Günler su gibi akmış, yaz tatilimiz sona ermese de dershane erkenden başlamıştı. Kalan günlerimiz de zaten klasik gezme tozma eğlenme şeklinde ve tabii ki Derin ile beraber geçmişti. Arada Burak ve Nazlıyla ayrı, Lale ile de ayrı görüşmüştüm. Nur yine bizi otelinde konaklamıştı. Beklediğimin aksine Derin'e sokulmuş gibi beni sinir eden hareketlerde de bulunmamıştı. Hem de otelde şehir dışından gelen bir çocukla flörtleşmişlerdi ve çocuk kendi şehrine döneceği zaman da üzülmüştü. Onun için de üzgün hissetmiştim. Bugün ise dershanenin ilk günüydü. Okul daha geç açılacaktı. 12. Sınıflar için dershane erken başlıyordu. Allahtan Derin ile birlikte gidecektim. Ailesi onu son sınıfta Nur'un özel okuluna göndermeyi düşünmüştü ama Derin istememişti ve ısrarları sonucu okulda kalmıştı. Saat 9u 10 geçe dersimiz başlayacaktı. Onun öncesinde Derinle dışarıda kahvaltı edecektik. Ben hazırlanırken telefondan da ona mesaj atmayı ihmal etmedim. Bana kendi bulduğu bir kafe'nin konumunu attı. Söylediğine göre dershaneye yakınmış. Beni kendisi alması için ısrar etti ve ben de sonunda kabul etmiştim. Hazırlandıktan sonra çantamı aldım ve kahvaltı eden anne ve babamın yanına geçtim. Kısaca nasihat ve iyi şansta bulundular ve dışarı çıkıp sitenin çıkışında Derin'i beklemeye başladım. 5 dakika sonra arabası yaklaştı ve şoför inip kapıyı açtı. Arkaya binip teşekkür ettim.
Melisa: Ya şoför bey cidden gerek yok ben utanıyorum her seferinde
Derin: Ben de öyle söylüyorum ama cafer amca ısrar ediyor
Adamın adını da ilk kez duymuştum. O da kendince gülümsedi ve Derin'i öperek günaydınlaştık. Aniden telefonunu çıkarıp bize selfie çekip üzerine 'dershanemiz bile aynı, ayrılamıyorum senden. Gidelimm' yazıp kalp koyup beni etiketledi. Ben de alıntıladım. Yol boyunca omzuna yaslanmıştım. Sessizce muhabbet ederek yola devam etmiştik. Kafe'nin önüne gelince arabadan indik ve Derin 'cafer' amcaya dershaneye kendimiz gideriz gibisinden yol vermişti. Sonra ufak şirin kahve tonlu kafenin içerisine adım attık. Kahvaltımız yine her zamanki gibi gülüşerek ve bol storyli geçmişti. Oradan ayrılıp dershaneye adımladık. Gerçekten de yakındı. 50 adımda falan ulaşmıştık. Saat 8.45'ti. Derin yanımda diye rahattım ama biraz da gerginlik vardı. Ya sınıftan biri onu beğenirse? Yürürse falan diye ödüm kopuyordu. Onu geçtim biri beni beğenirse atağa geçerse dershane bize cehennem olurdu. Derin olay çıkarırdı. Gerçi ben de çıkarırdım. Sonuçta nereden bilsinler ki bizim sevgili olduğumuzu. Sınıfımızı ararken arkadan yükselen tanıdık sese kulak kabarttık ve döndük.
Günaydın ballarım, duydum ki aynı sınıftaymışız ya!
Ha siktir ya. Bunun ne işi vardı burada! Lan bu kız özel okulda okuyor ne işi var dershanede! Bize doğru yürüyüp gülümseyen Nur'a baktım. Ay bela cidden ya! Bela! Nasıl davranırsa davransın bana hep gözü Derindeymiş gibi geliyordu.
Derin: kızım sen napıyorsun burada
Nur: Ben de yazıldım ne olmuş. Sınava gireceğim değil mi? Niye bu kadar şaşırdınız?
Derin: Ama sen zaten özel okulda okuyorsun
Nur: E ne alakası var? Burası da özel kurum değil mi. Ekstradan ders kimseye zarar vermez ki
Melisa: Ama yer yoktu kontenjan doluydu nasıl girdin
Nur: Müdür babamın tanıdığıydı, benim için sınıftan bir kişilik yer ayırtması kolay oldu valla
Melisa: Yani bizim sınıfta mısın?
Nur: Aynen, ne güzel dimi, okullarımız aynı olmasa da ne güzel burada beraber oluruz
Yapmacık bir şekilde gülümsedim ve Nur aramıza girip kollarımıza girdi. Çekeceğimiz vardı bu kızdan. Maşallah babası ne istiyorsa parasıyla hallediyordu. Sınıfımızı bulup içeriye adımladık. Sınıflar 15 kişilik falandı. Çoğu kişi gelmişti. İki kişilik boş sıra vardı, onun arkasında bir kız ve yanı boş sıra vardı. Nur hanım Derinle oturacağını sanıyorsa yanılıyordu. Zaten derin de meydan bırakmamıştı.
Derin: Ben Melisayla buraya oturuyorum, Nur sen de arkamıza geç
Zafer kazanmış gibi gülümsedim ve sıraya yerleştik. Sonra arkamıza döndük. Nur çoktan kızla tanışmaya girişmişti.
Nur: Merhaba tatlım, ben Nur, sıra arkadaşın oldum ismin ne?
Kız tatlı tatlı gülümsedi. Uzun sarı saçları vardı. Gözleri yeşildi. Güzeldi vallahi. Derin kıza baktığımı anlayınca diziyle beni uyardı. Elini okşayıp özür diledim. Kız Nur'a cevap verdi.
Ah merhaba ben de Çilem, memnun oldum canım
Çoktan kaynaşmışlardı. Nur böyle bir kızdı zaten tanıdığım kadarıyla. Girişken ve hemen herkesle anlaşabilen, ortama ayak uydurabilen biriydi. Önümüzde de bir erkek ve bir kız oturuyordu. Sarmaş dolaştılar. Sevgililerdi belli. Onlar da bizim gibi kimseyle bakışmıyorlardı. Sınıfın geri kalanı sessiz ve herkes birbiri ile bakışıyordu. Derin bana dönerek sordu.
Derin: Programdan haberin var mı, ilk ders nedir
Melisa: Matematik aşkım
Bir an boş bulunup Derine aşkım diyince sınıf zaten sessiz olduğu için çoğu kişinin dikkatini çekmiştim, bakışlar bizi bulmuştu. Umursamadan arkamı dönüp başımı sıraya yasladım. Bu süre zarfında sessizce bekledik. Sonra sınıfın kapısı açıldı. Bir kadın sesi geldi ama kim olduğunu göremiyordum.
"Arkadaşlar, 12. Sınıf matematik dersi değil mi, size dersim galiba'
Bu ses baya tanıdık geliyordu. Öndekiler onaylayınca içeri giren kişiyi görmemizle ve onun bizi görmesiyle yaşadığımız şok görmeye değerdi. Oha oha oha! Alara! Atanana kadar özel öğretmenlik yapacağını biliyordum ama bu derece denk düşeceğimizi bilmiyordum.
"Aa kızlar merhaba, burada olduğunuzu bilmiyordum"
Sahte sahte gülümseyerek merhabalaştık. Haydaa. Bu dershane baya zorlu geçecekti sanırım. Alara derste sırayla herkesin hedefleri hakkında konuşup bizimle de nereden tanıştışını falan söylemişti. Çoğu kişinin de adını hemen hemen öğrenmiştik. Arada bir bana veya Derine bakan oluyordu tabi. Alara ders bitince bizi yanına rica etti. İlk günden göze batmak iyi değildi. Alara bizi bir köşeye çekti.
Alara: Nasılsınız kızlar
Derin : Şey iyiyiz sen
Alara: Ben de iyiyim, burada olduğunuzu bilmiyordum merak etmeyin eski şeyler eskide kaldı içiniz rahat olsun
Melisa: Teşekkür ederiz, biz de unuttuk zaten sorun değil
Alara gülümseyerek uzaklaşınca Nur yanımızda bitti.
Nur: Ya ne oluyor kızım, ne konuştunuz
Derin: Hoca sınıfta dedi ya Nur, benim özel hocamdı, Melisa'nın da eski komşusu, allah allahh
Nur: İyi ya ne kızıyorsun
Sonra yanımıza sarı saçlı kız geldi. Adı çilemdi galiba.
Çilem: Siz tanışıyorsunuz değil mi
Nur: Evet canım
Biz de sırayla Çilem ile tanıştık. Tanışmanın verdiği rahatlıkla Derin Çilem'i kıskanmayı bırakmıştı. İlk teneffüsü dershanenin balkonunda geçirmiştik. Çilem iyi kızdı cidden. Sessiz sakin. Instagramdan bile takipleşmiştik. Hatta Nur dördümüze whatsapptan grup açmıştı. Benim ve Derin için de iyi olmuştu. Fazla kişiyle muhattap olmaya gerek yoktu. Bu dörtlü güzel giderdi böyle. O gün o şekilde sona ermişti. Zaten 4 dersimiz falan vardı. Hatta çıkışta da Alara bizimle yemek yemişti. Bir günde bu kadar şok yaşamak ağır gelmişti ama atlatmıştık yani. Sanki hayatım çok sıradanmış gibi.
