2.3

583 35 2
                                    

Balım'dan,

"İsmimi duydum ama..? Hayırdır bir problem mi var?"

"Aha prenses Balım hazretleri de geldi."

·2 dk önce·

Son mesajı da yazdım ve yanımdaki İz'e döndüm.

"Ya İz, ben sana önemli bir şey-"

"Balım bekle bir dakika, kantinde bir olay oluyo."

Birlikte kantinin kapısından bakmaya başladık. Tabi direk Furkan'ın okuduklarından olayı anladım. Poyraz'ın telefonunu almışlar bizim mesajlarımızı okuyorlardı.

Hemen telefonumu açıp onunla bütün yazışmalarımızı sildim.

İçeri girip girmemek arasında aklımda mekik dokurken ismimi duydum.

"Balım mı? Prenses Balım mı? Şaka mı bu?"

'Ah safım benim, tam da dün akşamı mı buldun beni Bal'ım diye kaydedecek?' diye de düşündükten sonra doğaçlama içeriye atladım.

"İsmimi duydum ama..? Hayırdır bir problem mi var?"

"Aha prenses Balım hazretleri de geldi."

Furkan bu okuldaki nadir kişiler hariç herkesin düşmanıydı. Ama eğer birini rencide edecek olursa rencide ettiği kişi hariç herkes onun dostu olurdu.

"İsmim hangi konuda geçti onu merak ettim."

"Sevgilinle senin mesajlarını okuyoduk biz de tam."

O sırada ortada başını eğmiş masum masum oturan Poyraz kafasını kaldırıp bana baktı. Gözlerinde 'sen şey değil misin ya?' bakışı vardı.

"Biz Balım'la sevgili falan değiliz. Sadece babalarımız arkadaş ve adamakıllı konuşmuşluğumuz da yok!"

Hemen bilmemezliğe vurdum.

"Aaa Poyraz sensin değil mi? Allah aşkına saçmalamayın arkadaşlar. Poyraz ve ben iki iş adamın çocuklarıyız o kadar. İlla da  sevgili olmadığımıza dair kanıt istiyosanız alın bakın."

Telefonumda whattsapp ı açtım. En son mesajlaştığım kişi kız kardeşim Öykü'ydü. Sizin de bildiğiniz üzere >9. sınıf<.

"İnsanları da öyle kafanıza göre yargılamayın, kendi halinde bırakın, özeline karışmayın. Kimsenin ne yaşadığı kimseyi ilgilendirmez."

"Seni böyle şeylere bulaştırdığım için özür dilerim Balım. İsim benzerliği işte. Kusura bakma."

Furkanın elindeki telefonunu hızla çekti ve bağırarak devam etti. O sırada birkaç öğretmen de kantin kapısından olayları izliyordu.

"Ver şunu! Ne halt yiyorsanız yiyin! Bana iftira attığınız yetmedi başkalarının başını bari derde sokmayın. Şimdi şu kızın ne suçu var? İsmini duymuş gelmiş bir bildiği yok. Ama sizin sayenizde ismi de kirlendi. Mutlu musunuz? Olmayan şeyleri gerçekmiş gibi etrafa savururken bundan zevk mi alıyorsunuz? Şu okula derslerim için geldim çekmediğim kalmadı. Etrafımda tek bir insan kalmadı. Beni sevmediniz mi, o zaman uzak durun! Kaç senedir şu okulda yalnızım. Kimse de yanıma gelip beni tanımaya çalışmadı. Kimse de beni olduğum gibi kabul etmeye razı olmadı. Hiçkimse yokken bu kız vardı benim yanımda(telefonu havada sallayarak), yalnız başıma üzülürken o teselli etti beni. Yanımda oldu, tanıdı olduğum gibi sevdi beni! Şimdi siz arkadaşım bile değilken beni millete rezil etmeye ne hakkınız var? Özelimi ortaya dökmeye ne hakkınız var? Ben de insanım, ben de gencim. Benim de bir aşk hayatım olamaz mı? Poyraz Ayaz sadece derslerle mi sınırlı?"

Bütün kantin susmuş Poyraz'ın bağırtılarını dinliyordu. O asla birşeylere sesini çıkarmazdı. Biri ona birşey yapsa hızla oradan uzaklaşır tek başına üzülür tek başına ağlardı. Ama bu sefer tutamamıştı kendini. Herkes de şaşkınlık ve pişmanlıkla onu dinliyordu.

Hocalar da dinledikten sonra kalabalığı yararak sıra halinde Poyraz'ın yanına geldiler.

"Tamam oğlum dur sakin ol."

"Hocam durun daha söyleyeceklerim bitmedi."

"Herkes anlayacağını anladı gel hadi dışarı çıkalım bir sakinleş."

Hocaları takmadan kalabalığa doğru bağırmaya devam etti.

"Rahat bırakın artık rahat! Benden size eğlence yok bundan sonra. Suskun Poyraz yok artık. Hak edene hak ettiği gibi davranıcam!"

"Tamam oğlum sakinleş artık."

Necip Fazıl hoca Poyraz'ı sakinleştirmeye çalışırken biyoloji hocası Gülsüm hoca kalabalığa bağırdı.

"Dağılın çabuk! Daha fazla rezil duruma düşemezsiniz boşa beklemeyin! Bir de örnek okul olacaklar."

Herkes bu sözlerin Poyraz'a bunları yapanlara ve bunlar yapılırken sessiz duranlara olduğunu biliyordu. Tek tek, tek tek derken herkes dağıldı. E haliyle ben de yavaş yavaş yürümeye başladım dışarı çıkmak için.

Necip fazıl hoca arkamdan seslendi.

"Balım sen de kalıyorsun."

Konuşmaya matemarik hocası Şevket hoca devam etti.

"Furkan ve Alya, siz de müdürün odasına."



Bal'ım [TAMAMLANDI] Where stories live. Discover now