"Özledim seni Çağrı amca,iyisin değil mi?"

diye konuşmasına devam ediyordu neşeyle.

"İyiyim güzelim,ben de seni özledim.Yine çok güzelsin biliyorsun değil mi?"

diyerek yanağından öptüğünde Derin'in gözleri mutlulukla pırıl pırıl parladı.Bu görüntü kesinlikle çok güzeldi .Bu sırada diğer adam da yanlarına gelmişti.Çağrı hemen başını ona çevirip konuştu.

"Merhaba Sinâ,kelebeği görünce ben yine daldım.Kusura bakma."

Adının Sinâ olduğunu öğrendiği adam bu sözlere gülümseyerek,

"Ne kusuru Çağrı,bu sizin her zamanki haliniz."

diye karşılık verdiğinde 2 adam el sıkıştılar.Genç kadın bu görüntüyü yüzünde bir gülümsemeyle izliyordu.

Küçük kız upuzun sarı saçları,güneşten hafif yanmış teni ve masmavi gözleriyle çok güzeldi.Yanındaki ona çok benzeyen adam da büyük ihtimalle babasıydı.Hemen küçük kızın yanına yaklaşarak elini uzattı ve

"Merhaba ben Amber,ya senin adın ne güzellik?"

diye sordu.Yüzündeki gülümseme silinmemişti.Kız hemen neşeyle Amber'in uzattığı eli küçük eliyle kavramış,sonra da

"Yaaaa!Ne güzel isim buuu!Sen de çok güzelsin.Benim adım Derin,5 yaşındayım.Yanımdaki de babam.Onun adı da Sinâ."

diyerek cevaplamıştı soruyu bir çırpıda.Sinâ,kızının sözlerinin ardından hafifçe gülümsedi.Ardından,

"Memnun oldum Amber hanım,umarım buraları seversiniz."

deyip elini uzattı genç kadına.Amber,kendisine uzatılan eli nazikçe sıkarken,

"Daha şimdiden sevdim diyebilirim Sinâ Bey.Kızınız çok tatlı bu arada,siz ve eşiniz onun gibi bir kızınız olduğu için çok şanslısınız."

diye karşılık verince genç adamın gözleri çok kısa bir an bulutlanır gibi oldu.Amber bu duruma bir anlam verememişti.

"Neyse,daha sonra eminim uzun sohbetler ederiz.Şimdi evin içini gezmek istiyorum mümkünse Çağrı Bey."

deyip gülümsedi ve evin giriş kapısına doğru yürüdü.Az sonra Çağrı ve Amber evin kapısından girerek gözden kayboldular...


Sinâ onlar içeri girer girmez,

"Hadi güzelim,biz de eve gidelim de kelebeğin 2.kat boyamasını yapalım.Artık kesin kurumuştur."

dediğinde Derin,

"Olur babacım,hadi gidelim."

diyerek elini sıkıca kavradı genç adamın.Biraz sonra ağırlıklı olarak gri ve mavi tonlarda rahat bir tarzda döşenmiş evin salonuna gelmişlerdi.

Salonun duvarları grinin açık bir tonuydu.Siyah led tv'nin asıldığı duvarın karşısına yine açık gri tonlarında kumaşla kaplı 2'li bir kanepe yerleştirilmişti.Diğer duvara aralarında biraz mesafe bırakılarak 2 tekli koltuk konmuştu.Bu koltuklarda yine kanepe gibi açık gri tonunda kumaşla kaplıydı.Yerler beyaz ahşaptı.Sadece ortada yer alan 3 ayaklı mavi sehpanın altında küçük grili beyazlı bir kilim görülüyordu.

Bahçeye bakan geniş pencerenin önünde bir çalışma masası bulunuyordu.Masanın önünde mavi-beyaz kareli kumaşla kaplı geniş arkalıklı bir sandalye vardı.Masanın sol tarafındaysa ayaklı beyaz bir lamba göze çarpıyordu.Lambanın hemen yanında üzerinde küçük beyaz bir battaniye bulunan koyu ahşap başka bir sandalye duruyordu.

AMBERWhere stories live. Discover now