28. Bölüm

11K 1.2K 1.5K
                                    

Felix başının arkasında hissettiği acı ile yavaş yavaş gözlerini açtı. Canı yanıyordu. Oturduğu yerde kıpırdanınca ellerinin ve ayaklarının bir sandalyeye bağlı olduğu fark etmişti. Güneşin hâlâ tepede olduğunu bulunduğu yerin küçük penceresinden sızan ışıktan anlayabiliyordu. Yinede burası yeterince karanlık sayılırdı.

"Uyanmışsın!"dedi daha önce duymadığı bir ses. Gözleri ile çevresine baktı ve aynı an da hem kadını hem de kendisi gibi bağlı olan abisini görmüştü.

"Abi!"diye haykırdı yerinde kıpırdanırken ama sıkı sıkıya bağlanmıştı. Minho hareket etmiyordu ve başı önüne düşmüştü.

"Ne yaptın ona?"diye sordu sinirle.

"Abin oldukça lezzetli. Seninde en az onun kadar lezzetli olduğunu düşünüyorum."

"O... Yoksa öldü mü? Lütfen boynundan kan içmediğini söyle.."

"Bakıyorum da bu minik kedicik oldukça bilgili" dedi kadın Felix'in boynuna dokunurken. Az önce yanına gelmişti. Felix ise tiksintiyle kadına baktı bir an.

"Minho!"diye seslendi kadını umursamayıp. Onun bir tepki vermesini umut ediyordu.

"Lee Minho aç gözlerini!"

"F..Fe..Lix..."

"Ah.. Şükürler olsun. İyisin!"

"Sanırım geceden beri çok fazla kanını içmişim. Zavallı şeyin konuşmaya hali yok."

Felix kaşlarını çattı. "İstediğin benim değil mi? Abimi bırak. O sizi bilmiyor bile."

"Sanırım artık biliyor." Kadın boş bir kahkahanın depoda yankılanmasına izin verirken Felix'in kolunu tuttu ve dişlerini geçirdi. Acıyla yüzünü buruşturdu Felix. Gözleri abisinin üzerindeydi. Onu rahat bırakmaları için son damlasına kadar kendi kanından verebilirdi onlara. Gözleri doldu bir an. Abisini almak ve gitmek istiyordu.

Hyunjin... diye sayıkladı zihninin içinden. Onu görmek istiyordu. Abisini ve kendisini kurtarmasını istiyordu tıpkı daha önce yaptıkları gibi...

                                  ●●●

"Felix!"diye bağırdı Jisung nefes nefese. Hyunjin'in kapısına yumruklar savuruyordu. Öğlen saatlerini geçiyordu ve güneş bugün yüzünü gizlememe kararı almıştı.

Jisung kapı açılmayınca bir daha vurdu. Bekledi sessizce ve bu sefer istediği olmuş, kapı açılmıştı.

"Siz kimsiniz?"diye sordu Amy Jisung'u karşısında görünce.

"F...Felix ben onun arkadaşıyım. Kendisiyle acil konuşmam gerek."

"İçeri gel!"diye bir ses duyuldu gölgelerin arasından. Jisung sesi tanır gibi olmuştu o yüzden söyleneni yaptı. Loş bir ışık yanıyordu ve Hyunjin merdivenin başında Jisung'a bakıyordu. Yüzü yorgun ve gözleri öfke doluydu.

"Felix... O burada değil"dedi Hyunjin sesi çaresizlik doluydu.

"Ne demek istiyorsun? Nerede ?"

"O... Amcam tarafından şu an alıkonuluyor..."

"Benimle dalga geçiyorsun sanırım!"

Hyunjin dalga geçmeyi elbette çok isterdi ama şu an oldukça ciddiydi.

"Minho... Yani Felix'in abisi o da ortalarda yok. Dün ofisinden sonra eve dönmedi. Lânet olsun!"

"Anlıyorum... Felix'i abisi ile kendilerine çekmeyi başarmış anlaşılan."

SILLAGE! [HyunLix]Donde viven las historias. Descúbrelo ahora