"Gördün mü Ethem,ne hoş bir tesadüf!"

diyerek eşine döndü.Bakışlarında muzip parıltılar vardı.Belki Amber oğlu için bir umut olurdu?

Ethem Bey sadece gülümsemekle yetinip yemeğine kaldığı yerden devam etmişti.Bir şey söyleyip karısını fazla umutlandırmak istemiyordu.Söz konusu Sinâ olunca,hiç bir şey belli olmazdı çünkü.


Telefon kapandığında yemek de sona ermişti.Derin hemen yerinden kalkıp,

"Ben biraz odama gidip resim yapacağım babacım,ama önce ellerimi yıkayacağım merak etmeyin.Sen de hemen gitmesen olur mu Amber ablacım?Ben yatana kadar kalırsan çok sevinirim."

diye konuştu neşeyle.Sinâ bu sözleri duyunca,

"Bizim kelebek kendini garantiye alıyor yine,kesin senden yatmadan önce bir şey isteyecek Amber."

diyerek gülümsemişti.Amber'de tıpkı genç adam gibi gülümseyerek,

"Tamam güzelim,sen merak etme kalırım tabi."

dediğinde,Derin hemen,

"Yok babacım,Amber abla biraz daha kalırsa sen de çayını yalnız içmemiş olursun"

deyip muzipçe göz kırptı.Sonra da mutfaktan çıkıp önce banyoya,oradan da odasına geçti.Sinâ kızının davranışına şaşırmıştı.Derin Amber'le ikisini yalnız bırakmak istemiş olamazdı değil mi?

"Umarım Amber yanlış anlamaz."

diye aklından geçirerek,

"Eğer yorulduysan beklemek zorunda değilsin Amber,ben Derin'e durumu anlatırım."

diye konuştu mahçup mahçup.

"Merak etme Sinâ,yorulmadım.Sağolsun Kiraz bana hiç iş yaptırmıyor.Sadece eşyaları getiren arkadaşları,getirdikleri eşyaları nasıl yerleştirecekleri konusunda yönlendirdim gün boyunca.Hem o güzelliğin ricasını nasıl kırabilirim?Öyle tatlı ki!"

Genç kadının kurduğu cümleler sessizce masayı toplamakla meşgul olan Sinâ'yı rahatlatmıştı.

"Peki o zaman.Sen salona geç,ben çayı kupalara koyar gelirim şimdi."

deyip tepsiye fincanları yerleştirerek çayı dökmeye başladı.Amber,

"Peki,nasıl istersen."

diyerek salona geçmişti.

Çok geçmeden salondaki gri koltukta aralarında biraz mesafe kalacak şekilde yan yana oturmuş,çaylarını yudumluyorlardı.Sinâ

"Hayat gerçekten tesadüflerle dolu."

diyerek gülümseyip çayından bir yudum daha aldığında sessizlik yerini sohbete bırakmıştı.Amber

"Gerçekten öyle,yıllar sonra Göcek gibi küçük bir yerde komşu olacağımız kimin aklına gelirdi ki?"

diye karşılık vermişti genç adamın sözlerine.Yüzünde hafif bir tebessüm vardı.

"Hiç kimsenin gelmezdi sanırım.Ama bu güzel oldu bence.O zaman arkadaş olamamıştık,şimdi bu sayede arkadaş olmayı deneyebiliriz değil mi?"

"Aslında haklısın,sana tamamen yabancı,hiç anın olmayan bir yerde geçmişinden birine rastlamak hoş.Neden olmasın,tabi ki arkadaş olabiliriz.Ayrıca ona da dediğim gibi,Gülsün hocayı yıllar sonra tekrar görmek çok güzeldi."

"O da seni gördüğüne inan çok sevindi.Şimdi hatırladım da,okuldayken bazı akşamlar babama senin ne kadar başarılı bir öğrenci olduğundan söz ederdi."

AMBERWhere stories live. Discover now