FAİL-İ MEÇHUL

Onu Seviyorum

Gök gürledi üstümüzde. Rüzgar esti hafiften. Rüzgarla savrulan saçlarımın salınışı gibi salındı hikayem.

Gözlerimi kapattım. Dudaklarım titreşti. Bedenim buz kesti. Aramızda kaybolan ellerimi Yavuz'un omuzlarına çıkarınca biraz olsun daha iyi sayılırdım. Gücüm yoktu ama onu kendimden uzaklaştırmak için ilk sinyali verip itmiştim. Yorgun ve bitkince.

"Neden?"

Dedim puslu gözlerimi açarken.

"Neden Yavuz? Niye öptün sen beni?"

Sustu. Eski haline geçip arabaya yaslandı ve bacağının birini kendine çekerken diğerini uzattı.

"Bıktım artık!"

Diye feryat ettim. Bu sefer sesim daha kuvvetliydi. Ama bundan ötesi yoktu. Çok, çok fazla yorgunluk vardı sadece. Başka da tarifi yoktu bunun.

Ben de arabaya yaslanmış bir şekilde bacaklarımı kendime çekip kollarımı sardım. Ağlamıyordum ama ağlamamanın verdiği bir ağrı çökmüştü yanaklarıma.

T

ekrar ona baktım. Alt dudağı dişlerinin altında eziliyordu. Ona baktığımı hissetmiş olmalı ki o da bana döndü. İkimizin de bakışları titreşti sanki.

"Mükemmelsin"

Dedi küçük harflerle. Ağzım şaşkınlıkla açıldı. Ben tekrardan özür dilemesini veyahutta açıklama yapmasını bekliyordum.

"O kısacık anda başım döndü Afra"

Dedi yalvarır bir tonda. Elini çeneme koydu. Geri çekilmek istedim ama bedenim bu isteğimi yerine getirmedi.

"Kendimi zorunlu bir evliliğe hazırlamıştım ama bu sanki tutkuya dönüşüyor. Tutkulu bir sevgiye"

Çenemi bırakıp omzuma attı elini. Beni göğsüne çekerken geri çekilmek için hamle yaptım ama izin vermedi.

"Her şeye rağmen, sana rağmen nasıl duracağım bilmiyorum"
"Durmak zorundasın"

Dedim keskin bir dille. Sonra devam ettim.

"Ben bu evliliği senin sözlerine güvenerek kabul ettim. Sen bana, bana dokunmayacağını söyledin. Ama şu yaptığına bak. Beni öpüyor ve sarılıyorsun. Hem de isteğim dışında"
"Üzgün değilim"
"Bana ne!"

Dedim ve kollarından çıkıp ayaklandım. Tam karşısına geçtim.

"Bana şimdi tekrar söz vereceksin!"
"Ne için?"
"Biz gerçekten evlenmiyoruz. Bana her istediğinde dokunamaz ve öpemezsin"
"Her istediğimde öpmüyorum"

Dedi sanki başka şeyler söylememişim gibi.

"Hayır öpüyorsun ve bu beni rahatsız ediyor"
"Senin beni ettiğin gibi mi?"
"Anlamadım?"

Dedim söylediği cümle üzerine. Onu rahatsız edecek ne yapmış olabilirim ki?

"Masada aileler içinde beni öpmenden bahsediyorum."

Kulaklarıma kadar kızardığımı hissettim.

"Saçmalama istersen o manada öpmedim"
"Her ne olursa olsun sen öptün o gece. Hem de ailemin ve ailenin yanında"
"Bir daha yapmayacağımdan emin olabilirsin"

Deyip hırsla geldiğimiz yola doğru yürümeye başladım. Kesinlikle çok karanlıktı ama öyle öfkelenmiştim ki karanlık oluşu bile gözüme gelmiyordu.