3.bölüm

4.6K 156 13
                                    

Aynen yankının dediği gibi de olmuştu. Sınıfa girince alisa en arka cam kenarında, aratın tek oturduğu yerde, oturuyordu. Önünde yankıyla oturan efsa ise arkasını dönmüş alisaya bir şeyler diyordu.

-alisa anladın mı? Öğlen arasında okulu gezdireyim. Zaten resim odası da var. Orayı seversin sen. Ders dışında kimse uğramaz.

Alisa efsaya bakıp

-efsa biliyorum. Okulu gezdirmene gerek yok. Babamdan okulun krokisini istedim ve inceledim. Şimdi lütfen derin bir nefes alıp verir misin?

Efsa alisanın dediğini yapıp

-pekala. İlk kez bu kadar büyük sorumluluk aldım alisa. Ondan işimi iyi yapacağım.

O sırada yankı ve arat yanlarına oturmuştu. Efsa ise onları fark etmeden konuşmaya devam etti.

-seni bu yolda yalnız bırakmayıp seni gerisin geri eve getireceğim. Seni ka-

Alisa ağzını kapayıp

-efsa. Lütfen önüne dön.

-peki peki. Babam bahsetmişti ablacığın fazla gevezeliğe gelemez diye.

-o zaman neden sabahtan beri konuşuyorsun efsa?

-o da işin heyecanı alisa. Ben konuşmasam senin konuşasın yok. Babam seni konuşturmamı da istedi.

-lütfen bunu sonra dene. Bak öğretmen geldi.

Diyerek efsayı önüne döndürdü. Arat farkında olmadan onu izliyordu.

-evet çocuklar bu yıl yeni biri aramıza katıldı. Lütfen kendini tanıtır mısın?

Alisa ayağa kalkıp

-ben alisa.....

-soydan hocam! Yani alisa soydan. Kendisi ablam olur

-ah öyle mi? Memnun oldum alisacığım.

Alisa oturunca efsa ona dönüp

-sen artık soydansın ablacığım.

Dedi gülerek. Alisa ona bakıp camdan dışarı bakmaya başladı.

Normal insanların içinde olmak garipti. Yıllarca kocaman malikanede tek başına yaşamıştı. Annesi sabah gider ve akşam gelirdi. Geldiği gibi eziyetleri başlardı.

Genelde temizlik, yemek gibi işler ben odamdayken olurdu. Annem insanlarla konuşmamı sevmezdi. Annem mutlu duyguları sevmezdi. Ondan ben işkence görürken kahkaha atmaya başlayınca daha da fazla dövmeye başladı.

Evin içi ürpertici derece korkutucuydu. Bahçede sadece siyah gül, siyah karanfil gibi siyah bitkiler yetişirdi. Yeşil bitki ble yoktu. Bahçedeki tek yeşil şey bitkilerin saplarıydı.

Hayatım zindanda gibi geçmişti. Hayatımda siyah, mavi, yeşilden başka gördüğüm ilk renk kanım, bahçede nadir olan lavantalar ve kollarımdaki morluklardı. Bazen ateşi görürdüm. Eziyetleri sayesinde renklerle tanışıyordum.

Her gün yatmadan önce bana oh my darling clementine şarkısını söylerdi.

Bakışlarla yanıma döndüm. Arat bana bakıyordu. Ona dönünce göz göze gelmiştik.

-alisa. Bu soruyu-

Hocanın sözünü bölüp aratın gözlerine bakarak

-cevap 27.

Dedim. Öğretmen şaşkınlıkla bakarken herkes bie dönmüştü.

Arat şaşkınlıkla ona baktı. Tahtaya bir kere bile bakmadan sorunun cevabını bilmişti. Bu kızı anlamak mümkün değildi.

Gri gözleri beni daha da içine çekiyordu.

Alisa o an normal insan ne yapar diye düşünüp ona gülümsedi ve cama geri döndü.

Arat Kaşlarını çatıp ona bakmak istiyordu ama o tatlı gülüşü bunu engellemişti. Şimdi neden yapmıştı bunu? Neden gülmüştü ona? Ama çokta tatlıydı.

Normal Olmak (Tamamlandı) Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum