BİR TAN HİKÂYESİ

1.4K 137 28
                                    

Mumbarlı baklavalarım, oy verip yorumda bulunmayı unutmayın lütfen.

Keyifli ohumalarrrrr!!!
❤️♥️❤️

"Neden yemekleri hep böyle özenle hazırlıyorsun."diye sordu Kuzey gidermek istediği merakı doğrultusunda.

Şarabından bir yudum alan Kamber, sebzeli sotesinden biraz alıp, yarıya kestiği etinin üzerine koyup ikiye katlayarak çatalını ortasına batırdı.
Ağzına götürürken, Kuzeyin sorusu ile çatalın ucundaki lokmasını ağzına değdirmeden öylece dudaklarının önünde sabit tutmuştu.

Ardından da umursamazca yanıtlayıp, çatalın ucundaki, intihara meyilli lokmayı düşmeden ağzına atmıştı,

"Özeni seviyorum, ayrıca kendime ve hayatıma dahil ettiğim kişilere değer vermeyi de önemsiyorum."

İlk defa Kamber ile böylesine konuşabiliyor olmak, Kuzey'i neşelendirmişti, genelde aynı evde yaşasalar da birbirleriyle pek muhattap olmayan yaşlı çiftler gibiydiler.

Bundan güç alarak daha rahat ve açık davranmaya karar verdi.

Gülerek takıldı kendine, "ben genelde böyle özenmem, hoş özenmeye kalktığımda ne olduğunu gördük zaten."

Bir an için önündeki yemekten başını kaldırmış, yüzünde anlamlandıramadığı bir ifadeyle gülümseyerek kendini dinleyen Kamber'e bakmıştı.

İlgili ifadesi onu konuşmaya teşvik ediyordu, suyundan bir yudum aldı, şarabı sona bırakıyordu zira,

"Çok yeteneklisin, zarifsin, bilgili kültürlü ve mevki sahibisin de, ama yine de hiç yaşıyor olduğun hayattan memnuniyetsizlik duyduğun oldu mu?"

Gözleri hafifçe kısılırken, dudakları kıvrılmıştı Kamber'in,

"Tabii ki de oldu, hayatından memnun olan insan var mıdır ki? İnsan her daim daha fazlası ile mükafatlanmak ister. Aç gözlü bir fıtrata sahibiz."

Dudakları bükülürken vay be diye düşündü Kuzey, daha önce böyle bir düşünce yer etmemişti zihninde.

"Kamber, merak ediyorumda benim hakkımda ne düşünüyorsun. Bazen gerçekten de zihnini okuyabileceğim bir meziyete sahip olmak istiyorum."

Gülerken, bıçağına bulanan sosu etinin üzerine sildi, "bu biraz ürkütücü ha? Doğrusu, senin hakkında belli bir düşüncem yok, hoş yanındayken pek de önemi olmuyor hiç birinin."

Göz teması kurmadan, önündeki eti keserken sordu,

"Kamber... Bana ondan bahseder misin?"

Hareketleri sekteye uğrarken, tabağından aldığı gözlerini Kuzey'e çevirdi Kamber,

"Kim?"

"Fotoğraftaki kız..."

Ağzındaki lokmayı çiğneyişi yavaşlarken hiç bir şey söylemeden Kuzey'e bakmayı sürdürmüş ve tekrar önüne dönerken, çatal bıçağını yavaşça tabağının yanına koymuş ve ağzını silerek ardına yaslanmıştı.

Tadı kaçmış görünüyordu.

"Bilmek istediğin şey ne?"

Tereddütle gözlerini etrafta dolaştırıyor, ayaklarını çapraz bir şekilde birbirine sürtüyordu Kuzey.

Ardından boğazını temizleyerek sordu aklındaki onlarca sorunun içinden bir tanesini cımbızla çekip çıkartırken,

"Kimdi o? Yani çok benziyorsunuz, ailenden biri mi?" Aslında bunun cevabını zaten biliyordu ancak şüphe çekmemek için bu şekilde başlamayı seçmişti.

TABİP (BXB)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora