Tatilimiz'in şehir dışı kısmı sona ermişti, sonunda İstanbula dönmüştük. Fakat okulun açılmasına hala 1.5 ay vardı. Eminim bu süre çabuk geçerdi. Buraya döndüğümüz 2 haftadan beri Derinde bir değişiklik vardı ve bu canımı aşırı sıkıyordu. Benden uzaklaşmış gibiydi ama ben ona yanaşınca karşılık veriyordu. Bunun Senem ile bir ilgisi olabilir mi diye düşünmüştüm ama o konuyu halletmiştik ki? Bu yüzden mi uzaklaşmıştı bilemiyordum. Böyle devam ederse onunla konuşacaktım. Bugün uzun süredir beklediğim bir film vizyona girecekti. Derinle birlikte gidecektik. Alttan siyah bir etek, üzerine 'hello' yazan beyaz bir tişört giydim. Saçlarımı da açık bırakıp bir kısmını tokayla tutturdum. Omuz çantamı da yanıma alıp Derine mesaj atıp evden çıktım. Minibüse atlayıp alışveriş merkezine gitmem 25 dakikamı almıştı. Derin ise beni şaşırtarak motoruyla veya şöförü işe değil, taksiyle gelmişti. Eh yine benim gibi minibüs kullanmamıştı. Onu görünce kocaman gülümsedim ve boynuna sarıldım. Boynumu koklayıp geri çekildi.
Derin: Kokunu seviyorum güzelim
Ben parfüm kullanmıyordum, Derin bana kullandığı parfümden hediye etmişti.
Melisa: Senin parfümünden kızım, tabi seversin
Derin gülümseyerek dil çıkardı. Parmaklarımı parmaklarına kenetleyecektim ki elini geri çekti. Hemen yüzüne döndüm.
Derin: Şey, koluma girsen daha rahat yürürüz, herkes bakıyor böyle olunca
Melisa: İyi de bunu daha önce takmadığını söylemiştin, şimdi ne değişti
Derin: Bilmiyorum artık takıyorum, aman ne önemi var ki, şöyle elimi omzuna atarım daha güzel
Kafamı salladım ve Derin elini omzuma attı. Ben de kolumu onun beline attım ama bu konu canımı sıkmıştı. Elimi tutmaktan kaçınmıştı. Yine bana soğukluğunu alttan alttan devam ettiriyordu. Sinema biletlerimizi aldık ve filme 20 dakika vardı. Hala bu konu yüzünden biraz durgundum. Önümdeki kolayı içip etrafı seyrediyordum. Derin kolumu tuttu ve sarstı.
Derin: Sana söylüyorum sevgilim
Melisa: Ha ne oldu?
Derin: Nereye daldın diyorum
Melisa: Hiç ya ne söyleyecektin
Derin: Seninle bir şey konuşacağım dedim
Allah allah, ne konuşacaktı ki benle lan? Yoksa ayrılacak mıydı, o yüzden mi soğuk yapıyordu, o yüzden mi elimi tutmaktan kaçınmıştı? Buna dayanamazdım. Ayrılığa falan hazırlı değildim ben, bunu bana yapamazdı. Gözlerim dolarak masadan kalktım.
Melisa: Hayır bunu yapamazsın
Derin şaşkınlıkla bana baktı ve ayağa kalktı.
Derin: Ne oluyor güzelim ya neden ağlayacak gibisin sen
Melisa: Benden ayrılacaksın değil mi
Derin bana şaşkınlıkla bakıp kahkaha atmaya başladı. Ne diye gülüyordu ki bu yani?
Derin kolumdan tutarak beni masaya geri oturttu.
Derin: Öncelikle şu gözlerini silelim bakalım
Çantasından çıkardığı mendille yaşlarımı sildi.
Derin: Ben senden nasıl ayrılabilirim, sen benim özümsün, Melisasız bir Derin olur mu sence?
Gülümsedim.
Melisa: Aptallık ettim, ama bana son zamanlarda çok uzaktın, ayrılacaksın sandım
Derin: efendim?
