Sır

384 30 15
                                    

İyi okumalar...

Neredeyse herkes yaz tatili için kasabaya geri dönmüştü. Riverdale'in anne ve babaları çocuklarıyla hasret gideriyordu. Jughead ve Betty de aileleriyle zaman geçirmek için Pops'a gitmişti. Jughead gerçekten buranın hamburgerlerini çok özlemişti. Kendini yemeğe kaptırmışken babasının sorusunu duymadı bile.

"Jughead?"

Jughead en sonunda kendini hamburgerinden ayırabildi ve cevap verdi.

"Evet?"

"Okul nasıl bitti? Romanını yarışmaya kadar hazırlayabilecek misin?"

Jughead kafasını aşağı yukarı salladı ve ağzındaki yemek bitince cevapladı.

"Okuldayken pek yazamıyordum sadece hava karardıktan sonra kurgu yapabiliyordum ama artık sevdiğim herkes yanımda ve daha iyi kurgu yapabileceğim. Yarışmaya az zaman kaldı ama ben yetiştirebilirim."

Alice çaprazında oturan Jughead'a gururla baktı.

"Başarılı olabileceğine eminiz Jughead. Mükemmel bir yazar olacaksın."

Pops'a gelindiğinden beri pek konuşmayıp uzaklara dalmış Betty kafasını tabağından kaldırdı ve annesini onayladı.

"Kesinlikle Jug."

Jughead onların yanında olduğunu görünce kendini bu sabah olanların tersine iyi hissetti. Jellybean ona gülümseyerek bakarken nasıl kötü hissedebilirdi ki? Kardeşini çok seviyordu.

"Charles'la konuştum. Çocuklar hazır buradayken izin alıp buraya gelecekmiş."

FP, Alice'in bu haberini gülümseyerek karşılarken herkes Charles'in gelmesinden hoşnuttu. Bu sıcak aile ortamında Betty hariç herkes mutluydu. Jughead, Betty'nin gergin olduğunu hissetmişti.

"Betty sen iyi misin?"

Betty kafasını hızla salladı.

"Evet iyiyim. Benim bir telefon konuşması yapmam gerek."

Betty birden ayağa kalkıp dışarı çıkarken herkes onda bir şeyler olduğunu anlamıştı. Çünkü Betty ne zaman bir şeyler saklasa böyle davranırdı.

Diğerleri bir süre Betty'i izleyip sohbetlerine devam ederken Jughead'ın aklı hala Betty'deydi. Üniversite'de sadece bir yıl geçirmişlerdi. Riverdale'den ayrı bir yıl. Birbirlerinden ve ailelerinden ayrı bir yıl. Ama Betty çok değişmişti. Belki Jughead da değişmişti ama bunun farkında değildi. Betty bir süre telefonla konuşup kapattıktan sonra Jughead, kendini Betty'nin yanına gitmek zorunda hissetti. Diğerlerine söyleyip Pops'un otoparkına ilerledi. Betty düşünceli düşünceli arabalardan birine yaslanmış yeri izlerken Jughead yavaş adımlarla yaklaştı.

"Betty iyi olduğuna emin misin?"

Temkinlice elini Betty'nin koluna yerleştirdi. Betty aniden ona sarılınca az daha ikisi de yeri boyluyordu. Jughead son anda dengesini sağlayıp Betty'e sıkıca sarıldı. Betty'nin ağladığını duydu. Hiçbir şey demeden sadece sarıldı. Betty kendine gelince her şeyi anlatırdı nasıl olsa. Ya da Jughead öyle sanıyordu.

Betty sakinleşince Jughead'dan uzaklaştı ve göz yaşlarını temizledi. Jughead ona korkuyla bakarken açıklama yapma gereği duydu. Ne söyleyebilirdi ki? Az önce kendini amaçsız hissedip Kevin'le dertleştiğini mi? Kevin'e, aynı anda hem Archie'den hem de Jughead'dan hoşlandığını söylediğini mi?

"Ben iyiyim Jug. Az önce bir arkadaşımla konuştum ve ona üzüldüm."

Jughead, Betty'nin at kuyruğundan çıkıp gözünün önüne düşmüş saç tutamını kulağının arkasına yerleştirdi. Alnına bir öpücük kondurdu.

TRUTH ~BugheadWhere stories live. Discover now