Ağalar ağası azrail ağa...

5K 227 73
                                    

MUSTAFA HAMZA...

Sabah namazından sonra Meryemce'nin mide bulantıları biraz olsun onu rahat bırakınca, uyumaya başlamıştı. Namazdan sonra uyumak istemediğim için kütüphanedeki bilgisayarımı, alıp yatağa geçmiştim. Bağdaş kurup bilgisayarımı kucağıma alıp, işlerime bakmaya başladım. Bir saatte yakın işlerle ilgilenmiştim. Projedir, ihaledir derken sabah sabah kafam kazan gibi olmuştu. Kapamak istediğimde Meryemcenin açık olan mail adresine mail gelince, bakmak istemiştim. Şifre sorduğunda sinir olmuştum. Aklıma devran olayı gelince hemen şifreyi girdim. Mail İngilizce olunca okumaya üşenmiştim. Üstün körü okuyup mesleğiyle alakalı diye onay verip kapattım. Bilgisayarımı alıp yerine koymaya kütüphaneye geçmiştim. Odaya tekrar döndüğümde yatağa baktığımda, Hafif dik bir şekilde Meryemce sırt üzerini yatıyordu. Ayak ucundan karnına doğru uzanıp, Ellerimi belinin yanına koyarak önce iki defa öpmüştüm. Sağ elimi kaldırıp karnını sevmeye başladığımda, dayanamayıp konuşmaya başladım.

"Aslan parçalarım, biliyorum daha belli değilsiniz ama size böyle demek hoşuma gitti. Can parçalarım, geleceklerim. Göz nurlarım sağlıklı gelin, annenizi yormadan gelin tamam mı?. Annenizi yormayın, dünyaya geldiniz de ablanızla yeterince yoracağız onu siz şimdiden yormayın tamam mı oğullarım. Anneniz benim için çok kıymetli aslanlarım. Aslanlarım dayılarınıza benzeyin, dağlarda aslan, korkusuz olun. Amcalarınıza benzeyin merhametli sevecen olun. Bana ve annenize benzemeyin biz biraz deliyiz, asiyiz. Onlara benzeyin.."

Konuşmama biraz daha devam edecektim ki, kimsenin zamanında dokunmasına dayanamadığım saçlarımda, o çok sevdiğim ince parmaklar gezmeye başlamıştı. Derin bir nefes alıp kafamı kaldırdım. Uğruna öleceğim cennet gözlere baktım. Meryemce aşkla, huzurla bana gülüyordu. Onun o tatlı haline dayanamadım. Biraz daha yaklaşarak çenesine ve dudaklarına ufak öpücükler kondurdum. Meryemce tebessümle sakallarımı severek;

"Günaydın asi ağam"

"Günaydın deli doktorum"

"Saat daha erken , sen niye uyumadın?"

"İşlerim vardı sıkıcı ama şimdi seninle ilgileneceğim daha eğlenceli"

Meryemce tatlı bir kıkırtıyla sarılınca başımı boynuna koyup masum bir öpücük kondurmuştum ki kapımız çaldı. Sinirle saate baktığımda saat yediye geliyordu. Ben yataktan kalkarken, Meryemce de banyoya geçmişti. Kapıyı açtığımda dağınık saçlarıyla, cennetimin diğer gülü gözlerini ovuşturarak bana bakmıştı. Mina'ya baktığımda tatlı bir şekilde gülmeye başladı. Sabahın ayazı biraz fazla olunca hemen kucağıma alıp kapıyı kapamıştım. Annesi gibi yüzünü boynuma koyup derin nefes almıştı. Gülerek kafasını kaldırıp;

"Burası baba kokuyor"

"Öyle mi çawreşamın "

"Öyle asi ağam"

"Bak sen"

Mina'm, derin bir gülüşle tekrar başını omzuma koyduğunda, bende yatağa geçip oturmuştum. Yatağa oturduğumda Mina'm hemen Meryemcenin yastığına sarılıp gözlerini kapamıştı. Oyun yaptığını anladığımda bende yanına yan şekilde uzanmıştım. Yüzüm banyo kapısına dönük kızımı izliyordum. Banyo kapısı açıldığında Meryemce üzerine aldığı sabahlığıyla çıkmıştı. Minayı görünce parmağıyla sessiz ol dediğinde, gözlerimle tamam demiştim. Yatağın yanına gelerek yere çömeldi. Mina'yı izleyerek;

Biliyorum sen bir meleksin

Bana yardım için gönderildin

Biliyorum sen bir meleksin

Zor günlerimde çıkageldin

Yüzümü güldürdün başımı döndürdün

Acımı dindirdin yolumdan çevirdin

DELİ VE ASİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin