18

2K 212 133
                                    

Bakugou'nun Odası:

Katsuki dolabının önünde yere çökmüş vaziyetteydi. Çünkü giyecek hiçbir şeyi yoktu! Tamam vardı ama bir randevuda ne giyilmesi gerekirdi onu bilmiyordu ve bilse bile bir randevu kıyafeti olmadığına adı gibi emindi! Normal bi zamanda olsa Kirishima'ya sorardı ama Boktan Saçlı tamda ona küsecek zamanı bulmuştu.

"AAAAGGGGGGGGGGGGGGHHH!!!"

Kafasının ellerinin arasına alıp mümkünmüş gibi daha da çöktü yere. O sırada kapı çalındı. Bi hışımla çemkirdi sarışın.

"NE VAR?!"

"Giriyorum?"

Boktan Saçlının sesini duyunca ellerini kafasından çekti ve ayağa kalktı o sırada Kirishima odaya girmiş odasını ve onu süzüyordu. Bi süre bakıştıktan sonra Kirishime pes etti ve nefesini bıkkınlıkla verdi. Kafasını başka yöne çevirip konuşmaya başladı.

"Yediye yarım saat var ve sen daha duş bile almamışsın. Bu işi ciddiye alıyor musun almıyor musun?"

Son sorusuyla göz ucuyla Katsuki'ye bakmıştı. Katsuki ise arkadaşına bir şey anlatmasına gerek olmadığını ve başından beri bunları ona itiraf ettirmek için yaptığını o an anlamıştı. Biraz ileri gitmişti ama yine de Katsuki inadından dönmeyince pes etmek zorunda kalmıştı Kirishima. Katsuki rahatlayarak bir nefes aldı ve tekrar yere çömeldi.

"Alıyorum. Dehşet ciddiye alıyorum."

Kirishima da gelip arkadaşının yanına çöktü.

"O zaman şu an ne sikim yiyorsun acaba bro?"

"Giyecek hiçbir şeyim yok."

Kirishima ciddi misin der gibi arkadaşına döndü ve aşırı ciddiliği karşısında şok oldu.

"Saat dörtten beri kıyafet mi seçiyorsun?"

Katsuki yavaşça kafasını salladı. Kirishima ağzı beş karış açık kalmış haldeydi.

"Dehşet ciddiye alıyorum derken bu kadar haklı olmanı beklemiyordum."

Çocuk yavaşça kafasını salladı ve ayağa kalktı. Arkadaşına yardım etmeye kararlıydı.

"Bro canını sıkmak istemem ama bu gerçek bir randevu  bile değil. Yani asıl süslenirsen ve Allah muhafaza takım elbise falan giymeye kalkarsan iş sıkıntıya biner. O yüzden basit ama şık olacaksın ki onu ciddiye aldığını hissetsin. Ama ondan önce lütfen git duş al amk. Terlemekten mahvolmuşsun. Çocuk seni bu halinle görse anında eker."

Katsuki acı gerçeklerin farkındaydı. Bu gerçek bir randevu değildi. Evlenmiyordu takım elbise giyemezdi. Ve saatlerdir etrafı patlattığı için tam bir ter bombasına dönüşmüştü.

Sıkkınlıkla nefesini verdi ve ayağa kalktı. Arkadaşına baktı. En azından onun kendisinden daha anlayışlı birisi olmasına şükretti.

"İyi. Ben duş alıp geleceğim hemen. Sen giyecek bir şeyler seç?"

Rica etmese dahi cümlesinin sonundaki bekleme ile Kirishima mutlu olmuştu. Kocaman gülümsedi ve Katsuki'yi banyoya doğru itekledi.

"Brom için en seksi kıyafetleri seçeceğim!"

*

Katsuki, Kirishima'nın onun için yatağının üzerine bıraktığı siyah dizleri yırtık jean, beyaz tişört ve siyah saten gömleği giymiş saçlarını hızlıca kurutmuştu. Aynadaki aksine baktı. Yakışıklı görünüyordu. Spor bir kombinin gömlek sayesinde böylesine şık olması hoşuna gitmişti.

Umarım İzuku'da beğenir ;).

Umarım. Katsuki saate baktı, yediye üç dakika vardı. Aynada son kez kendine baktı. Derin bir nefes aldı, sevdiği adam ile geçireceği güzel bir gecenin hayalini kurarak kapıdan çıktı.

Yarım saat sonra:

Nerede kaldı bu piç?

Hazırlanması uzun sürüyordur belki.

Haber vermek zor değil?!

Sadece... Ne bileyim hemen kötü düşünme işte.

Katsuki yarım saattir sinirlenmemeye çalışıyordu. Ama ne gelen vardı ne giden. Noluyordu? 

"Bakugou-kun?"

Yuvarlak kafanın sesi ile yurdun girişine döndü. Zaten ne zaman istediği şey oluyordu ki? Nefesini bıkkınlıkla dışarı verdi ve önüne döndü.

"Burada ne yapıyorsun?"

Cevap vermezse gitmeyecekti belli.

"Birini bekliyorum."

"Deku-kun'u mu?"

Sarışın kafasını kıza çevirdi. Nereden biliyordu? Deku ona söylemiş miydi? Belki onun yaptığı gibi Deku'da bundan yardım istemişti hazırlanırken. Katsuki yavaşça kafasını salladı. Ama kızın yüzündeki ifade pek hoşuna gitmeyince ona sormaya karar verdi.

"Ne oldu?"

Kız kafasını yere eğmiş elleri ile oynuyordu. Siktir, bi şeyler olmuş işte!

"NOLDU!"

Sarışının bağırışı yüzünden kız yerinde sıçradı ve konuşmaya başladı.

"Ş-şey, Deku-kun mm ne zamandı yarım saat? bir saat? ah hatırlamıyorum ama oldu biraz henüz yedi olmamıştı her neyse işte ben oturma alanında oturuyordum ve O odasında bi anda hışımla çıkıp gitti. Arkasından o kadar seslendim ama beni duymadı. Şey ben haberin vardır sanmıştım yoksa mutlaka gelip haber verirdim. Ben--"

Arkamı dönüp yürümeye başladım.

"BAKUGOU-KUUNNN!"

Aldırış etmedim. Kendimi tam bir aptal gibi hissediyorum. Ekildim. Haber bile vermedi. Üstelik bunun ikimiz için de özel olduğu gibi aptalca bir kanıya vardım. Kendimi saçma sapan şeylere inandırdım. Belki de benden bunca yılın intikamını almak istemiştir. Ne sanmıştım ki? Gerçekten beni affetmesinin bu kadar kolay olacağını nasıl düşünebildim. Cidden aramızda özel bir şeyler olabileceğine nasıl inandım? Beni öylece ortada bıraktı. Haber verme zahmetine dahi girmedi. Sikeyim Deku, cidden rol mü yapıyordun. Söylediğin her şey benden intikam almak için miydi. 

Ben. Şimdi ne yapacağım?

HÜĞĞĞ, SİZİ ÇOK İZLEDİM!♡ DÖNEM DÜN GECE BİTTİ VE TIPKİ SÖZ VERDİĞİM GİBİ KOŞARAK SİZE YENİ BÖLÜM YAZMAYA GELDİM.

BİLİYORUM BOK GİBİ BİR BÖLÜM BEKLEDİĞİNİZ BU DEĞİLDİ AMA HALLEDECEĞİM MERAK ETMEYİN.

SİZİ ÇOK SEVİYORUM MİNNA, YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞÜRÜZ! ♡♡♡


anonim: senden nefret ediyorum / anonim: seni seviyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin