oniki

311 28 8
                                    

kusura bakma da ben mendel yasasını ne yapayım bayan choi? hayır yani adam bezelyeler üzerinde yapmış çalışmasını biz neden derste görüyoruz? hayır onu geçtim neden bir insan bezelye üzerinde çalışma yaparki? kafası esti de bezelyenin üremesini mi araştırayım dedi....

anladığınız üzere biyoloji dersindeydik ve dakikalar geçmiyordu. ben na jaemin biyoloji dersinden nefret eden bir öğrenciydim ve şu an çok açtım. zil çalsa da öyle molasına çıksak diye dakikaları sayıyordum resmen.

bakışlarımı duvardaki saatten çekerek yanımda oturan ve uslu uslu, cankulagıyla dersi dinleyip not alan renjuna baktım. bu çocuk neden tüm derslerde bu kadar ilgili olmalıydı ki? hmmm çünkü benim kankamdı tabi akıllı olcaktı..

dur bir saniye

ne diyorum ben?

-nana çek şu boş bakışlarını üzerimden

-ha?

-lan on dakikadır bana bakıyorsun mal mal hayırdır bana mi aşık oldun?

koluna hafifçe vurarak güldüm

-yok daha o kadar delirmedim be renjun

gözlerini devirerek önüne dönünce bende saatle olan bakışmama geri dönmüştüm. sonunda zil çalmak üzereydi.

----

renjunun koluna girdiğim gibi hızlıca koşarak yemekhaneye giriş yapmıştık. yemeklerimizi yapan bayan kim'den hemen tepsimizi alarak boş olan bir masaya oturduk.

bayan kim cidden çok güzel yemek yapıyordu. maşallah tontiş teyzem ya.

biz masaya oturunca yanımıza asla bizden ayrılmayan chensung ikilisi geldi. tabikide yine kavga etmişlerdi...
nerden mi bildim? çünkü jisungun suratı asık ve chenle hariç her yere bakıyordu. chenle ise pişman gibi yüzünü yere eğmiş ve sakince yanımıza doğru geliyordu. ikisi de yanımıza oturunca direk söze girdim

-noldu size

jisung sinirli sinirli önündeki köfteye çatalı batırıp batırıp çıkarırken bana bile bakmadan konuştu

-chenle beye sorun!!

chenle ise dolu gözlerle jisunga bakarak,

-neden bana inanmıyorsun? benim bir suçum yok!
dedi

-hadi ya! bal gibi de gördüm changbinin sana çikolata ve çilekli süt verdiğini ve sende aldın!

chenle daha fazla dayanamayarak sinirle jisunga döndürdü vücudunu

- changbin hyung felixten hoşlanıyormuş ve onları felixe vermemi istedi! çünkü kendisi açılmaya korkuyormuş! ne tepki vereceğini bilemiyormuş!

-chenle ben,

-sen ne? sen bilmiyordun değil mi? ama biliyor musun sabahtır bana küsmek yerine bir kere beni dinleseydin bunlar olmazdı.! şimdi mutlu musun! istemiyorum seni jisung tamam mi bana güvenmiyorsun bile! bitti

chenle hızla masadan kalkarak koşar adımlarla yemekhaneden çıkarak gözden kayboldu. jisung ise onun peşinden adını bağıra bağıra koşarak gözden kayboldu.
ben ve renjun ise az önce ne yaşandı diye şaşkın şaşkın birbirimize bakıyorduk..

dengesiz |nominWhere stories live. Discover now