Evde kıçımı yaya yaya yatıyordum. Sınavlar yaklaştığından gezme dönemim kısıtlanmıştı. Bu sırada Derin ile telefon ve okul harici görüşemiyorduk. Ben fizik çalışacağımı söylediğim için 2 saattir falan konuşmamıştık. Önümdeki konu kitabını öteye itip telefonumu elime aldım. O sırada youtube'dan bildirim geldi. Derin video yüklemişti. Şaşırdım, ne alaka? 2. Videosunu benimle yükleyecekti. Neden bana söylemeden video yüklemişti ki? Videoya tıkladım ve okuduğum başlıkla kaşlarımı çattım. Yine mi ya? Bu kız her yerden çıkmak zorunda mı? Video başlığı da "5. Sınıf arkadaşım Nur ile tek seneye sığan süper anılarımız!!" Videoya tıkladım ve izlemeye başladım. Burası Derin'in odasıydı. Orada çekim yapmışlardı. Video boyunca genelde tek sene beraber okudukları okuldaki anılarını anlatmışlardı. Sona doğru geliyordu. Bunlar normal çocukluk anılarıydı. Ama benimle video atacaktı önce ya. Biraz bozulmuştum. Derin söze devam ederken videoyu kapatacağından bahsetti. O sırada Nur araya girdi.
"Arkadaşlar, son bir anıdan bahsedeceğim. Galiba en komiği o, bir gün Derinle sınıftayız, sonra bizim öğretmen vardı, dokunmatik telefonlar yeni yeni modaydı. Sonra öğretmenimize "hocam bir kere tutabilir miyim?" Diye sordum. O da izin vermedi dolayısıyla ama gelin size fotoğraflarımı göstereyim dedi. Kadın fotoğraflarını gösterirken bir tane görsel denk geldi. Anime tarz, bir kızla oğlan öpüşüyordu. Ama masum bir şekilde, müstehcen değildi. Bizde 'aaa hocam ne kadar tatlı aaaa' diye şaşırdık. Neyse o resim benim aklımda kaldı, sonraki teneffüs sınıfta kimse yoktu, ben de Derini çektim öptüm, dudağından değil ama kenarından, sonra gülüşmeye başladık"
Kan beynime sıçramıştı. Bu kız ne anlatıyordu lan? Derin'in ifadesine baktım, şaşırmış gibiydi ama bozuntuya vermeden "aaa unutmuşum bunu" diyerek hafifçe gülümsedi. Bilgisayar'ın ekranını pat diye kapattım. Ben bu kızı cidden öldürürdüm. Hem ben aranızda tehdit değilim diyor, hem de gidip ne anlatıyordu! Derin bu videoyu nasıl yükler! Sinirden titriyordum. Üzerimdeki eşofmanı çıkardım. Pantolonumu giydim. Saçlarımı saldım ve elimle şekil verdim, montumu giyinip çantamı aldım ve odadan çıktım.
"Anne ben çıkıyorum, Laleye gideceğim, Derin falan sorarsa sakın söyleme bak onu görmek istemiyorum."
Annem şaşkınca baktı.
"Ne oldu kız, bu ne sinir bir soluklan, anlat ne oldu"
"Anneciğim sonra ya, bak yeminle söyleme Derine sonra anlatırım, babama da ders çalışmaya gitti dersin, kalırım belki de hadi görüşürüz"
Asansöre bindim ve aşağıya indim. Yürüyerek minibüs durağına gidip minibüse atladım. Ücreti verdim ve oturdum. Laleye de mesaj attım.
"Sana geliyorum Lale, iyi değilim."
Cevap gecikmedi.
"İyi misin bebeğim? Gel tabi bekliyorum"
"Gelince anlatırım."
Cidden hala çok sinirli ve kırgındım. Bana ulaşmasını hiç istemiyordum. Konuşmak bile istemiyordum. Sikeyim ya. Bu kız nerden girdi hayatımıza. Gözlerim doldu ama herkesin içinde ağlamak tercihim değildi. Fakat gözümden bir yaş süzüldü. Elimle silmeye çalışırken minibüse bir kız bindi. Ücretini verdi ve yanımdaki boş koltuğa otururken bana gülümsedi. Sonra bana döndü.
"Ağlıyor musun, peçete verebilirim"
"Olur" diyip başımı salladım. Çantasından peçete çıkardı ve bana uzattı. Tırnakları çok güzeldi ve bordo renk ojeleri vardı. Saçlarının kenarları yeşildi. Geneli koyu sarıydı ve güzel gözüküyordu. Peçeteyi aldım ve gözümden akan tek damla yaşı sildim.