Melisa: Seninle konuşmayı düşünüyordum, döndüğümüzden beri bana uzaksın
Derin: Kızım, ben de sana aynı şeyi söyleyecektim
Melisa: Nasıl yani ya
Derin: Sen de bana uzaksın, bundan üzüntü duyuyordum
Melisa: Ama ben sana uzak değildim, tersine sen öyleydin
Derin: Bana göre de sen öyleydin ama
Melisa: Yanlış anlama yüzünden ikimiz de uzaklaşmışız o zaman
Derin: Aynen öyle, bunu konuşacaktım seninle
Melisa: O zaman neden elimi tutmadın
Derin: Senin tavrın yüzünden
Melisa: Ne vardı ki tavrımda
Derin: Bana uzak olduğunu düşündüğüm için elimi zorunluluktan tutacağını sandım, ondan istemedim
Melisa: Of ne salağız ya, cidden yılın en salak çifti seçilebiliriz
Derin: Yani benden soğumadın değil mi
Melisa: Saçmalama, hayır. Ya sen?
Derin: Hayır be güzelim kuruntu yapmışız
Aptal aptal gülümsemeye başladık. Neyseki bu durumda böyle bilinmez bir şekilde açığa kavuşmuştu. O günümüz güzel geçmişti ama içim rahat etmiş değildi. Cidden ona soğuk yaptığımı nasıl düşünmüş olabilirdi ki yani? Bilemiyordum. Ertesi gün Nur bizi kendi otellerine davet etmişti takılmak için. Bu kızdan hala pek haz etmesem de mızmız gözükmemek için kabul etmiştim. Yanımıza bikini almıştık, havuza falan girecektik. Nur bizi kendisinin de içinde olduğu arabayla almaya geldi ve ilk önce Derini almıştı, beni almaya geliyorlardı. Arabası sitenin önüne gelince elimi kaldırdım ve gülümseyerek arabaya bindim. Nur önde oturuyordu. Şöför kapımı açmak için inince teşekkür ederek gerek olmadığını söyledim ve kendim açıp bindim. Nur'a selam verdim ve Derini yanağından öptüm.
Melisa: Nasılsın bebek
Derin: Sen geldin daha iyi oldum
Gülümsedim ve Nur'a döndüm.
Melisa: Selam nasılsın
Nur: İyi fıstık sen nasılsın, baya güzelleşmişsiniz ha siz, tatil yaramış
Melisa: Sağol şeker saçların uzamış senin de
Nur: A evet kulak hızama gelmişler
Gülümsedim ve otele doğru 20 dk gibi süren bir yolculuk yaptık. Sonra arabadan indik ve Nur'un bize ayırdığı odaya girdik. Nur eşyalarımızı koymamıza yardım etti.
Derin: Kızım kalmayacaktık ki, ne gerek vardı yani
Nur: Olsun, kalırsınız belki nolcak kızım rahat olun
Melisa: Vallahi benimkiler dershaneye yazdırdı. 1 hafta sonra başlıyor
Derin: Aa evet ya ben de yazılıcam, sıkıştırıyorlar ondan kalamayız
Nur: İyi bebeler ya iyice inek oldunuz, hadi bari barda bir şeyler içip havuza geçelim
Derin'in elini tuttum ve hep birlikte bar'a indik. Nur kendine sek votka aldı. Benle derin ise kokteyl aldık. Nur votkayı birden dikleyince Derin koluna vurarak dürttü.
Derin: Yavaş kız, çarpılırsın bu ne hız
Nur: Babam yurt dışından gelecek yarın, o gelene kadar geçiniyorum işte
Gülümsedim. Kokteylleri içerken story çekmeyi de ihmal etmedik. Daha sonra havuza girdik ve instagrama birkaç fotoğraf yükledikten sonra toparlandık ve akşam otelin kulübünde olan partiye katıldık. Günümüz güzel geçmişti. Sonra Nur bizi nasıl aldıysa aynı şekilde evimize bırakmıştı. Ne yalan söyleyeyim bugün beni sinir edecek bir harekette bulunmamıştı. Böylece rüya gibi geçen yaz tatilimizin eğlence kısmı sona ermişti. Şimdi ise dershane serüveni başlayacaktı. Derin de benim gittiğim özel eğitim kursuna yazılmıştı. Hatta aynı sınıfa bile düşmüştük. Orda da beraber olacaktık. Ben iç mimarlık ve çevre tasarımı istiyordum, Derin ise sınıf öğretmenliği istiyordu. İkisi de tm'den alıyordu. Şimdiden beni stres basmıştı yahu. Ama Derin ile her şeyi halledebileceğime inanıyordun...
