3.5

538 28 4
                                    

"Abla balo başlamak üzere gerçekten gitmek istemediğine emin misin?"

"İstiyorum tabi ki saçmalama! Ama olmaz, gelmeyeceğim."

Yüzümü daha fazla buruşturabilirmişim gibi daha daha zorluyordum. Bu sinirden miydi yoksa... Yoksası yok ama sinirden olmadığı da kesindi.

"Peki. Aldığın o güzelim elbise ne olacak? Tüh, üzerine de çok yakışmıştı."

"Ayarlarımla oynama, ayarlarımı bozma! Her an kararımdan vazgeçebilirim zaten. Sus ve tıpış tıpış o baloya git. Poyraz'ı görürsen de yüzüne öldürücü bakışlar at!"

"Ne oldu eniştem niye üzdü seni? Ne yaptı sana?"

"Enişte mi?"

Koltuğun üzerinde mum misali erirken başımda yanan ateş söndü sanki. Birden durdum.

"Bilmiyorum var birşeyi ama..?"

"Dinlemem nedenini, üzmüşler bebeğimi.. "

"O şarkıyı bir daha söyleme sakın! En azından benim yanımda. Git artık yoksa kalkıp hazırlanacağım."

"Oofff. Tamamm ben çıktım o zaman."

Elini yukarı kaldırdı ve açık olan parmaklarını serçe parmağından başlayarak sırasıyla indirip 'bayss' hareketi yaptı ve kapıyı çarpıp çıktı. O kapı kapanır kapanmaz kalbim paramparça oldu.

Tam iki haftadır bu balonun hayalini kuruyordum. Poyraz eminim çok yakışıklı olacaktı ve ben onu uzaktan izleyecektim. 'Ya baloya gittiyse? Eminim çok yakışıklı olmuştur. Ya kızlar poyrazın etrafını sardıysa?' başımı iki yana sallayıp düşünceleri dağıtmaya çalıştım, ama düşünceleri dağıtmaya çalıştıkça daha da hiddetleniyordu.

'Ya poyraz benim gittiğini düşünüp bir kızı ben sanıp onu dansa falan kaldırdıysa?' diye düşünürken durdum. 'Saçmalama mal mısın? Sanki sen olduğunu bilse dansa kaldıracak!'

Ve sonra da ona son yazdıklarım geldi aklıma. 'Ve emin ol eğer o baloya gitseydim oradaki en güzel kız olurdum.' 'Güzelliğimden mahrum kalacaksın POYRAZ!'

Aklıma gelenlerle yanaklarım kızarmaya başladı. Ne saçma şeyler söylemiştim ben öyle? Üzerinde oturduğum koltuğun yastığını yüzüme bastırıp çığlık attım.

--

Tam iki tane film bitirdim ve balonun bitmesine az kaldı. Birçok kez hazırlanma girişiminde bulundum ve gururum ağır basıp popomun üzerine tekrar oturdum. O baloya o kadar gitmek istiyorum ki...

Saat gece yarısına yaklaştıkça daha da sıkıldım ve dışarı çıkıp biraz hava almak istedim. Bir yerlerim şişmesin diye o güzelim elbisemi de giydim. Büyük ihtimalle Poyraz'ın hep gittiği sahile gidecektim.

Aynada son kez kendime bakıp görüntümden memnun olduğumda kapının kolunu kavradım. Tam açacaktım ki üzerime şal alırsam mantıklı olur diye düşünüp kapının kolundaki elimi usulca çekip odama gittim. Şalımı da omzuma attığımda artık tamamdım.

Kapının kolunu tekrar kavradım ve bu sefer açtım. Ama açtığımda gördüğüm manzara her şeye değerdi? Ya da değmez miydi? Değerdi ama çok kötü yerlere değerdi.

Kapının hemen arkasında kapıya vurmaya hazırlanan bir adet Poyraz vardı ve yere bakan gözleri artık benim gözlerimdeydi.





Bal'ım [TAMAMLANDI] Where stories live. Discover now