Derin
Hiç gözüme uyku girmemişti. Kardeşimin odasına gittim ve onunla film izlemiştik. Babam yarın okulumuz varken gece sabaha kadar takıldığımı duysa kızardı ama bir şekilde kafa dağıtmalıydım. Oktayla aramızda çok yaş farkı yoktu. Ondan vakit geçiriyordum. Saat 3e gelince iyi geceler diyip çıktım ve odama gittim. Telefonumu alıp whatsappa girdim. Derin whatsappa en son saat 1 gibi girmişti. Ondan önce kontrol etmiştim, yani girip çıkmıştı. Profilindeki resmimizi kaldırmamıştı, instagrama da baktım, her şeyimiz duruyordu. Kesin Laleye yazmıştı ya da Burak'a nazlıya falan. Bunu bir şekilde öğrenmeliydim. O yüzden whatsappa girdim. Saydığım isimlere sırayla yazdım.
Derin: Selam Burak/Nazlı/Lale (ayrı gönderdi) Melisa sana yazdı mı?
Umarım uyumamışlardır. Bir kişiden hemen cevap geldi.
Burak Durmaz: Evet nazlı ben ve melisa'nın grubu vardı oraya yazdı, aranız bozukmuş galiba
Derin: evet öyle oldu, ne söyledi?
Burak Durmaz: Maalesef ne söylediğini söyleyemem Melisa tembihledi
Derin: Tamam sağol
5 dk sonra da Lale dönmüştü.
Lale: Yazdı bozukmuşsunuz
Derin: Öyle oldu
Lale: Derin de tam anlatmadı sorun ne ki bu 2. Bozuşmanız
Derin: Boşver sağol
Lale görüldü attı ve telefonu kapatıp uyumaya karar verdim. Alarm çaldığında uykumu alamamış bir şekilde uyandım ve telefona baktım direkt. Whatsappa girdim mesaj vardı ama Melisadan Yoktu. Kontrol ettim, henüz 15 dk önce girmişti. Resmimiz hala duruyordu, ben ne olursa olsun kaldırmayacaktım ama ona hala kırgındım. Hem suçluydum hem güçlü... Bugün onunla nasıl yüz yüze gelecektim ki okulda; ne yapacaktım. Bilmiyordum, o yüzden okula gitmeyecektim; halsizim der bütün gün odamda tıkılıp dururdum. Yataktan çıkmayınca annem odaya girip neden hala kalkmadın vs dedi. Halsizim diyince gerçekten ateşime baktı ve ateşim olduğuna inanıp tamam kızım dinlen bugün diyip odadan çıktı. Hayret annem üzerime gelmemişti bugün. Üzüntüden galiba cidden halsiz gözüküyordum. Uykum açılmadan telefonun wi-fisini kapatıp tekrar uykuya daldım. Gece alamadığım uykumu bir güzel çekip uyandım ve saat 2 olmuştu. Kalktım ve üzerimi değişip banyoya gittim. Soğuk suyla kendime geldim. Saçımı topuz yaptım. Evde kimse yoktu. Oktay'ın gelmesine de 3 saat vardı. Ne yapacaktım ulan ben... Dolapta açılmamış mantı vardı ve yapmaya karar verdim. Tencereye su koyup kaynamasını beklemeye başladım. Mutfak masasına otururken telefonumdan şarkı açtım. Bruno mars when i was your man. Adam müthiş ya. Su kaynamaya yakın mantıları suya döktüm. Bu sefer de başka bir şarkı açtım. Blackpink kill this love, biraz modum yerine gelsin diye. Şarkının sözü kill this love ama... Mantılar olunca soğumaya bırakıp dolaptan yoğurdu çıkardım. Soğuyunca yoğurtla karıştırdım, sosunu yapıp üzerinde gezdirdim. Dolaptan ice tea şeftali alıp bardağa döktüm ve yemeye başladım. Aklıma aşk-ı memnu bihter behlül mantı sahnesi gelmişti. Mantı yedikten sonra araba öpüşmüşlerdi. Telefonumdan o sahneyi açtım ve keyifle mantımı yerken izledim. Sonra karnım doyunca tabak çatalı makineye yerleştirip televizyonun önüne kuruldum. Netflixe giriş yapıp chilling adventures of sabrina ilk sezon 3. Bölüme giriş yaptım ve izlemeye başladım. Bu sabrinayı oynayan kız da gözüme bir güzel gözüküyordu bir de çirkin anlayamamıştım. Sabrinadan sonra Riverdale son sezon son bölümü izledim ve netflixten çıktım. Şimdi yapacak ne vardı? Odama çıkıp montumu giydim, spor botlarımı ayağıma geçirdim ve evimizin bahçesindeki basket potasına ilerledim. Spor çantasının içindeki topu alıp atışlar yapmaya başladım. Kafamı dağıtmayı çok iyi biliyordum. Bunları yapıyordum ama Melisa da hep aklımdaydı. Üst üste isabetli atışlar yaptıktan sonra uzaktan denemeye karar verdim. Geriledim ve topu fırlattım. Top potadan sekip geriye gitti. Almaya üşendim ve çantadan yeni top almak için hareketlendim. Çantaya eğildim ve topu almaya çalışırken arkadan birisi topu fırlattı.
