Neredesin dilemin, delalamın...

3.2K 218 55
                                    

Dağhan Selim...

Mardin'deki görevim gizli göreve dönmesinden sebep bir haftalık tatil almıştım. Benim İstanbul'a gelmemin ardından, ertesi gün gülüm bana sürpriz yapıp İstanbul'a gelmişti. Bahar kokulumun gelmesiyle güzel bir tatil yapmak istediğim için arkadaşımın yalova'daki yazlığına gelmiştik. Yarın akşam Mert, Nisa, Leyla hanım arabayla Mardin'e gidecektik. Onun için yazlıktaki günümü dolu dolu geçirmek istemiştim. Kollarımda uyuyan bahar kokulumu yatakta bırakıp mutfağa geçmiştim. Çaydanlığa çay suyu koyduktan sonra masayı kurmaya başladığımda, Mardin de ne var ne yok diye Devranı aramıştım. Ben daha alo demeden;

"Devrem, sabah sabah ne var, yengemle ilgilensene lan"

"Sabah sabah neşe saçıyorsun lan bir sus "

"Tamam devrem sen büyüksün, söyle "

"Ne var ne yok Mardin de"

"İyiyiz, Mustafa ağamlar dün öğlen Diyarbakır'daki bir ağanın toplantısına gittiler. Konakta asayiş berkemal. Mardin şu anlık sakin bir hareketlilik yok. Asıl bomba Ankara'dan gelen kararla bende gizli göreve çekildim. Hiç bir şekilde görevimi yapmıyorum"

"Sende mi? Niye ki "

"Seni niye geri çektilerse beni de ondan sebep"

"Ortalık fena karışacak desene"

"Hem de ne fena, ben bilgisayardan iyi anlıyorum diye ağam sağ olsun beni şirketine aldı"

"Senide mi yanına aldı Mustafa ağam, Devran bir uzak dur benden "

"Ne yapayım sevgili devrem sensiz yapamıyorum"

"Yürü git lan "

"Neyse kapat şu telefonu bir haftalık tatilimin tadını çıkarmak istiyorum"

"Tamam, tamam yarın gece yola çıkacağız bizde"

"Tamam sevgili abiciğim kurban olayım bırak da uyuyayım. Az sonra Mina ve Talha gelip uyandıracaklar ne olur sus bak yengemi arıyorum. Seni benimle aldatıyor diye"

Devran'a gülerek telefonu kapamıştım. Çay bardaklarını çaydanlığın yanına koyduğumda belimdeki ellerle derin bir nefes almıştım. Bahar gözlümün karnımda birleşen ellerini çözüp ona dönmüştüm. Gülerek bana bakarken kollarımın arasına almıştım bahar kokulumu. Başının üzerini öpüp, masaya oturtuyordum ki birden durdu. Yüzüne baktığımda yanağımı öpüp;

"Toprak kokusuna vurulduğum adam sen otur ben çayları koyarım"

"Olur gözlerinin yeşiline yandığım"

Gülcan çayları masaya koyduğunda tam arkamdan geçip yanıma oturacakken bileğinden tutup kucağıma oturtmuştum. Gülüm gözlerini açabildiği kadar açıp birden;

"Binbaşım ne yapıyorsun yaaaa"

"Karımı seviyorum, Binbaşı kızı bir mahsur mu var"

"Yok, yokta aman yaaa"

Gülcan hızla kucağımdan kalkıp yerine oturmuştu. Gülerek ona baktığımda yanaklarının al al olması çok hoşuma gitmişti. Kahvaltı ederken Gülümün elini tutmak istemiştim. Elimin üstüne elini koyup;

"Ne oldu vatanım adam"

"Ben diyorum ki iyi ki seni sevmişim görmeden"

"Ben de iyi ki seni beklemişim"

"Ben senin sevgili, eşin, baban, ağabeyi, arkadaşın. Biri bitse biri kalır. Seni hiç bırakmayacağım"

"Yaaa Dağhan yaa"

DELİ VE ASİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin