordum. Varlığım bile etrafıma insanları toplamaya yetiyordu.

Gözleri üzerimde dolandıktan sonra yetinemeyerek ellerini de işe katmak isteyen esmer bana doğru yaklaştı. Omzuma dokunan eliyle belini kavrayarak onu kendime çektim.

"Ne istiyorsun bebeğim?" Dedim kızın kulağına doğru eğilerek. "Ne istersen var." Kız aşağı, montun içine doğru baktı.

"Sende satılık mısın?" Dedi parmağını boynumda dolaştırırken.

"Sana bedava güzelim." Kızın dudakları yukarı kıvrılırken ona doğru uzandım ve öpmeye başladım. Dili dudaklarımın içine girerken, kolları boynuma dolandı. Bedenini bana eş zamanlı olarak hareket ettiriyordu. Elim kalçasına kayarken sadece anın keyfini çıkarıyordum.

Omzuma konan ikinci el beni sertçe çekerek ayırdı kızdan. Birkaç dakika için kızın yanından ayrılan kodaman geri dönmüştü sonunda. Aradığım kaosun başrolü olacaktı kendisi.

"Ne yapıyorsun lan sen sikik?" Dedi yakalarımı kavrayarak. "Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Benden kız almak ne demek lan?" Az önce kollarımda olan kız bir saniyede yok olmuştu.

"Kimsin?" Dedim adamın karşısında yüzsüzce gülerek.

"Öğreteyim." Kaldırdığı yumruğu yüzümü bulamadan ellerinin arasından kurtulup yere eğildim. Boşa çıkarak öne doğru savruldu ve benim çömelmiş bedenime takılarak yeri boyladı.

Onun düşüşü ile müşteriler geriye doğru kaçtı ve hep bir ağızdan şaşkınlık naraları yükseldi.

Müzik dururken kahkahalarım duyuldu.

"Kimdin yavrum sen? Bir daha söyle bakalım." Elimi kulağıma siper yaparak duymaya çalışır gibi yaptım.

"Sahte kralları ilk görüşüm değil." Kalkamak için güç aldığı ayağına tekme atarak tekrardan düşürdüm.

"Kralı gelsin diyeceğim de kral benim amına koyayım." Kollarımı iki yana açarak sözüme gösteriş kattım ve yüksek sesimle herkese duyurdum. Zavallı kodaman dayağı yemişti ama asıl hedefim o değildi.

Çevrem güvenliklerle dolarken yukarıdakilerin dikkatini sonunda çekebildiğimi fark ettim. Bu Arslan'a istediği zamanı verecekti. İçeri girerek izimizi bırakacaktı.

Elim montumun içine giderek silahımı buldu. Boş gelmemiştim, onların da boş olmadığını biliyordum ama herkes içinde sıkmaya cesaret edemezlerdi.

Namluyu kodamana çevirdim. "Şarkıyı açın lan! Sanki okula geldik."

"Sakin ol." Konuşan yanımdaki güvenlikti.

"Uzak durun!" Dedim sürgüyü çekerek. "Çıkmama izin verirseniz sıkmam."

Adam yine beni uyarmak için konuştu. Normalde olsa onu bölerdim ama şimdi uzatmasını umuyordum.

Gözlerim onun arkasında görmem gereken Arslan'ı aradı ama daha çıkmamıştı.

"Çağır lan patronunu, anahtarı teslim etsin bana. Yeni kralınız benim. Onda bendeki taşak yoktur."  Gururları her bir sikten büyük olan zenginler için silah çekmem değil, sözlerim sorundu. Bunu bilerek konuşmuştum zaten.

"Hadi lan, dikilme!" Havaya doğru ateş ettiğimde gösteri gibi bizi izleyenler çığlıklarla kaçıştı.

O anda gördüm Arslan'ı. Gözleri beni buldu. Dışarı kaçanlarla birlikte çıkmadan önce her şeyin iyi olduğunu belirten işareti yaptı.

Elim bir daha montumun iç cebini buldu ve Arslan'ın tüm eşyalarının aksine arabada unutmuş olduğu sis bombasını -boşuna tanrının favorisiyim demiyorum- aldım. Montun içinden çıkarmadan esmer kıza döndüm. O dışarı çıkmamıştı, belli ki burada çalışıyordu.

"Beni ara bebeğim." Dedim ve bombayı fırlattım. Sesten dolayı artan çığlıklar ve hızla içeri dolan sisle birlikte topukladım.

Ve evet kardeşlerim yarın o an geliyor, hepinizin beklediği, geri dönme nedeniniz olan o kutsal sahne ;) Ne kadar çok istediğinizi gösterin bakalım :))))))

-Lisa

Continue Reading

You'll Also Like

1.8M 51.7K 87
sse-sen uzak dur benden!! "Benden kaçışın yok" diyerek adamlarını üzerime saldı..
OĞLANCI | BXB By Lord

General Fiction

3M 217K 51
{Tamamlandı} {texting-düz metin} Ablasına asıldığını düşündüğü adama atar mesajı atan liseli bir çocuk en fazla ne kadar absürt fakat bir o kadar da...
1.2K 108 25
BENİM HİKAYEMDE STAR AŞK TANRISI MARCO İSE SONSUZ GÜÇ TANRISI
1.9M 98.6K 78
"Çocukken yanağıma kondurduğun öpücük sayesinde tüm acılarım geçmişti. Şimdi ben senin kalbinden öpsem geçer mi? Tüm acıların diner mi?" İlk görüşte...