Ah Sensiz Olmaz

157 16 0
                                    

Kafam mı karışık kalbim mi? Yoksa benliğim mi ihanet ediyor bana? Olmazlarıma, oldurmayacaklarıma..

Çantamı rastgele omzuma atıp sınıftan çıkmak için hareketlendim. Yasemin gene üzerime çuvallanıp ağırlığını verdi.

"Sen de olmasan bu merdivenleri nasıl ineceğim Afoş yaa!"
"Demi ben de olmasam!"

Gülüşmelerimiz birbirine girerken iki katı inmiştik çoktan. Son katta yanımızdan fırtına gibi birinin geçtiğini farkettim. Ardından bakarken bakışlarımı hemen kaçırdım.

"Bu da bir havalarda yemin ederim. Okul bitse de gitseler"
"Kim?"

Dedim anlamamazlığa gelerek.

"Umut yaa. Kim olacak. Gerçi hep havalardaydı"

Güldüm.

"Sen de taktın ona. Hayır yani mezuniyette dans ediyordunuz geçen gün"
"Aşk başka iş başka güzelim"

Deyip yanağımdan makas aldı. Birden bire benden uzaklaşıp aramıza mesafe koyunca işkillenip sordum.

"Ne aşkı ne işi Yaso? Ne diyosun!"
"Aman Afra dalga geçiyorum. Yükselme hemen. Hem sana ne ya! Öyle oraya buraya sallıyorum"

Deyip kahkaha atmaya başladı. Aynı zamanda beni satıp Tuba ile konuşmaya başlamasıyla okuldan çıkmıştık çoktan. Bahçedeki merdivenleri de inip servise binmek için ilerledim ve onun dediği gibi 'sana ne Afra!' deyip boşverdim. Kafama takarsam olmayacaktı. O da zaten beni umursamıyor; yolunu gözlerini dahi kaçırmıyordu. Beni yok ve olmamış sayıyordu. Kırmıştım. En derinden. Ama aynı zamanda kırılmıştım. Burnum sızladı.

Başımı öne eğip servise adımladım. Tam yanına gelmiştim ki adımın seslenilmesiyle durdum. Hafifçe sese döndüğümde Müdür Bey ile Yavuz'u gördüm. Bana seslenen müdürdü. Sahte bir tebessüm kondurdum yüzüme. Ve onlara ilerledim bu kez. Kafamı öne eğip yürüdüğümden görememiştim müstakbel kocacığımı. Resmi fakat hareretli bir şekilde konuşuyorlardı. Umarım konuştukları şey benim derslerim değildir diye iç çektim.

Yanına gelir gelmez beni kolunun altına aldı. Sahiplenircesine. Öğretmen karşısında bu abi kardeş ilişkisi gibi görünse de biz farklıydık. Yine de bunu kimsenin bilmesine gerek yoktu.

"Ee nasılsın Afra?"
"İyiyim hocam. Siz nasılsınız?"

Diyerek Müdür Bey'e karşılık verdiğimde Yavuz'un eli omzuma çıkmıştı.

"Çok şükür kızım. Yavuz Bey ile okul durumunu konuşuyorduk"
"Efendi bir kız olduğundan bahsediyordu hocamız"

Deyip girmişti muhabbete Yavuz. İstemsizce utandım ve gerildim.

"Öyle öyle. Yalnız bu senesi çok önemli. Derslerini kaçırmamalı. Seneye son sınıf. Şimdiden başlaması gerekiyor"
"Bilgi için teşekkür ederiz Müdür Bey. Dikkatle ilgileneceğim"
"Bundan eminim. Tekrar geçmiş olsun!"

Dediğinde yüzünün halinden konuştuklarını da anlamıştım. O da teşekkür ettikten sonra servis yerine onun arabasına binmiştim. Zaten servis de çoktan gitmişti.

FAİL-İ MEÇHULWhere stories live. Discover now