Bu yeni hayatıma alışmam biraz zor olacakmış gibi duruyordu. 1 hafta geçmişti. Ela ve Bilal hala pis pis işler yapıp müdürle ters düşüyorlardı. Hatta karıştıkları ilk olayda müdür de benim onlarla birlikte olduğumu sanmıştı ama ben kendimi müdüre açıklamıştım. Müdür bana sadece motorumu arabasının yanına park etmemem konusunda uyarı yapıyordu ben de onu dinlemeye karar vermiştim. Motorumla arka bahçeye doğru ilerledim. İlk defa değişik bir yere çekmiştim. Motordan inince arkamı döndüm ve karşımda beliren kızgın yüzle ürkmüştüm. Bu kişi de alnına aptal dövmesi yaptırdığımız kız Şuleydi. Şule ve bir arkadaşı karşımda dikiliyordu. Tabi ki beni yalnız yakaladı ve intikam alacaktı.
Derin: Ne var Şule, senden korkmamı falan mı bekliyorsun
Şule: Kes ya, böyle cici kız rollerine bürünmüşsün, lan alnıma yazdırdığın yazı yüzünden kaç yerde küçük düştüm biliyor musun sen?
Derin: Özür dilerim, oldu mu?
Şule: Olmadı canım, tek özürle olmaz o işler
Derin: Hem ben tek başıma değildim, neden gidip Bilal ve Elaya diklenmiyorsun da yanına da bir ezik almışsın, bana mı gücünüz yetiyor?
Ezik lafının üzerine yanındaki kız üzerime yürüdü ve gerildiğim gibi yumruğu kızın yüzüne geçirmem bir olmuştu. Fakat kız sandığım kadar ezik çıkmamıştı. Kız yere bile serilmemişti. Bu sefer o bana yumruk atmıştı ama ben de yere serilmemiştim. Siktir, dudağım kanıyordu ama kızın kaşı da fena kanıyordu. Şule saçıma dalmıştı ama kolunu bir çırpıda yakalayıp ters çevirince acıyla bağırdı. Yanındaki kız arkama geçip kollarımı arkada birleştirdi ve Şule önüme geçti.
Şule: Asla senin gibi bir pislik olmayacağız, sadece şu anda sana vurmak istiyorum, içim ancak öyle soğuyacak
Şule karnıma bir tekme indirdi ve nefesim kesilerek yere yığıldım. İkisi orayı terketti ve yerde tekme boşluğuma geldiği için nefes almakta güçlük çekiyordum. Tam o sırada kafamı çevirdiğimde burnuma dolan o koku, o tanıdık kokunun sahibiyle karşılaştım. Melisaydı. Telaşla ismimi bağırdı ve yanıma çöktü. Nefesim zorlukla yerine gelmişti. Melisa beni yerden kaldırdı, zaten bir tekmeyle yıkılacak bir kız değildim.
Melisa: Ne oldu sana böyle, dudağın kanıyor, kim yaptı bunu sana!
Benim için endişelenmesi içimi bir hoş etmişti.
Derin : Önce revire gidelim de anlatırım
Melisa beni belimden tutup kendine çekti ve ondan destek alarak yürüyordum. Boşluğumda biraz ağrı vardı ama bana temas eden eli içimi kıpır kıpır ediyordu. Kokusu burnuma daha da yoğun geliyordu. Revire girmiştik ama kimse yoktu.
Melisa: Allah allaah, nerede bu hemşire ya??
Derin: Gelir, bekleyelim
Melisa: Dudağın fena şişmiş, ne oldu ki?
Derin: Ya şu dövmeli kız vardı ya
Melisa: Aptal dövmeli... anladım, intikam aldı senden
Derin: Yanına da bir kız almış, kıza bir yumruk geçirdim, kaşı patladı onun da
Melisa: Ya nasıl da gerile gerile anlatıyor
Güldüm.
Derin: Kızım, ikiye birdim yine o kadar haşladım yani, kız arkadan kollarımı tutunca Şule tekmeyi boşluğuma geçirdi, kendince intikam aldı
Melisa: Allahın cezası, tekmesi götüne girsin onun, ya daha fena olsaydın?
Derin: Benim için endişelenmen hoşuma gitti
Seslice gülünce melisa koluma hafifçe vurdu ve gülümsedi.
