5.9 [Final]

511 21 16
                                    

"Ve her şeye tepki diye dünyaya gelmişsin
Nasıl zarafet Allah'ım çok güzelsin
Biraz kusur ver bari olan var olmayan var
Ayarı yok harbi kırk yılda bir gibisin!"

"Asla eski pop şarkılardan bıkmayacak."

Kampa gidiyorduk ve çok mutluydum. Poyraz tamamen iyileşmişti ve hatta şu an arabayı o kullanıyordu. Ben de geçen okuldaki olaydan sonra sonra tekrar aynı şeyi yaşamamıştım.

Annem, Öykü ve Burak babamlarla, yani bizim arabayla ; Poyraz'ın anne babası kendi arabalarıyla gidiyorlardı. Biz arkadaş ortamı ise Poyraz'ın arabasında gidiyorduk. Tufan ve Gizem gelememişlerdi. Toprak, İz, Ceyhun, ben ve Poyraz olarak gidiyorduk.

Ben zorla 'kırk yılda bir gibisin' şarkısını açtırmıştım çünkü çok seviyordum. Aynı zamanda da şarkıya bağıra bağıra eşlik ediyordum. Poyraz hariç hepsi bir ağızdan açtırdığım şarkıya isyan ediyordu. Poyraz ise, gözümden kaçmamıştı, ara ara bana bakıp gülümsüyordu.

Birden şarkı kesildi ve telefon çalmaya başladı. Telefon bluetoothla arabaya bağlıydı, yani araba çalmaya başladı. Gizli numaraydı. Poyraz açtı, ses hoparlordeydi "Alo?"

"Şarkıyı değiştirmezseniz arka üçlü ölecek. Ama onlar ölmeden önce sevgilini öldürecek."

"Toprak!" diye arkama dönüp bağırdığımda hep beraber gülmeye başadık. "Aşk olsun çok kötüsünüz."

Önüme dönüp hen başka sevdiğim bir şarkı açtım. Hepsi bir ağızdan "Balım lütfen yeter!" diyerek isyan ettiler.

---

"Toprak, annemlerin çadırını şu köşeye götürsene. Ceyhun sen de Poyrazın ailesinin çadırını götür. Siz yapmaya başlayın büyük çadırları biz küçükleri yaptıktan sonra yardıma geliriz."

Kamp yerine gelmiştik ve ben bir organizatör edasıyla yerleşme planı yapıyordum.

"Yok hep beraber yapalım. Acelemiz yok sonuçta. Anne babalarınız da etrafı dolaşıyor. "

"Aman Toprak. Tamam. Gel. Poraz sen bana yardıma gel. Toprakla İz veee Ceyhun sen de Öyküyle Burak'a yardım et."

"Ya Balım şey diyeceğim. Ben bir ileri kadar gideceğim, anlarsınız. Toprak kardeşlerine yardım etsin ben de dönünce İz'e yardım ederim."

"Sorun değil Öykü ve Burak kendileri de yapar."

"Yok ya şimdi yapamaya da bilirler. Toprak onlara yardım etsin. İz zaten biliyor yapmayı. Ben de hemen gelirim."

İnat ediyordu sanki. El mecbur kabul ettim sonra da işine gitti. Geldiğinde İz çoktan çadırı yapmıştı.

"Motor mu taktın kızım bu ne? 2 dakika oldu olmadı gideli."

"Okulda fazlasıyla kampa gittim ve çadırlarımı kimseye yaptırmadım. El alışır bir zaman sonra."

Şaşkın yüz ifadesini yüzünden silerek "neyse gel diğer çadıra başlayalım." dedi Ceyhun. "Sen bir tane yap ben diğerini yaparım. Sen yapana kadar iki çadırı da yapabilirim. Yarışa var mısın? Sen 1 taneyi yap ben 2 taneyi. Kaybeden kazananın 1 isteğini yerine getirecek."

İz çok emin konuşmuştu çünkü Ceyhun yavaş bir insandı. Başladılar yapmaya. Hepimiz elimizdeki işi bırakmış onları izliyorduk. Hepimizi şaşırtan bir şey vardı. O şey ise Ceyhun'un her zamankinden 10 kat daha hızlı davranmasıydı.

İz işiyle meşgul olduğu için Ceyhuna bakmıyordu bile. İlk çadırını bitirdi ve diğerine geçti. Ceyhun ise çadırının son çivisini çakmıştı. İz de lindeki 2. çadırı bitirdi ve gülümseyerek yaptığı çadırın üzerine kolunu koymuş olan Ceyhun'a baktı. Gülümsemesi silindi. "Nasıl ya?"

Bal'ım [TAMAMLANDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin