16. Bölüm

13.7K 1.4K 1.9K
                                    

"Bak Jisung sana anlatacaklarıma ilk başta inanacağını pek sanmıyorum ama en azından dene olur mu? Yani aslında bugün gördüklerini hesaba katarsam kesinlikle inanacağını düşünüyorum ama..."

"Uzatma ve anlat!"

"Bugün bizi kovalayan şey insan değildi."

"Biraz tuhaf olduğunu kabul ediyorum ama insan gibi görünüyordu."

"Aslında bir yerde bizim gibiler, nefes alıyorlar, kalpleri atıyor, damarlarında akan kanları var ama insan değiller. Onlara vampir deniyor."

"Tam olarak o ne?"

"Immm mesela insan yiyecekleri yiyemiyorlar. Onların yiyecekleri bizim kanımız Jisung."

"Dur, dur, dur bir dakika. Felix bu söylediklerin çok..."

"Aptalca mı?"

"Evet... Hem de fazlasıyla. Sen diyorsun ki bunlar bizim kanımız ile besleniyor öyle mi?"

"Aynen."

"O zaman..." Jisung birkaç saniye sessiz kaldı ve aniden söze girdi "Tüm o cinayetleri bunlar mı işledi yani? En başından beri bana söylemeye çalıştığın bu muydu?"

"Evet ama söyleyemezdim. Çünkü bu birilerinin açığa çıkması demekti. Ama artık önemi yok."

"Yoksa..."

"Dedektif Han yine iş başında gibi..."

"Az önce gördüğümüz şu Hwang bilmem ne... O da mı bir vampir?"

"Vay be... Nasıl anladın?"

"Aptal, adamın evine sızdığından beri sana bir şeyler oldu. O gün beni ziyarete geldin bir şeyler geveledin ama hiç söylemedin. Seni tehtit etti. Onu öldüreceğim!"diyerek ayaklandı Jisung aniden.

"Saçmalama otur!" Felix kolundan tutup yeniden koltuğa çekti arkadaşını.

"Sana zarar verdi mi?"

"Hayır, hayır... Beni kovmuş olabilir ama bay Hwang öyle biri değil..."

"Böyle vahşi biriyle nasıl yaşadın iki hafta?"

"Jisung o öyle biri değil dedim. Beni iki kez kurtardı. Yoksa çoktan gelip benim cesedimi de incelemiş olurdun."

"Peki sana inanacağım ama onu hiç gözüm tutmadı. Ve bu vampir olduğunu bilmeden söylediğim bir şeydi. Şu an bu düşüncemde haklı olduğumu görmüş oldum."

"Aman tamam ya... Sen ne düşünmek istersen karışmayacağım."

"Peki ya abin? Ona söyleyecek misin?"

"Bilmiyorum... Sen gözlerinle görmeseydin sana bile söylemeye niyetim yoktu. Ama abimi şimdilik bu konudan uzak tutmak istiyorum. Sen de söyleme lütfen."

"Söylemem. Onu tehlikeye atmak istemiyorum."

"Evet bende... Artık her şeyi bildiğine göre daha dikkatli olmanı istiyorum. Ama bilmen gereken birkaç şey var. Örneğin... Vampirler güneşe çıkamıyor. En önemli zayıflıkları bu. Bu yüzden sen, güneşli havalarda dışarı çıktığından emin ol."

Felix bir an keşke vampirler hakkında daha fazla bilgi alsaydım, diye geçirdi içinden.

"Cinayetlerin hepsi gece işlenmişti. Ama elbette bizim gündüz haberimiz oluyordu. Demek sebebi buymuş."

"Kesinlikle. Güneşe çıkamadıkları için batmasını bekliyorlar. Ama bugünkü gibi hava kapalıysa gündüzleri de görme ihtimalimiz artıyor."

SILLAGE! [HyunLix]Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang