4.bölüm

4.2K 152 5
                                    

Öğle arasında efsa alisayı kantine gitmek için ikna etmişti. İçeri girince alisaya dönüp

-yer kalmamış senin yüzünden. Sen bana kaşarlı tost ve limonata al. Kendine de bir şeyler al. Ben de yer bulayım.

Alisa dinlemeden sıraya doğru ilerlemeye başladı.

Onu gören herkes ona yol açıyordu. Efsa ise etrafa bakıp ona el sallayan yankının yanına gitti.

-merhaba efsa. Yanımıza otursanıza.

-olur. İlk önce a-

Derken yanındaki sandalye çekildi. Herkes oraya dönünce alisa oturmuş ve kahvesinden yudum almıştı. Efsa şaşkınca

-hemen nasıl aldın? Daha 2 dk olmadı.

-yol açtılar.

Dedi omuz silkerek. Efsa şaşkınca uzun olan sıraya bakıp alisaya döndü.

-hadi otur ve tostunu ye.

-sen ne yiyeceksin?

-kahve yeter. Hadi otur.

Efsa ona bakıp oturdu.

-merhaba alisa ben Yankı.

-biliyorum.

-nereden biliyorsun?

-hoca yoklama alırken duydum.

-anladım.

Yankı bir efsaya bir Arata baktı. Alisayla konuşacak bir şey bulamıyordu. Alisa efsaya dönüp

-ben gidiyorum.

-nereye?

-merak etme ölmem.

-alisa!

-gelirim derse. Bir şey olursa mesaj atarım.

Diyerek oradan ayrıldı. Biraz sonra aratta kalkmıştı. Yavaşça resim odasına girdi.

İçeri de resim yapan alisayı görünce şaşırmıştı. Alisa gülerek resim yapıyordu.

Fırça darbelerini o kadar hızlı yapıyordu ki.

Hızla bir kaç rütuş daha yapıp resme baktı ve güldü. Arat resme bakınca anlamadı. Anlamsızca bir resimdi. Bu kız-

Derken alisa eline beyaz bir toz almıştı. Şaşkınlıkla ne yapacağına bakarken hzıla tozu eline alıp üfledi.

Sonunda resim ortaya çıkmıştı. Bir kadın elinde içki kadehiyle çatıda oturuyordu. Bacaklarını aşağı sarkıtmış ve gülüyordu.

Arat ilk kez böyle bir resim yeteneği görüyordu. Resmini görmeden yapmıştı resmen. Resim o beyaz toz üflelene kadar belli bile değildi.

Alisa ona doğru dönünce şaşkınlıkla

-ne arıyorsun burada?

-her öğlen buraya gelirim. Bu odayı tek ben kullanırım.

-kullanırdın. Artık değil.

Diyerek ona güldü ve boş başka bir tuval alıp çizmeye başladı. Arat ise kendine gelip başka bir tuval alıp çizmeye başladı. Arada alisaya bakıyordu.

Alisa 2.resmini de bitirip aratın arkasına geçti. İyice arkasına gelip omzunun üstünden resme bakıp istemsizce

-çocuğun eline sarı krizantem çiz. Karşılıksız sevgi demek. Kıza 'ben seni karşılıksız sevdim. Karşılık beklemeden, sonsuz sevgiyle.' demek istemiş gibi.

O an arat boynuna gelen sıcak nefesle hızla sağına döndü. Alisayla göz göze gelmişlerdi. Baya yakınlardı. İkiside şaşkınlıkla birbirlerine bakarken arat kendini gözlerinde kaybetmişti. Alisanın lavanta kokusu burnuna geliyordu.

Alisa geriye çekilmeden elinden fırçayı alıp çocuğun eline sarı krizantem çizmeye başladı. Bu sefer arata daha da yaklaşmış hatta saçları onun burnuna geliyordu.

Arat elinde olmadan derin bir nefes çekti. Alisa bir saniye duraklayıp fırçayı eline verdi ve azcık uzaklaştı. Resme bakıp

-nasıl oldu?

Arat alisanın resme yaptığı rütuşlara baktı. Cidden güzel çiziyordu. Nereden öğrendiyse güzel resim yapıyordu. Resim teknikleri farklı ama muhteşemdi.

-harika olmuş.

Alisa ona bakıp gülümsedi. Zil sesiyle ona bakıp

-görüşürüz arat.

Diyerek oradan ayrıldı. Arat alisanın ağzından adını duymanın şokundaydı. Onun adını biliyordu. Adını kesin yankının adını öğrendiği gibi öğrenmişti ama adını onun ağzından duymak garip ve güzeldi.

Fark etmeden hala onun çıktığı kapıya bakarken sırıttı.

Normal Olmak (Tamamlandı) Where stories live. Discover now