17. Bölüm

13.1K 1.4K 3.5K
                                    


Gazeteci kimliğinin ortaya çıkası gelmişti ve Felix aniden Chris'in peşine takılmıştı. Ve bu adam çok şüpheli davranıyordu. En azından Felix az önceki üstü kapalı tehdit ile şu an böyle düşünmeye başlamıştı. Bu yüzden tüm bedeni kendi kendine hareket etmişti ve en ufak güvenmediği bir vampirin peşine takılmıştı.

Chris yolda sakince yürürken Felix de bazen saklanarak bazen alelade bir şekilde arkasından yürüyordu.

O ne zaman dursa Felix de aynı şekilde duruyor, başka şeylerle ilgileniyormuş gibi yapıyordu.

"Bir vampiri takip ettiğim için aptal olmalıyım..."diye söylendi yürümeye devam ederken. Hissediyordu. Bu adamda ciddi anlamda tehlikeli bir şeyler vardı. Onu ilk gördüğü an da böyle hissetmişti. Tüm tüyleri diken diken olmuştu...

Chris'i ne kadar süredir takip ettiğini bilemiyordu ama tanıdık sokağa geldiğinde adımlarını durdu Felix.

Burası... Neden kumarhaneye geldik? Oysa bir şeyler planladığına emindim.

Chris zaman kaybetmeden arka tarafa doğru ilerlerken Felix de yeniden peşine takıldı. Fakat girip girmemek konusunda tereddüt içindeydi. İçerisi vampir kaynıyordu ve besin zincirinin altında olma duygusunu daha önce tatmıştı.

"Yine de bir şeyler öğrenebilirim"diye söylendi kapıya yaklaştığında. Sonra o gün Hyunjin'in kapıyı nasıl çaldığını hatırlamaya çalıştı. Ve şansını denedi.

Kapı saniyeler içinde büyük bir gıcırdama ile açılırken karşısında duran iri yarı adama en parlak gülümsemesini sunmaya çalıştı.

"Sen...?"

"Ah ben bay Hwang'ın çalışanı."

Yani eski çalışanıyım ama olsun...

"Evet hatırladım seni. Bay Hwang mı gönderdi?"

"Ah evet, evet. Burada bir eşyasını unutmuş ve almamı istedi."

Adam tereddütle karşısında duran sarışın bedene bakıyordu. Bir insanı onca vampirin arasına göndermiş olmasını biraz tuhaf bulmuş olsa bile aldırış etmedi.

"Peki, girebilirsin."

"Ama..."dedi iri adam Felix'i ensesinden tutarken. "Sakın bir şeyler karıştırma. Ve ölürsen sorumlusu ben değilim."

"Eh tabii bunu bay Hwang'a iletirim. Yani sorumlu olmadığını."

Adam ensesini rahat bırakınca Felix gömleğini düzeltip yürümeye devam etti. Bu adam yüzünden Chris'i kaybetmişti ve onca vampirin arasında arayışa çıkacak olması canını sıkıyordu...

"Eğer bay Hwang burada olduğumu öğrenirse kesin beni öldürür. Ama zaten o öğrenmeden burada ölme ihtimalim çok daha yüksek. Bazen aptallığıma yanıyorum." Felix söylene söylene koridordan geçip göz kamaştırıcı kumarhaneye adım atmıştı. Şu an buradaki tek insan olmama gibi ufak bir ihtimal bile varsa bunu seve seve kabul ederdi.

Fakat geçen sefer olduğu gibi varlığı anında fark edilmişti. Bunu nasıl yaptıklarını bilmiyordu ama sanırım vampirlerin bunu kolayca fark edebildiği bir durum söz konusuydu. Ama çok merak ettiği söylenemezdi.

"Sanırım çıksam iyi olacak... Burası cidden tehlikeli... Zaten onu göremiyorum..."

Felix yeniden boş koridora yöneldiğinde iki adamın sesi kulaklarına gelince o tarafa doğru döndü ve peşlerine takıldı.

"Biz ne zaman başlayacağız?"

"Henüz sıramız gelmedi."

Ne sırası?, diye geçirdi içinden Felix.

SILLAGE! [HyunLix]Where stories live. Discover now