Çalan kapı ziliyle ana döndü genç kadın ve açmak üzere kapıya ilerledi.Gelen tabi ki Kiraz'dan başkası değildi.

"Hoşgeldin Kiraz,o elindeki kek de nereden çıktı?"

deyip içeri buyur etti kadını gülümseyerek.Kiraz'da onun gibi gülümseyip

"Dün yapıverdiydim Amber hanım,bir de çay koyarım şimdi içeriz karşılıklı,olmaz mı?"

diye karşılık vermişti.Bir yandan da mutfağa ilerliyordu.

"Anlaşıldı,sen beni şımartmaya kararlısın.Öyle olsun bakalım!"

derken gülümsemesi kahkahaya dönüşmüştü Amber'in.Sakinleşince devam etti.

"Çay demlemekle uğraşma şimdi Kiraz.Isıtıcaya su koyduk mu,2 de poşet çay yeter de artar bile.Hem birazdan odaların eşyaları da gelir."

"Hiç öyle poşet çayla olur mu Amber hanım?Ben demledim bile siz konuşurken."

diye karşılık verdiğinde,bir yandan da aldığı 2 küçük tabağa kekten 2 dilim koymakla meşguldü Kiraz.

Aradan 10-15 dakika geçtiğinde çay demlenmiş,2 kadın zorlu bir gün öncesi çay ve kekin tadını çıkarmaya başlamışlardı.Amber çayını yudumlayıp kekini yerken

"İyi ki Kiraz'ı buldum,belli ki benim elim ayağım olacak burada.Eli de lezzetli ve çok titiz."

diye geçiriyordu aklından.Çay ve kekler bitip genç kadın

"Eline sağlık Kiraz,çok lezzetli elin var."

diyerek teşekkür ettiğinde kapı çalmış,Amber için yoğun bir gün başlamıştı.


Sinâ pencereden odaya vuran güneş ışıklarıyla uyandı.İlk işi yatakta güzelce gerinmek olmuştu.Saat henüz 7.30'du.Ama uykusunu aldığı için,kendini zinde hissediyordu genç adam.Bunda biraz da,dün gece Amber'le yaptığı güzel sohbetin payı olabilirdi

Yataktan kalktı ve rutinlerini halletmek üzere banyoya geçti.Derin'den hala ses yoktu.Galiba o da Amber'in sakinleştirici etkisi altındaydı.15-20 dakika sonra dolabının karşısına geçmiş,kıyafet seçiyordu.Mavi yarım kollu,bisiklet yaka bir tshirt ve lacivert bir kot pantolon çıkarıp giyindi.Saçlarını elleriyle şekillendirdikten sonra parfümünü sıktı.Artık kahvaltıyı hazırlayabilirdi.

Mutfağa geldiğinde ilk işi çayı demlemek oldu.Sonra da sucuklu yumurta yapmak için buzdolabından 3 yumurta ve biraz sucuk çıkarıp,sucukları tahtada halka şeklinde dilimledi.Sırada ekmekleri kızarmak vardı.3 dilim ekmeği tost makinesine yerleştirerek,pişme derecesini ayarladı ve makineyi çalıştırdı.Aynı anda

"Günaydınnnn babacım!Uyandın mı?"

diye şakıyan Derin'in sesi duyulmuştu banyodan.Demek hazırlıklara dalınca küçük kızın uyandığını fark etmemişti.

"Sana da günaydın bitanem!Uyandım tabi,hatta kahvaltı hazırlıyorum."

diyerek gülümsediğinde,Derin'in neşeli sesi bir kez daha doldu kulağına.

"Ne güzel,bugün kahvaltıda ne var peki babacım?"

"Hımmm,bir düşünelim bakalım ne varrr?Sucuklu yumurta desem?"

AMBERWhere stories live. Discover now