Nefret

359 28 27
                                    

İyi okumalar... Yorumlarınızı bekliyorum♥♥

Betty sabah uyandı ve Jughead'ın ona sarılmış kolunu yavaşça kenara çekip kalktı. Sabah daha yediydi. Kim yaz tatilinde bu saatte uyanırdı ki? Ama Betty'i uyku tutmuyordu. Archie ile görüşmemeye karar vermişti. Jughead'a aşık olduğunu hissetmişti. Onun yanındayken mutluydu, rahattı, kendini güvende hissediyordu. Jughead gülünce Betty'de gülüyordu; Jughead üzülünce Betty'de üzülüyordu. Kendini ne zaman kötü hissetse yanında Jughead'ın olmasını diliyordu. Aşık olduğunu böyle yorumlamıştı. Ama kafası karışıktı. Eğer gerçekten aşık olsa Jughead ile Archie arasında kalır mıydı? 

Aklındaki düşüncelerle arkasını döndü ve saçları yüzüne düşmüş, huzurla uyuyan Jughead'a baktı. Kendi sevgisini Jughead'ın sevgisiyle karşılaştırdı. Jughead onsuz eksik olduğunu söylemişti ve Betty onun bunu samimi olarak söylediğini biliyordu. Ama kendisi Jughead için aynı şeyi söyleyebilir miydi?

Acaba Archie ile her buluştuğunda suçluluk çekmesi Jughead'a aşık olduğundan dolayı mıydı? Eğer öyleyse neden hala Archie yanındayken Archie'ye karşı bir çekim hissediyordu? Bunu açıklığa kavuşturmalıydı. Telefonundan hemen Archie'ye nerede olduğunu soran bir mesaj gönderdi.

Archie erken kalkıp sabahları koşuya çıkıyordu. Daha sonra da spor salonuna gidip boks çalışıyordu. Betty mesaj attığında spor salonunda olduğunu yazdı. Betty'le onun da konuşması gereken şeyler vardı.

Betty hemen üzerine bir şeyler geçirdi ve evdekileri uyandırmadan dışarı çıktı. Sabah güneşi ve ona eşlik eden kuşlarla beraber spor salonunun önüne geldi. Son kez derin bir nefes alıp bir yıldır rengi dışında bir şeyi değişmemiş spor salonuna girdi. Archie onun geldiğini görünce elindeki boks eldivenlerini çıkarıp kenara attı. Yandaki havluyla saçlarındaki teri kuruladı ve Betty'nin yanına indi.

Betty artık konuşmaya başlaması gerektiğini fark etti. Evdeki kimse uyanmadan eve dönmeliydi.

"Archie ben ne yapacağımı bilmiyorum. Jughead'ı çok seviyorum ama senin yanındayken sana karşı bir çekim  hissediyorum."

"Jughead sadece bir engel Betty. Veronica'yı çok seviyordum ama ondan ayrılınca herhangi bir pişmanlık yaşamadım ve gerçekten onu sevmediğimi fark ettim."

Betty'i de korkutan buydu zaten. Jughead'la çok fazla zaman geçirmişti ve bunların gerçek sevgi olmama olasılığı. Ama belki de Archie'nin dediği doğruydu. Jughead'ı gerçekten sevmiyordu. Ya da şu an yanında Archie olduğu için böyle düşünüyordu. Yine aralarındaki çekimi hissetmişti.

"Bilmiyorum Archie. Kafam çok karışık. "

"Belki de Jughead ile ara vermelisin."

Betty olumsuz anlamda kafasını salladı. Jughead'ı üzmek istemiyordu.

"Yapamam Archie."

Betty o zaman Archie ile ne kadar birbirlerine yakın olduklarını hissetti. İkisi de aralarındaki çekime karşı gelemediler. Ve ikisi kendilerini birbirini öperken buldular.

Betty geri çekildi. Ağlamaya başlamıştı.

"Ben gitmeliyim."

Koşarak oradan uzaklaştı. Eve girdiğinde Jellybean uyanmış, salonda pijamalarıyla beraber kitap okuyordu.

"Günaydın Betty. Neden ağlıyorsun?"

Betty gözlerini silmeyi unuttuğunu anladı ve hızla gözlerini sildi. 

"Dizimi kenara çarptım ve yara bandı almaya gittim. Hala acıyor biraz gözüm sulandı."

"Geçmiş olsun. İstersen doktora gidebiliriz."

TRUTH ~BugheadHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin