4.2

416 27 2
                                    

"Anne."

"Efendim güzel kızım?"

Hazırlanmaya başlamıştık ve benim aklıma en önemli şeylerden birisi gelmişti. Ben Poyraz'ı anneme söylemeden az kalsın babama söyleyecektim. Ahh aptal kafam.

Karar verip annemin odasına gittim ve ona seslendim.

"Anne gel bir otur şöyle."

Annemin yatağına oturup yanıma oturmasını bekledim. Yanıma oturduğunda dizinin üzerinde olan elini tuttum ve yüzüne baktım.

"Ne oldu kızım? Bir sıkıntın mı var? İyi misin canım, bir yerine birşey mi oldu yoksa?"

"Yok iyiyim ben ama sana birşey söylemem gerek."

"Söyle kızım."

Gözleri öyle şefkatle bakıyordu ki kızmayacağına emin oldum, ki zaten kızmazdı. Annem böyle konulara kızan biri değildir.

"Annem,"

"Söylesene kızım. Yoksa..."

Kesin anlamıştı. Bu işimi kolaylaştıracaktı.

"Sen ne düşünüyorsun?"

"Annem, senin gönlünde biri mi var yoksa?"

"Şeyy, evet. Ama tek taraflı değil. Yani çıkıyoruz. Şeyy.."

"Anladım. Peki tanıdığımız birisi mi?"

Kızmayacağını biliyordum ama yine de fazla sakindi. Sanki hiçbir şey söylemişim gibi tepkisizdi ama ben güven verici bir hava da seziyordum.

"Anne."

"Kızım lafları cımbızla mı alacağım ağzından hadi söyle kızmayacağımı biliyorsun."

"Poyraz."

"Bu akşam gittiğimiz..?"

"Evet."

"Onu tanıyorum ve bildiğim kadarıyla çok beyefendi bir çocuk. Anlat bakalım nasıl oldu bu iş?"

İşte gerçek valide sultan gelmişti. Ama... Ben ne diyecektim?

"Yani anne öyle ahım şahım bir şey yok. Önce ben hoşlanmaya başladım ve bunu ona söyledim. Sonra o da bana karşı hislerinin olduğunu söyledi. İşte geçen akşam da... Anlarsın herşey başladı."

"O ders notları bahanesi değil mi?"

"Bozuk verme sakın ha!"

"Tamam tamam. Hadi kalk git odana hazırlan. Babanı bekletmek istemeyiz."



Bal'ım [TAMAMLANDI] Där berättelser lever. Upptäck nu