5.8

285 20 3
                                    

POYRAZ YÜRÜMEYE BAŞLADI! Bana verdiği sözü tuttu ve 5. seansta yürüdü. Son 2 seans kaldı. Onlar da sadece gelişmek için.

Ayrıca okula da dönmüştü. Derslerde beraber olamasak da her teneffüs beraberdik. Müdür beycim de Poyraz tekerlekli sandalyede olduğu için asansörü çalıştırmıştı. Ama artııııkk... Gerek kalmadı asansöreeee...

Koluna girdim ve onun sınıfından çıkıp kantine doğru ilerlemeye başladık. Kendi aklım olsa onu yormazdın ama doktoru her teneffüste merdivenlerden inip yürümesini ve yürümeyi unutmamasını söyledi. Bu yüzden her teneffüste bir bahçedeyiz bir kantinde bir tuvalette (yapacak birşey yok kapıda bekliyorum.)

Yorulmuyorum bile. Bir an önce adamakıllı yürümeye başlasın, en başta nasıl 'benim suçum' diye tutturduysam şimdi de 'benim eserim' diye hava atacağım.

"Bal'ım, kolumdan çıksana tek yürüyeyim."

"Ah tamam."

Kolundan çıktım ve dikkatlice onu izlemeye başladım. Kendimi tutamayıp büyük bir kahkaha patlattım. Bana bakıp 'ne gülüyorsun!' bakışı attığında "artık adam gibi yürümeye başlamalısın koca bebek. Tüm imajını çiziyorsun şu halinle." deyip gülmeye devam ettim.

Aynı zamanda bükük beline, yardım amaçlı belinin arka tarafına koyduğu eline, milim milim ileri attığı ayaklarına baktım dikkatle. Gülmeyi kestim. Yine oluyordu işte. O görüntüler beynimi tekrar ele geçiriyordu.

Ellerimi saçlarımın diplerine geçirdim iki yandan ve yere çömeldim. Saç diplerime batan tırnaklarımı ileri geri yapıyordum.

"Gir koluma ya rezil old- Bal'ım? Balım iyi misin? Bak bana."

Hızlı-yavaş geldi yanıma. Eğildi önüme, kolarımdan tuttu ve devam etti.

"Bak gözlerime. Balım gözlerime bak. Balım. Bak bana lütfen. Sakin ol."

Dayanamıyordum. Kulaklarımdaki çınlamayla, yakında sanki beynim patlayacakmış gibi hissediyordum.

Bakışlarımı biraz etrafımda gezdirdiğimde insanların toplandığını gördüm. Poyraz hem benimle ilgileniyor heö de onları dağıtöaya çalışıyordu.

"Çekilin! Herkes sınıfına gitsin! Balım derin nefes al. Unut o anları. Güzel anları düşün. Herkes sınıfına dedim! Kalabalık yapmayın!"

Dediklerini yapmak zordu. Nefeslerim düzenini bozmuştu bir kere.

Saçlarımın arasındaki ellerimi tuttu, kibar hareketlerle saçlarımın arasından çıkardı ve avcunun içerisine sıkıştırıp baş parmaklarıyla okşadı. "Düşün.."

İki elimi tek avcuna sığdırup diğer eliyle çenemi yukarı kaldırıp göz göze gelmemizi sağladı. Sonra da o elini yanağıma koyup okşadı. "Sen hala anonimken buluştuğumuzda omzumda uyumuştun.."

O an geldi gözümün önüne bir saniye. Sonra görüntüler karışmaya başladı. Kamyon, kumsal...

"Seni uyandırdığımda 'Burak çok güzel bir rüya görüyorum lütfen uyandırma' demiştin."

Kesik kesik görüntüker hala beynimi çorbaya çeviriyordu.

"İlk öpüştüğümüz günü getir aklına. El ele sahile koşmuştuk. Birbirimizi ıslatmıştık. O anlar çok güzeldi. Öpüşmüştük."

İşe yarıyordu. Ona olan aşkım beni iyileştiriyordu. Kesik görüntüler yerini birleşik görüntülere ve mutlu anılara bırakmaya başlamıştı.

Yüzüne baktım. Göz göze geldik. Elimi bırakıp sarıldı bana sımsıkı." Ya da sana çıkma teklifi ettiğim gün konferans salonunda öpüşürken hocalara yakalanmıştık. O anı hatırla. Ne kadar gülmüştük sonra halimize. "

Benim ellerin de yavaş yavaş sırtına dolanıyordu. Daha çok sıktı güçsüz bedenimi. "Ne güzel anılarımız var bak. Sadece 1 tane kötü anı yüzünden bu hallere girmeye değer mi? Mutluluğunu hatırla. Ne zaman mutlu olduysan o zamanı hatırla."

Sonunda rahat nefes alabilmiştim ve aldığım ilk nefesle birlikte ağlamaya başladım. Poyraz sırtımı okşuyor 'ağla ve rahatla' diyordu.

Ayrıldığımızda gözlerinin içine baktım bir süre. "Teşekkür ederim" dedim titreyen sesimle. "Seni seviyorum. "

Tekrar sarıldığımda alkış sesleriyle gözlerimi kocaman açtım. Bunca zamandır herkes burada mıydı? Çok utanmıştım. Böyle bir anımı kimsenin görmesini istemezdim

Tekrar ayrıldık ve ben ayağa kalkıp Poyraz'a elimi uzattım. O da tuttu ve ayağa kalktı.

"Olanlar için üzgünüm. Lütfen soru sormayın bu konuda."

Beni pek dinlemiyorlardı. İşkeri güçleri olanları abartmak.

"Aşkın gücüne şahitlik ettik az önce."

Bunu diyen sese döndüğümde bir adet Furkan gördüm karşımda.

"Gerçekten etkilendim."

"Konu hakkında konuşmak istemiyorum."

Bizim sınıfa geçtik. Rahat nefes aldık. Az önce bayılmamıştım. Poyraz sayesinde.. Furkan haklıydı, bu aşkın gücüydü belki de.

Bal'ım [TAMAMLANDI] Where stories live. Discover now