Vuruluş

181 12 10
                                    

İyi okumalar...

Jughead ormanın içindeki evin önünde durduğunda Betty heyecanla arabadan indi.

"Jughead burası çok güzel."

"Beğenmene sevindim hayatım."

Jughead, Betty'nin yanağına bir öpücük bırakıp bagajdan birkaç parça bir şey aldı.

"Hadi içeri girelim."

Beraber içeri girdiler. Tüm duvarı kaplayan camlar sayesinde dağın tepesinden ormanı ve gölü izleyebilecekleri salona girdiklerinde Betty gülümsedi.

"Bebeğim sen biraz dinlen ben arabadan diğer eşyalarımızı da getireyim sonra biraz camın önünde bir şeyler içelim ne dersin."

"Çok güzel olur."

Jughead hızla arabaya gitti ve eşyaları getirdi. Hemen ikisine de sıcak çikolata hazırladı. Dışarısı soğuktu.

"Sana ve küçük Jones'a küçük bir çikolata neşesi. Afiyet olsun Betts."

"Teşekkürler Juggie."

İkisi de karşılıklı iki berjere çöktüler.

"Burada beraber olmak çok güzel Jug."

"Haklısın Betts. Senin yanındayken zaten huzurlu oluyorum burası da huzurumu ikiye katladı. Stres yok, çeteler yok, iş yok, Riverdale yok."

"Çok yoruluyorsun bebeğim. Bazen senin için endişeleniyorum. Arada keşke Londra'ya gitmek için seni zorlasaydım diye düşünüyordum. Daha fazla Serpentlar, başkanlık işleri olmayacaktı."

"Gitmek istiyor muydun?"

"Daha önce de söylediğim gibi hayır. İstemiyordum. "

"Riverdale'den ayrılsaydık evet daha az çalışacaktık ve birbirimize daha fazla ayıracak zamanımız olacaktı ama Riverdale'in havasından mahrum kalacaktık. Pop's yemekleri, sweatwater piknikleri, gece yürüyüşleri, Wyrm. Riverdale'de kalmak güzel bir fikirdi Betts."

Betty kafasıyla onayladı.

"Çok yorulduğun zaman işlerinde yardım etmeme izin ver lütfen Jug. Biliyorum hamile olduğum için işlere karışmamı istemiyorsun ama gerçekten bana hiçbir sorun yaratmayacak."

"Tamam Betts. Ama dikkatli olmanı istiyorum."

"Tabii ki de dikkatli olurum Jug."

Betty elini ona uzattı ve Jughead onun elini sıktı.

"Elin buz gibi olmuş. Benimle gel."

Jughead, Betty'i koltuklardan birisine yatırır yaptırmaz bir tane battaniye getirdi.

Betty'nin üzerini örter örtmez hemen onun yanına yattı ve kafasını onun omzuna yasladı. Betty güldü.

"Şömineyi kurmamız gerekiyor biliyorsun değil mi?"

"Evet ama lütfen biraz daha böyle kalalım."

Betty, Jughead'e sarıldı.

"Seninle bütün gün birbirimizin yanından ayrılmadan zaman geçirmeyi özlemişim."

"Ben de Betts. Bundan sonra böyle boşluklar yaratmak için elimden geleni yapacağım."

Jughead, Betty'nin dudaklarına bir öpücük kondurduktan sonra ayağa kalktı ve şömineyi kurdu. Çalan kapıyla beraber ikisi de birbirine kuşkuyla baktılar. Jughead kapıya yönelirken Betty de ayağa kalkmıştı.

Jughead kapıyı açtığında karşısında maskeli beş altı kişi görünce korku bütün vücudunu ele geçirdi. Adamlar kapı açılır açılmaz ona baktılar ve Jughead'in kapıyı kapatmasını engellediler.

TRUTH ~BugheadWhere stories live. Discover now