YEMEK

1.5K 156 18
                                    

Yorum yapıp oylamayı unutmayın emi canlarım
<3

Kumandayı koltuğun köşesine fırlatırken, televizyona bakmaktan ağrıyan ve sulanan gözlerini ovuşturdu Kuzey.

Kamber'in, Kuzey'i evde kalıp dinlenmesi konusunda kesin bir dille uyarıp, işe gitmesinin üzerinden üç saat geçmişti.

Bunalan genç adam, ne yapacağını bilemez halde, oyalanmaya çalışmış ve hatta hiç huyu olmamasına rağmen televizyon dahi izlemişti.

Ancak bir yere kadardı. Bir an olsun oyalanmak, içindeki tereddüt ve sıkıntıyı gidermek için dışarıya çıkmak istemişti, ancak Kamber, Kuzey'i bu konu hakkında uyarmasının üzerine bir de kapı önündeki polisleri tembihlemişti.

Bu durumda, Kürşad ile buluşup son durumun üzerinden geçme fırsatı da çöp oldu demekti.

Ağrıyan boğazından ötürü, yüzünü buruşturarak yutkunmuş ve cebinde kalmaktan ötürü ısınmış telefonunu çıkarmıştı.

Kürşad'ın adı üzerine tıklayarak açmasını beklemişti,

"Alo."

Telefon üçüncü çalışta açılmıştı,

"Selam, ne yapıyorsun?"

Karşı taraftan hafif bir cızırtıyla verilen sıkkın nefes sesini duyabiliyordu,

"Ne olsun be paşam, iş güç koşturmaca. Sen?"

"Benim durum biraz çetrefilli, evden çıkamam, müsaitsen facetime yapalım."

Kısa süreli bir sessizlik ve kağıt hışırtısının ardından konuştu Kürşad,

"Hayırdır inşallah, gün geçmiyor ki, normal bir zaman geçirelim. İşleri bizim çömezlere yıkıp dönerim sana."

Muzip bir ifadeyle kaşları çatılırken, hafifçe güldü, "Tamam bekliyorum."

Uyuşuk adımlarla mutfağa ilerlerken geniş pijamasının paçaları sağa sola sallanıyordu.

Köşe dolabından kahve kavanozunu çıkarıp, huni şeklindeki hazneye koydu biraz. Ardından da suyunu da ekleyerek kahve makinasını çalıştırdı.

Alt kısımdaki camdan ve küçük sürahinin dolmasını beklerken, genellikle mutfak masasında bıraktığı dizüstüsünün karşısına geçip, kapağını araladı.

Az sonra gelen görüşme isteğini kabul eden Kuzey, Kürşad'ın yüzünün şaşkınlıkla çarpıldığına şahit oldu,

"Ne bu halin Kuzey, ağzın gözün bandajlı! Evden çıkamıyorum falan dedin, şu savcı mı bir şey yaptı?"

"Hayır! Savcıyla ilgili değil..." Migreni tekrar şiddetle başına nüfuz etmeye başladığında kafasını iki yana salladı, düşüncelerini toparlayamıyordu.

Dudaklarını yalayarak konuşmaya başladı, bir bir döküldü kelimeler dilinden.

"Öleceğim sandım."diye bitirdi sözlerini kırık bir mırıltı ve tükenmişlikle. Anlattıkça ruhu çekiliyordu sanki.

"O muydu, yani araştırdığımız katil."

Omuz silkti Kuzey,

"Bilmiyorum, ancak onun dışında kim olabilir ki."

Arada bir sessizlik süzülmüştü usulca,

"Kimseye zararım dokunmaz Kürşad, bakma öyle! Tek istediğim adalet. Şu an bunun için çabalıyorum."

Çattığı kaşları düzeltip yüzü telaşlı bir ifadeye bürünen Kürşad hararetle itiraz etti,

"Tabii ki de öyle düşünmedim sadece... Eğer ki bunu yapan seri katilimizse demek ki kuyruğuna basacak bilgiler edinmişiz yada onu bulmaya yaklaşmışızdır."

TABİP (BXB)Where stories live. Discover now