Yeni bir okulda, yeni bir çevrede başladığım 11. Sınıf nihayetinde bitmişti. Artık yaz tatilimiz başlamıştı. Yaz tatillerinde babam bizi hep antalyadaki yazlığa götürürdü. 3 hafta orada kalırdık. Bu bazen 1 aya da çıkabilirdi. Yazlıktan pek arkadaşım yoktu ama sahildeki kafelerde anlık tanıştığım insanlar da olurdu. Şimdi ise kafamda koca bir soru işareti vardı. Bu tatile gideceksek Derin ile ayrı kalacaktım. Koskoca 3 hafta ondan ayrı kalamazdım ki ben! Üstelik daha uzun da olabilirdi. Bunu henüz Derine söylememiştim. Ne tepki verir bilmiyordum, onun planını da bilmiyordum, belki de o da ailesiyle tatile gidebilirdi. Neyseki en azından şu okuldan kurtulduğumuza seviniyordum. Sınıfta Derin ile yakın arkadaş rolü kesmek çok zor oluyordu. Sevgililerimiz yok bilindiğinden erkekler bazen hadlerini aşıp ilgilendikleri bile oluyordu. Fakat bir süre sonra bu kesilmişti. Lale ailesiyle birlikte okul kapanır kapanmaz yazlığa gitmişti. Karne günü vedalaşmıştık. Ezgi de yurt dışına çıkacaktı zaten, moral gezisiydi binevi. Ben ise tatil konusunu Derine açacaktım. Stresti bir şekilde etrafı incelerken karşıdan gülümseyerek gelen sevgilimi görünce ayağa kalktım. Yanıma yanaştı ve bana sarılıp, yanaklarımı öpüp geri çekildi.
Melisa: Hoşgeldin bebeğim
Derin: Çok beklemedin di mi
Melisa: Hayır ya 10 dk önce geldim ben de, hadi açım ben sipariş verelim
Derin ile tatilin ilk kahvaltısını dışarıda yapmak istemiştik. Bu yüzden sabahın 10 sularında kalkıp onun en sevdiği mekana -emre denen züppe çocuğun bize zehrettiği ama sonradan ondan kaçtığımız yere- gelmiştik. Çalışana direkt olarak serpme kahvaltı siparişimi verdik. Bu sırada da Derine konudan bahsedecektim.
Derin: Ee balım, napıyosunuz tatilde ailecek
Melisa: Ben de o konulara girecektim aşkım ya
Derin: Biz her yaz izmirdeki büyük halamızı ziyarete gideriz, kocaman çiftliği var, illa her yaz gideriz, at bineriz, çok eğlenceli yerdir, 2 hafta falan kalırız
Melisa: Ya gerçekten mi, hayatımda hiç ata binmedim
Derin: Çok kolay aşkım, öğrendin mi bile çok eğlenceli
Melisa: Bizim de yazlığımız var, antalyada. Her yaz giderdik, 1 aya yakın kalırız yani, planımız budur yanılmıyorsam
Derin 1 ay dediğime şaşırmış olmalı ki kaşlarını kaldırdı ve yüzünü astı.
Derin: 1 ay mı, ama bu çok!
Melisa: Evet bebeğim ya ben de onu düşünüyordum sen gelmeden önce, nasıl yapacağız şimdi, ayrı mı kalacağız 1 ay
Derin: Biz izmire gidince ben tatili kısa keselim diyecektim bizimkilere, 1 hafta kalsak bile yeterdi halamda, ama sen 1 ay diyorsun ağlamam geldi yaa
Melisa: Ya bozma hemen moralini, bulalım bir çözüm
Derin: Ne bulacağız ki, ailen seni bırakmaz ki evde tek başına
Melisa: O da doğru
Derin: Yaz tatili gelsin istedik ama bu tarafını hiç düşünmemiştim
Melisa: Evet ya, bütün kışım seninle geçti benim, ne yaparım ben sensiz
Derin: Sus lütfen ağlarım
Melisa: Bebek yaa üzme beni
Derin yüzünü asınca masaya kahvaltımız geldi. Çalışan bütün her şeyi yerleştirirken biz sessiz kaldık. Çalışan gidince Derin ellerini ovuşturarak gülümsedi.