TABİP (BXB)

FAİRE L'AMOUR

Medyadaki şarkı ile dinleyin anacım.

Bu bölümü ataşlı karıcım JoseiHaruu'ya ithaf ediyrum.
💜

Keyifli okumalar Willy'nin harikulade şıllıkları, seviyorum la hepinizi köftehorlar!
💋

Titrek nefes dudaklarından süzülerek, Kamber'inkilere çarptı.

Daha fazla oyalanmanın lüzumu yoktu. İki kırmızı ve sıcak et parçası, birbirlerine kenetlenirlerken, Kuzey içinde sıcak bir hareketlenme hissetti.

Öpüşme yavaştı, sadece birbirlerinin tadını almaya odaklılardı. Heyecan ve arzu kalbini titretecek, onu kendinden geçirtecek kadar yoğundu.

Yavaşça ayrıldılar, aralandı usul usul yumulu gözler. Dünya durmuş, zaman durmuş, duş alan bir adamın, başından aşağı akan damlalar, kocasıyla hararetli bir kavgaya tutuşmuş kadın, fırıncının ekmek pişiren karısı, gökkubbede dönüp duran bulutlar...

Hepsi durmuştu.

Birbirlerinin kalplerinin gümbürtüsü kulaklarını uğuldatıyor, dahası için göğüskafeslerini yumrukluyorlardı.

Aniden duş başlığından akacağı sıra donmuş su damlaları, kocasıyla hararetli kavgası sırasında yüzü öfkeden pancara dönmüş kadın ve diğerleri, kaldıkları yerden hızla devam etmeye başlamışlardı.

İki dudak hızla çarpışmış, birbirlerini yarı yolda karşılayarak, hareketlenmişlerdi.

Dudakların şapırtısı, çatırdayan odun seslerine karışmış, davetkâr sıcak, hararet basmış iki tutkulu adamı soyunmaya teşvik etmişti.

Titrek eller, her bir kıyafet parçasını iki adamın bedeninden söküp çıkarıyor, buğulu gözler iki farklı renk tonunun can bulduğu bedenleri okşuyorlardı.

İstekli bir inilti döküldü, şişip kızarmış dudaklarından Kuzey'in.
Her daim dokunmak için yanıp tutuştuğu, sarı saçlara daldırdı uzun ince parmaklarını.

Kamber'in dudakları, uzun ince boynu talan ederken, Kuzey'in küçük tatlı iniltilerinde huzuru buluyordu.

Her daim, her durumda zekasını konuşturan Kamber, o an bu keskin zekanın kırıntılarını dahi hissedemiyordu.

Aklını başından alıp gitmişti karşısındaki, mucizevi güzellik.

Ağır ağır dudakları ile, birbirlerinin en gizli saklı kuytuluklarına dek keşiflerini sürdürdüler.

Kamber, Kuzey'i şömine önündeki kürk halı üzerine yatırarak bacakları arasındaki yerini almıştı bile.

Arzu ve şehvet el birliği ile deri kırbaçlarını savurmuş ve bu ağır keşfi bıçak misali kesmişlerdi.

Ateşleri başlarına vurmuş iki adam, hoyratça birbirlerine dokunup, zevk dolu iniltiler bırakıyorlardı.

Kamber, genişletmek için uzunca süre uğraştığı, küçük pembe deliğe konumlanarak, yılan misali süzüldü Kuzey'in derinliklerine.

Acıyla inleyip kasılan Kuzey altında kıvranırken, durdu ve bekledi Kamber.

Rahatlaması için fısıldadı kulağına,
"Aşk benzer bir şaraba,
Tadı kalır damakta,
Aşk ve şarap renk katar,
Hayatın akışına."

Acısına rağmen kıkırdadı Kuzey, Kamber'in şiirine.

"Bu aşk mı sence, yani bunun aşk olduğunu mu düşünyorsun?"

Bilmiş bir tebessüm peyda oldu Kamber'in dudaklarında,
"faire l'amour."

Kaşlarını çattı Kuzey,
"Ne demek bu?"diye sormayı da ihmal etmedi elbet.

"Aşk yapmak, sevişmek anlamına gelir Fransızcada."

Kamber'in yoğun fısıltısıyla beraber, alaylı tebessümü yavaş yavaş silindi Kuzey'in.

Tek kelime etmeden, ensesinden tuttuğu sarışın adamı çekti kendine, hareket etmesi için çıplak kalçasına dokundu istekle.

İçinde ileri geri ritmini sürdüren uzva alışmış, zevkin doruklarına her saniye müthiş bir kuvvetle çekilmişti.

Saatlerce süren bu devinimlerle beraber, onlarca ahlaksız sözcük fısıldanmış, edepsiz iniltiler çepeçevre kuşatmıştı koca salonu...

🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥

Güneş bir eli ile Kamber'in saçlarını şefkatle okşar iken, diğeriyle Kuzey'e sıcak bir sarılma bahşetmişti.

Gözlerini kırpıştırarak etrafa baktı, çatık kaşlarla. Ne zaman odaya geldiklerini hatırlayamıyordu.

İçmemişti ancak kendini geceden kalmış gibi hissediyordu, bu derece mi sarhoş etmişti bu adam onu.

Uzun uzun izledi, güneş ışığıyla iyice altın rengine dönüp, parıldayan saçları...

Açık renkli ve irili ufaklı benlerin, sağa sola serpiştiği beyaz teni...

Kaslı sırtı...

Beline dek kaymış çarşafın, açıkta bıraktığı her bir noktayı...

Pişman değildi. Sadece bunun bu denli erken olacağını düşünmemişti zira on olan ilgisinin ve arzusunun bariz bir şekilde farkındaydı.

Sadece kafasına takılan tek nokta, bundan böyle nasıl davranacağıydı. Bunu da elbet, Kamber'in uyandığında vereceği tepki belirleyecekti.

Yavaşça sokuldu Kamber'e, büzdüğü dudaklarıyla güzel kokulu sırta ardarda öpücükler kondurdu.

Omzuna ve boynuna da bir kaç öpücük kondurması ile kıpırdanmaya başlamış adamdan uzaklaşmıştı.

Kamber uyanmıştı, esneyerek Kuzey'den tarafa döndü, bu arada da bir kaç kemiğini çatırdatarak rahatlatmıştı eklemlerini.

Kendisine bakan Kuzey'e baktı aynı şekilde.

"Günaydın."

"Günaydın."

İki adam sessizce birbirlerini seyretmeyi sürdürürlerken sessizlik tekrar aralarına sokulmuştu.

Az sonra Kamber hareketlenerek, dudaklarına şefkatli bir öpücük kondurdu Kuzey'in.

"Küveti hazırlıyorum, duş sonrası hayatınızın en harikulade kahvaltısını deneyimleyeceğiniz için çok şanslısınız sayın Dora."

"Şahane."diye mırıldandı Kuzey, ufak çaplı bir şok atlatmaya çalışırken.

Dün geceyi unut demesini dahi beklemişti ancak Kamber onu her daim olduğu gibi şaşırtmıştı.

Hayranlığı katlanmayı sürdürüyordu...

Bol bol yorum yapın, çekinmeden oy verin emi yavrularım.
🌈

Hadi Allah'a emanet aşkolar...
＼(^o^)／

Bu arada Kamber'den bahsederken aklınıza ilk gelen şey ve Kuzey denince aklınıza ilk gelen şey nedir?