26. Bölüm

12.9K 1.3K 1.2K
                                    

"Seni her zaman bir cesedin başında mı göreceğim Jisung? "dedi Felix ona doğru yaklaşarak.

15 dakika önce merkeze gelmişti ve ilk uğradığı yer arkadaşının ofisi olmuştu. Fakat Jisung'un -yine- bir cinayet mahaline gittiğini söylemişlerdi. Felix'in yakın arkadaşı olduğunu bildikleri için de adresi vermekten çekinmemişti polisler.

"Sana adresimi vereni fena halde pataklayacağım."

"Başının belası olduğum için kimse sorgulamıyor" dedi Felix gülümserken.

"Eeee ?"dedi Jisung cesedin bileğini incelerken. Felix ise zaman kaybetmeden fotoğraf makinesini çıkarmıştı.

"Bunu sürekli yanında taşıyorsun..."

"Senin silahın o" dedi arkadaşının belinde duran silahı gösterirken "Benimki ise bu dostum."

"Her şeye bir cevabın var... Neyse anlat bakalım."

"Sanırım bir şeyler bulduk... Ama durum biraz karışık. Hatta o kadar karışık ki nereden başlayacağımı bilmiyorum..."

Jisung şimdi daha da meraklanmıştı.

"Bay Hwang'ın amcası... Bu işin arkasında o varmış. Vampirlerin saldırması için emirleri o veriyormuş..."

"İşte!"diye haykırdı Jisung çömeldiği yerden kalkarken. "O adama güvenilmeyeceğini biliyordum."    

"Hyunjin değil Jisung! Onun amcası.. Hem o öyle biri değil... Sana bunu daha kaç kere söyleyeceğim?" Felix bıkkınlıkla nefes verdi. Jisungla hiçbir zaman anlaşmazlık yaşamamıştı ama konu Hyunjin olduğunda bunun önüne geçemiyordu.

"Hyunjin mi?"diye sordu aniden Jisung. Tek kaşı sorgular bir şekilde yukarı kalkmıştı.

Felix omuz silkti.

"Ne zamandan beri bay Hwang, Hyunjin oldu? Sanki bana anlatmadığın bir şeyler var."

Felix kaçışının olmadığını biliyordu. Bu yüzden "Oldu birkaç gün..."dedi.

"Yani... Sen ve o?"

"Bak onaylamadığını biliyorum ama... Yapamadım. Duygularıma engel olamadım Hannie ve ben denedim inan."

"Sen delirmişsin..."

"Belki... Ama en azından pişman değilim. Onu severken duygularımı ve onun duygularını göz ardı edemezdim."

"Çıldırmak üzereyim... O bir vampir Felix, vampir!"

"Senin abime aşık olmaya hakkın var ama benim yok mu?"

"Abinle beni her seferinde öne atıp ikinizle kıyaslamayı kes..."

"Neden... Sırf Hyunjin vampir diye mi?"

"Evet. Tam olarak bu yüzden."

"Saçmalıyorsun Jisung..."

"Hayır... Bunun doğru olduğunu sen de biliyorsun."

"Sen... Senin anlayışlı olacağını, beni destekleyeceğini düşünmüştüm. Beni hâyâl kırıklığına uğrattın Han Jisung. Ama şunu bil, sen onayla ya da onaylama... Ben onu seviyorum. Ben bu duyguları kabul edebilmek için saatlerce düşündüm. Sen nasıl abimden vazgeçemedin ya da hiç vazgeçmek istemedin, bende şu an öyleyim... Onun ne olduğu önemli değil. Önemli olan ikimizin ne hissettiği... Gidiyorum ben!" Felix'in belli belirsiz titreyen sesi Jisung'un kalbine bir hançer gibi saplanmıştı adeta. Onu kırmak şu hatta isteyeceği en son şeylerden biriydi. Lâkin bu duruma ne kadar kafa yorarsa yorsun ikisinin birlikte ve mutlu olması imkansız gibi görünüyordu ona... Ve en sonunda acı çeken Felix olsun istemiyordu. Kendince onu koruma yöntemiydi bu.

SILLAGE! [HyunLix]Where stories live. Discover now