Akşam Yemeği

167 13 11
                                    

Kaburgalarımın arkasında sakladığıma...

Asansörden çıkıp 4 dairenin olduğu katta ortaya geçtim. Hangisi olduğunu bilmiyordum. Yavuz belimden kavrayarak doğru dairenin önüne getirdi. Asansörden çıkınca ikinci sol daireydi.

İkimizin eli de zile basmak için uzanınca ellerimiz birbirine değmişti. Birbirimize bakıp gülümsedik. Deja vu olmuştu. Onu ilk gördüğüm gündeki gibi. O gün asansörde olmuştu tabi.

Ben elimi geri çekip çalması için geri çekildim. Kapının açılmasını bekliyorken kolunu belime sardı yine. Gülümseyip ben de kolumu onun beline sardım. Gülüşüp birbirimize bakarken kapı yengesi tarafından açıldı. Açılınca da hemen bir çekidüzen verdik kendimize.

Yengesi de bize manidar manidar bakıyorken hoş geldiniz faslı ile içeriye geçtik.

"Canan ben. Yavuz'un yengesiyim"

Diye kendini takdim ettiğinde ben de ismimi telaffuz ettim.

"Afra ben de. Memnun oldum efendim"
"Ben de kızım ben de. Yavuz geçin yengecim beklemeyin kapının önünde"

Yine Yavuz'un yönlendirmesi ile salon olduğunu anladığım odaya girdik. Bizim girişimizle salondakiler ayaklanınca biraz mahçup hissettim.

"Hoş geldiniz"

Dedi amcası olduğunu tahmin ettiğim adam.

"Hoş buldum efendim."

Diyerek bana uzattığı elini sıktım. Yanındaki genç adama da sadece baş selamı verdim.

"Amcam Yılmaz. Amcamın oğlu Hakan ve yengemin kız kardeşi Beril"

Diye bir başka kişiyi tanıttığında farketmiştim Beril'i. Yüzündeki gülümseme ile elini uzattı. Ben de aynı şekilde gülümseyerek elini sıktım.

"Afra ben de. Memnun oldum"

Dedim hepsine hitaben.

"Biz de güzel kızım biz de. Oturun kalmayın ayakta"

Yavuz ile birlikte üçlü koltuğa oturduk.

"Nasılsın Afra, annenler nasıllar yawrum?"
"Hamd olsun. Çok şükür. İyiler. Sizler nasılsınız?"
"Biz de iyiyiz. Sağol canım"

Yengesi ile olan havadan sudan sohbetimizi Beril'e sorduğum soru ile değiştirdim. Çünkü aklımda kalmıştı.

"Siz?"

Dedim ona ve Yavuz'a bakarken.

"Tanışıyorsunuz galiba?"
"Evet tanışıyoruz"

Diye cevap verdi Beril. Devam ettim.

"Çünkü bugün birlikteydiniz"
"Onlar yakın arkadaşlar"

Diye Hakan'dan cevap gelince ister istemez ona döndüm. Tabi biraz şaşırmıştım.

"Biz Yavuz ile lise arkadaşlarıyız. Bugün de buraya geleceğinizi ben söyledim. Yani ablamın davet ettiğini"
"Neredeyse beraber büyük canım"

Demişti en son Yavuz. Başımı usulca sallayıp anladığımı belirttim.

"Beril biz masayı hazırlayalım"

Deyip ayaklanmıştı Canan Hanım. Beril de kalktığında ben de kalkmak için toparlandım. Kalkıyordum ki Yavuz kolumu tutmuştu.

"Yardım etmek zorunda değilsin"

Diye fısıldadı.

"Etmek istiyorum"

Diye karşılık verdiğimde başını sallayarak kolumu bıraktı.

FAİL-İ MEÇHULWhere stories live. Discover now