Melisa: Bu kadının geleceği yok, ben seni tedavi edeceğim, az çok ilk yardım bilgim var
Derin: Aman öldürürsün beni mazallah
Melisa güldü ve ben de dil çıkardım ve gülümsedim. Melisa eline pamuğu aldı ve temizleme suyuna batırdı. Eliyle çenemi tuttu ve kaldırdı. Yüzünü yüzüme yaklaştırıp pamuk tutan eliyle dudağıma baskı yaptı. Vücudumun ısısı gittikçe yükseliyordu, kızarmamalıydım, seslice yutkundum, melisa'nın gözleri dikkatlice dudağımdaydı ve nazikçe temizliyordu ve o da derin derin yutkunuyordu.
Derin: Sakin ol, heyecan yapma
Melisa: Sussana sen ya
Derin : Peki hemşire hanım
Melisa gülümsedi ve sonra oradaki çekmeceleri karıştırıp yuvarlak beyaz yara bandını açıp dudağıma yapıştırdı.
Melisa: Hah oldu, geçmiş olsun küçüğüm, bir dahakine annensiz gezme tamam mı
Derin: Ha ha ha çok komiksin
Melisa: Canın acıyor mu
Derin: Evet
Melisa: Of acaba bir şey mi sürmem lazımdı
Derin: Acıyor ama öpersen geçer belki
Melisa gözlerini gözlerimden kaçırdı ve kızarmıştı.
Derin: Birileri kızarmış mı
Melisa: Uğraşma benimle ya, gıcık
Derin: Teşekkür ederim tedavi için, ellerin de pek nazik
Kalktım ve içimden geldiği gibi melisaya sarıldım. Sarılışıma karşılık verince revirden çıktık ve sınıfa ilerledik. Sınıfa beraber girince Lale bizi gördü ve yüzü düştü. Melisa yanına oturdu ve ben de arkalarına geçtim. Kendi aralarında konuşuyorlardı ve benim olaydan bahsetmemişti Melisa. Biraz yüzüm düşmüştü. Sürekli Lale ile vakit geçiriyordu. Arkalarında oturuyordum ama muhabbetimiz azdı. Belki ilerleyen zamanlarda samimi olurduk diye düşündüm. O sırada Melisa arkasına döndü.
Melisa: Ee sevgilinle aran nasıl
Lale şaşkınca arkasına döndü.
Lale : Sevgilin mi var
Melisa: Evet, geçenlerde story attın ya bir whatsapp konuşması, kelebek yazmış çocuk sana
Siktir. Ben onu Melisa kıskansın diye atmıştım. Arkadaşımdı lan o benim!! Kurguydu.
Derin : Haa o mu? Flörtümdü o ya.Melisa'nın yüzü düşmüştü. Kesin kıskanmıştı ya, yerim!
Melisa: Ne o, konuşmayı mı kestiniz
Derin: Evet
Melisa: Neden?
Derin: Of zaten kanım ısınmamıştı ondan
Lale bana tip tip bakıp önüne dönmüştü. Bu kızın da bana olan siniri bir geçmemişti gitti ya.
Melisa: Yani konuştuğun yok öyle mi
Derin: Evet olması mı gerek
Melisa: Bilmem, senin gibi güzel bir kız boş durmaz bence ya
Derin: Sen peki
Melisa: Ben ne
Derin: Yok mu flörtün, sevgilin, sen de güzelsin
Melisa: Yok istemiyorum ben ya gereksiz
Derin: Öyle diyorsan
Melisa: Aynen
O sırada hoca girince muhabbetimiz yarım kalmıştı. Sevgilisi görüştüğü yoktu, bu hoşuma gitmişti. Bugün benimle öyle güzel ilgilenmişti ki o anları asla unutamazdım. Sürekli onunla vakit geçirmek istiyordum. Onun kokusu hep burnumdaydı, onsuz sınıf çok sıkıcıydı, arada geç gelirdi sınıfa, o anlar o dakikalar hiç geçmezdi. Ben bu kıza fena kapılmıştım, onu istiyordum, biriyle görüşür diye ödüm kopuyordu. Allahtan görüştüğü de biri yoktu. Yönelimini öğrenmeliydim. Bunu öğrenmemin tek yolu vardı. O da eski sevgilim Lale'ydi...