Özür Ve Kabulleniş

148 15 4
                                    

Bir düş kurdum, rüyalarımda hep..

"Ya saçmalama istersen, tabi ki halay çekeceğiz. Sen de diyorsun kendi mezuniyetimizde oturup tıs tıs etrafa bakalım"

Yasemin'in küçük feryadı ile hep birlikte kahkaha atmıştık. Bu kızdaki özgüven ve enerjiden ben de istiyordum. Seda hemen cevap verdi.

"Ayy Yasemin sen çek halayını. Çekersin de. Başkalarının mezuniyetinde dans etmiş insansın sen. Onu da yaparsın. Ben güveniyorum sana"
"Kesinlikle katılıyorum"

Diyen Afra daha yeni gelmişti yanımıza.

"Yemin ediyorum sizinle ne yapacağım ben bilmiyorum"

Diye devam etti Yasemin. Ardından Afra'ya hitaben konuştu.

"Ee Afra geldiğine göre dün geceden beri saçma saçma zırladığın meseleyi anlatırsın"

Afra başını sallarken Seda da desteklercesine konuştu.

"Ayy Afra evet. Meraktan çatladık söyle artık"
"Bence de. Yoksa 3 kişi birden döveceğiz seni"

Afra burukça gülümseyip elleriyle yüzünü kapadı.

"Nasıl anlatacağımı bilmiyorum"

Etrafına bir tur bakıp devam etti.

"Dün gece Yavuz ile öpüştük"

Fısıldayarak söylediği ile hepimiz şok olmuş bir şekilde birbirimize baktık. Kendini ilk toparlayan ben olmuştum.

"Salak mısın Afra!"
"Niye öyle diyorsun sen Beyza yaa"

Diye ağlamaklı bir ses çıkardı.

"Sen şu olayı düzgün anlatsana"

Diyen Seda'ydı.

"Neyini anlatayım işte. Öpüştük bunun anlatılacak şeyi mi var?"
"Tabi var Afra. Ben böyle bir şey anlatacak olsam ohoo! Her yönüyle ele alırım"
"Maden öyle sen anlat Yasemin"
"Ben mi öpüştüm ben anlatayım. Sen anlatacaksın"

Derince bir off çekip kalktı oturduğu yerden.

"Sizinle bir şey paylaşılmıyor"

Arkasını dönüp giderken Seda da ayaklanıp peşinden gitti.

"Sıkıntılı zamanları. Üstüne gitmemeliydik"

Diye mırıldandım. Yasemin de onaylayan sesler çıkardı.

"Beyzoşum sende ne var ne yok?"
"Ne olacak ki bende?"

Sorduğu şeyi anlamamazlığa vurmaya çalışsam da o üstelemeye devam etti bakışlarıyla.

"Off tamam tamam. Ama bir şey yok yani. Ayrıca çok kızgınım biliyorsun. Beni resmen kullandı"
"Ben o çocuğu anlamıyorum gerçekten"
"Hangi çocuğu?"

Diyip tam karşıma oturan kişi Umut'tu. Kaşlarım anında çatılırken aynı zamanda kalbimin randıman alması hiç iyi olmuyordu.

"Dangalağın birini"

Deyip güldü Yasemin. Onun sözüyle ben de güldüm. Umut'tan habersiz Umut'a laf söylüyordu.

"Kimmiş o dangalak?"

Derken arkasına yaslanmış erkeksi bir oturuş sergilemişti. Gözlerimi kaçırdım hemen. Etkilenmemeliydim. Kızgındım hala.

"Söyleyemeyiz özel"

Diye ona bakmadan konuştum. Parmaklarımla oynarken bana baktığını hissediyordum.

"Kalbini kırmış sanırım. Dangalağın biri!"

FAİL-İ MEÇHULWhere stories live. Discover now