31. Bölüm

11.3K 1.2K 1.8K
                                    

Dünün aksine güneş bulutların arkasında saklambaç oynamayı seçmişti. Her zaman olduğu gibi kasvetli bir hava hakimdi Londra'ya. Felix dakikalardır kapının önünde duruyordu ve sanki yıllardır bu eve gelmemiş gibi bir hisse kapılmıştı. İçinde tarifsiz bir huzursuzluk vardı ve tam da bu yüzden kapıyı çalmaya korkuyordu.

Yinede derin bir nefes aldı ve huzursuzluğu devam ederken kapıyı çaldı. Ayağını stresten yere vuruyordu. Başka zaman olsa onu görmeye bile gelmeyen birini asla ziyaret etmezdi ama dayanamamıştı. Çünkü Hyunjin'i çok özlemişti.

Kapı açılmayınca Felix bir kez daha çaldı. Uyuyor olduklarını bildiği için acele etmemesi gerektiğini düşünüyordu.

Yine açılmamıştı...

Felix art arda çalmaya devam etti ve her yeni çalışta kalp atışları hızlanıyor, içindeki huzursuzluk bir girdap gibi onu içine çekiyordu.

"Neden açmıyorlar... ALFRED?"diye seslendi Felix.

Cevap yoktu.

"AMY?"

"MARK?"

"Hyunjin..." Kapıyı yumrukladı Felix son ismi sessizce fısıldarken.

Korktuğu, dilinin ucunda asılı kalmış kelimeyi kendine itiraf etmek istemiyordu Felix.

"Gittin değil mi Hyunjin... Beni bırakıp gittin! Bencil..."dedi yere çökerken.

"Hadi, kalk Lix... Gidelim" Jisung arkadaşının kolunu tutup nazikçe ayağa kaldırdı. Arabanın içinde arkadaşının perişan halini izlemek onu fazlasıyla üzmüştü.

Felix hiç itiraz etmedi. Son kez evin kapısına bakıp arkadaşının onu sürüklemesine izin verdi...

                                   ●●●

"Seninle yeninden görüşmek güzel genç adam.."

Felix karşısında sigarasını içen zarif kadına baktı. Onun bir vampir olduğunu bildiği için zihninde canlanan isim ve silüet ile irkildi. Gözlerini kapattı ve derin bir nefes verdi.

"Sizinlede madam"dedi gülümserken. Bu sahte bir gülümseme değildi. Aksine içtendi. Sebepsizce bu kadına karşı yakın hissediyordu kendini.

"Peki ne için gelmiştin? Dur tahmin edeyim yine benden bir şeylerin bilgisini isteyeceksin. Yoksa... Hwa.."

"Hayır!"diye atladı Felix. Sesinde panik olmuş bir tını vardı.

"Hımm... Nedir öyleyse?"

"Birkaç aydır Londra'da kaçak yollardan İtalya'ya silah ticareti yapan bir grup olduğuna dair dedikodular aldık."

"Evet duymuştum"diye onayladı madam Belle.

"Ve asıl dedikodu ise bu gruba yardım eden kişinin Kraliçenin baş danışmanı olduğu söyleniyor. Siz bu konuda bir şeyler biliyor musunuz? Çünkü ben sizin bildiğinize eminim."

Kadın genişçe gülümserken yavaşça ayağa kalktı ve karşı koltukta oturan Felix'in yanına geldi.

Madam kollarını boynuna dolarken yaklaşıp yanağına ufak bir öpücük kondurdu.

"Kanımı içmeyeceksiniz değil mi? Çünkü 3 ay önce çok hoş şeyler gelmedi başıma."

Kadının kahkası odada yankılanırken Felix'in başını okşadı.

"Genç adam tuhaf bir şekilde ilgimi çekiyorsun. Fazla cesur, fazla meraklı ve fazlasıyla... Belki aptal senin için uygun olabilir."

"İltifat için teşekkürler."

SILLAGE! [HyunLix]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin