11. Bölüm

14.7K 1.4K 3.1K
                                    

"Minho burada ne işin var?"diye seslendi Jisung cesedin başından kalkarken. Minho ağır adımlarla ona doğru geliyordu.

"Kendi gözlerim ile görmek istedim."

"Ama sen hiç sevmezsin ki... Bu yüzden böyle haberlere Felix'i yollarsın."

"Felix şu an yok. Zaten o gün gelip beni görmeden gitmesi... Bu aptal çocuk bir şeyler karıştırıyor ve benim öğrenmemi istemediği çok açık."

"Merak etme sorun olmadığına eminim."

"Jisung sende en az onun kadar bir şeyler saklıyorsun. Ve bana söylemiyorsun. Siz ikiniz beni gerçekten deli ediyorsunuz."

Felix her şeyi açıkça konuşmadığı için o da yapamıyordu. Davadan çekilmesini, bunun tehlikeli olduğunu söylemişti. Ama nedenini söylememişti.

"Neden hep genç insanlar?"diye sordu Minho. Bir anda başka konuya geçmişti.

"Bilmiyorum. Bu adam en fazla bizimle yaşıt" dedi Jisung lastik eldivenini çıkarırken.

"Evet öyleler..." Minho birkaç kare poz çekip gerisin geriye yürümeye başladı.

"Fotoğraf çekmeme izin verdiğin için teşekkürler dedektif. Akşam görüşürüz... Ah ve geç kalma."

Minho o kadar yüksek sesle söylemişti ki etraftaki tüm polisler bir an da Jisung'a bakmaya başlamıştı.

"Ne var ? İşinize dönün hepiniz!"diye söylendi dişlerinin arasından Jisung. Fena halde utanmıştı.

                                  ●●●

"Sen...Özür dilememiştin!"

"Bana çarpan sendin."

Hyunjin uzaktan ikili arasındaki anlamlandıramadığı diyaloğu dinliyordu.

"Siz tanışıyor musunuz?"diye sordu dayanamayıp.

Felix hiç bakmadan cevap verme kararı almıştı.

"Sanırım haftalar önce falandı sokakta yürürken bu bey bana çarptı."

"O bana çarptı."

Aslında Hyunjin kimin kime çarptığı ile pek ilgilenmiyordu.

"Bu benim amcam Christopher" diye tekrar araya girdi Hyunjin.

Felix bu eve bir insan gelme ihtimalini düşük bulduğu için bu kişinin vampir olduğunu az çok anlamıştı zatrn. Elbette ilk karşılaştıklarında bunu bilemeyecek kadar bilgisizdi. O an sanki aklına bir şey gelmiş gibi duraksadı Felix.

"Amca mı? Amcası olmayacak kadar genç görünüyorsunuz."

"Evet amcasıyım. Ve teşekkürler. Sanırım ismin... Felix, değil mi?"

"Adımı nereden biliyorsunuz?"

"Kulaklarım iyi duyar" dedi Chris sırıtarak.

"Merak ediyorum... Bay Hwang'ın amcası iseniz kaç yaşındasınız?"

Chris birkaç saniye düşündü.

"Sanırım yaklaşık olarak 500 yaşındayım."

Felix kocaman gözlerle önce Chris'e baktı. Sonra bakışları şüpheyle yavaş yavaş Hyunjin'e kaydı.

"O zaman bay Hwang..."dedi Felix dilinin ucundakileri söylemeye hazırlanırken.

"O da en az 300 yaşında."

Felix şok olmuş gibi ikiliye bakmaktan kendini alamıyordu. Neredeyse kendisi ile yaşıt gibi görünüyolardı. Bir süre ortamda sessizlik oldu.

SILLAGE! [HyunLix]Where stories live. Discover now